Resmi Gazete Tarihi: 12.05.2010
Resmi Gazete Sayısı: 27579
SOSYAL SİGORTA İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1)
Bu Yönetmeliğin amacı; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal sigorta hükümleri ile getirilen hak ve
yükümlülükleri ve sosyal sigorta işlemlerine ilişkin usul ve esasları
düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1)
Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununa tabi işyeri, işverenler, sigortalı, hak sahipleri ile
diğer ilgili kişi ve kuruluşlar açısından, sosyal sigorta işlemlerinin
uygulanmasına ilişkin usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1)
Bu Yönetmelik, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 107 nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1)
Bu Yönetmelikte geçen;
a) Alt işveren: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü
mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya
eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran
üçüncü kişiyi,
b) Araştırma: Kamu idareleri, döner sermayeli
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile 19/10/2005 tarihli ve 5411
sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre
yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri
yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı hususunda
Kurumca yapılan değerlendirmeyi,
c) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
ç) Durum tespiti: Sigortalılık niteliğini, tescil
işlemlerini, sigorta olaylarını, asgari işçiliğin tespiti amacıyla yapılan
denetim ve kontrolleri,
d) e-sigorta: İşveren, alt işveren, sigortalı, genel
sağlık sigortalısı, hak sahibi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlarca bu
Yönetmelikte belirtilen belgelerde yer alan bilgileri internet, elektronik ve
benzeri ortamda Kurumun veri tabanına aktarılmasını ve bu şekilde aktarılan
bilgiler ve talepler ile Kurumca yürütülen sosyal sigorta işlemleri
sonuçlarından uygun görülenlerin işveren, sigortalı, hak sahibi ve diğer ilgili
kişi ve kuruluşlara verilmesini sağlayan elektronik
e) Geçici iş ilişkisi kurulan işveren: 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesinde yer alan sigortalıyı
devralan işverenleri,
f) Genel Müdürlük: Sosyal Sigortalar Genel
Müdürlüğünü,
g) Genel sağlık sigortası primi: Kanunda genel sağlık
sigortalısı için alınması öngörülen prim tutarını,
ğ) İşyeri sahibi: Kanuna göre sigortalı olanların
işlerini yaptıkları işyerlerinin sahibi veya kullanıcısı olan gerçek ya da
tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,
h) İşyeri sicil numarası: İşyerinin Kanun kapsamına
alınması üzerine Kurumca verilen numarayı,
ı) Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu,
i) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
j) Muafiyet;
1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (2) numaralı alt bendine tabi olanların aylık faaliyet gelirinden bu
faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katından az olma halini,
2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi olanların yıllık tarımsal faaliyet
gelirlerinden bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın
aylık ortalamasının prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az
olma halini,
k) Prime esas kazanç: Kanunun 80 inci maddesine göre
belirlenecek tutarı,
l) Sigorta primi: Sigortalılar için 5510, 5434 ve 2925
sayılı Kanunlarda belirtilen prime esas kazançlar ve oranlar üzerinden alınacak
tutarı,
m) Ünite: Merkezde daire başkanlığını, taşrada sosyal
güvenlik il müdürlükleri ile sosyal güvenlik merkezlerini,
ifade eder.
(2) Birinci fıkrada yer almayan ancak Kanunun 3 üncü
maddesinde yer alan diğer tanımlar bu Yönetmelik için de yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Sigorta Kayıt ve İşlemlerinin Genel Esasları
Bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usulü ile
zorunluluk hali
MADDE 5 – (1)
Kurum, Kanun veya bu Yönetmelik gereği verilecek her türlü belge veya bilginin
e-sigorta ortamında gönderilmesi hususunda gerçek kişiler ile her türlü kamu ve
özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve
kuruluşları zorunlu tutmaya veya zorunluluk esasını kaldırmaya yetkilidir.
Kanun veya bu Yönetmelikte belirtilen bilgi ve belgelerin e-sigorta ile
gönderilme zorunluluğu getirilmesine rağmen, bu bilgi ve belgelerin yasal
süresi içinde veya yasal süresi dışında kâğıt ortamında Kuruma verilmesi, bu
belgelerin işleme konulmasına engel teşkil etmez.
(2) Belge veya bilgileri e-sigorta ortamında
göndermekle zorunlu tutulan kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin aşağıdaki fıkrada belirtilen nedenlerle
hizmet dışı kalması sonucu belge ve bilgiyi, öngörülen sürenin son gününde
Kuruma gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi
hâlinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma
öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş kabul
edilir.
(3) Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü yetkililerince
imzalanacak bir tutanak ile tevsik edilmesi kaydıyla;
a) Kurum bilgisayar sisteminde, e-sigorta
uygulamasının çalışmasını engelleyecek şekilde;
1) Donanım ve yazılımdan kaynaklanan arızalar,
2) Elektrik ve iletişim alt yapısında meydana gelen
arızalar,
3) Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu
meydana gelen ve işlem yapmayı engelleyici durumlar,
4) Sel veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem
gibi tabi afetler ile grev, lokavt, sabotaj, terör saldırıları,
b) Kurumun hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında
meydana gelen arızalar,
c) (a) ve (b) bentleri dışında Kurumca belirlenecek
benzeri durumlar,
bu Yönetmelikte belirtilen belgelerin Kanunda
öngörülen sürenin son gününde Kurumca alınmasını engelleyici sebep olarak kabul
edilir.
Merkezi veri tabanının oluşturulması
MADDE 6 – (1)
Sosyal sigorta işlemlerine ilişkin kayıtların elektronik ortamda tutulması
esastır. Bu amaçla, Kurumca;
a) Sigortalı tescil,
b) Sigortalı hizmet,
c) Gelir veya aylık ödeme,
ç) İşyeri tescil,
d) Prim tahakkuk ve tahsilat,
e) Geçici iş göremezlik ödenekleri,
f) Genel sağlık sigortası tescil,
kayıtlarının elektronik ortamda tutulduğu merkezi bir
veri tabanı oluşturulur.
(2) Sosyal sigorta kayıtlarının tutulmasına ilişkin
usul ve esasları belirlemeye, birinci fıkrada belirtilen ana kayıtların alt
veya yedek kayıtlarını oluşturmaya, mevzuat ve iletişim teknolojisindeki
gelişmelere bağlı olarak değiştirmeye ve kâğıt ortamında tutulan kayıtların
elektronik ortamda veya elektronik ortamda tutulan kayıtların kâğıt ortamında
tutulmasına karar vermeye Kurum yetkilidir.
Sosyal sigorta kayıtlarının tutulması ve
düzeltilmesine ilişkin esaslar
MADDE 7 – (1)
Bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen sosyal sigorta kayıtlarının, bu
Yönetmelikte belirtilen ve usulüne göre düzenlenmiş belgelere dayandırılması
zorunludur.
(2) Usulüne göre düzenlenmiş belgeye dayandırılarak
oluşturulan sosyal sigorta kayıtları;
a) Dayanak belgesinde bulunduğu hâlde kayıtlara hatalı
veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan bilgilerin veya mükerrer kayıtların
bulunduğunun Kurumca tespitine,
b) Kamu idareleri denetim elemanları ile Kurumun
denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan inceleme ve
soruşturma raporlarına,
c) Mahkeme kararlarına,
ç) Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, 5411
sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
temin edilen bilgi ve belgelere istinaden Kurumca yapılacak incelemeye,
göre düzeltilir, silinir veya yeni kayıt eklenir.
Kayıtların paylaşımı
MADDE 8 – (1)
Kurum, sosyal sigorta kayıtlarında tutulan bilgileri işveren, sigortalı, hak
sahibi ve diğer ilgili kişi ve kuruluşların kullanımına açabilir.
(2) Kurum, internet ve her türlü elektronik ortam ile
benzeri elektronik iletişim araçları üzerinden bilgi alışverişinin yapılmasına
ilişkin koşulları belirlemek, Kurum ve işveren ile diğer ilgili kişi ve
kuruluşlar arasındaki ilişkiler ile tarafların birbirlerine karşı olan hak ve
yükümlülüklerini düzenlemek için protokol veya sözleşmeler yapabilir.
(3) Sosyal sigorta kayıtlarından alınan bilgilerin iş
ve işlemlerde kullanılmasının hukuki sonuçları, bilgiyi alan işveren ve diğer
ilgili kişi ve kuruluşların sorumluluğundadır.
İKİNCİ KISIM
Sigortalıların Tescili ve Hizmet Kayıtları
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı sayılanlar
MADDE 9 – (1)
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı
sayılırlar.
(2) Aşağıda belirtilenler de Kanunun 4 üncü maddesi
birinci fıkrası (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika
şubelerinin başkanlıklarına ve yönetim kurullarına seçilenler.
b) Bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen Ek-1’de yer
alan tabloda sayılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile
müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün
güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar.
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak sosyal güvenlik
sözleşmesi yapılmış ülkelerin uyruğunda olanlar hariç, yabancı uyruklu,
uyruksuz, göçmenler ve sığınmacı kişiler ile uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmış ülke sigortalılarından, sözleşmede belirlenen istisna
hâlleri dışında çalışmalarını hizmet akdine tabi sürdürenler.
ç) Büyükelçilik, konsolosluk mensuplarının özel
hizmetlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette
sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken
buralarda çalıştırılan Türk vatandaşları.
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının
Korunması Hakkında Kanuna göre, çiftçi malları koruma başkanlıkları veya
meclisleri tarafından çalıştırılan koruma bekçileri.
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha
Kanununda belirtilen umumi kadınlar.
f) Millî Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen
kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde ders ücreti
karşılığı görev verilenler ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar.
g) Kanunun 4 üncü maddesi ile isteğe bağlı
sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında
sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir
veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar (Ek: RG-16/06/2011-27966).[1]
ğ) Ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir
içi toplu taşıma aracı işyerlerinde kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya
birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay
içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden
az olacak şekilde çalışanlar (Ek: RG-16/06/2011-27966).[2]
h) Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda
kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından
çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine
göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olacak şekilde çalışanlar
(Ek: RG-16/06/2011-27966).[3]
(3) Haklarında bazı sigorta kolları uygulanacak
sigortalılar ve sigorta kolları;
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, Kanunun iş kazası ve
meslek hastalığı ile analık hükümleri,
b)
5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve
meslek hastalığı ile hastalık sigortası, meslek liselerinde okumakta iken veya
yüksek öğrenimleri sırasında (..)[4]
(Değişik:RG-16/06/2011-27966) staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547
sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı
çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından
fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası,
bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi
durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık sigortası[5]
(Ek: RG-16/06/2011-27966) hükümleri,
c) Vazife malûllerinden;
1) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
malûllerden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulanır, ancak uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olmayı istemeleri hâlinde bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip
eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.
2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bir göreve başlayan tüm vazife malûlleri hakkında uzun vadeli
sigorta kolları hükümleri uygulanır.
3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladıkları hâlde,
aylıkları kesilmeyen harp ve vazife malûllerinden genel sağlık sigortası primi
alınmaz.
ç) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek
edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler hakkında
Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı, bunlardan
bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık
sigortası (Ek: RG-16/06/2011-27966) hükümleri,
d) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta
kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri, bu sigortalıların uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde ise Kanunun 50 nci maddesinin
ikinci fıkrasının Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın
(a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında genel sağlık sigortası
primi hariç isteğe bağlı sigorta hükümleri,
uygulanır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b)
bendine göre, köy veya mahalle muhtarı seçilenler ile hizmet akdine bağlı
olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
a) Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle
gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,
b) Gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkâr
siciline kayıtlı olanlar,
c) Kollektif şirketlerin ortakları,
ç) Limited şirketlerin ortakları,
d) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortakları,
e) Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer
ortakları,
f) Donatma iştirakleri ortakları,
g) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortakları,
ğ) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
sigortalı sayılırlar.
(5) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (b)
bendi hükümleri 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna
tabi jokey ve antrenörler hakkında da uygulanır.
(6) Kamu idarelerinde;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp,
ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar,
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş
olanlar ile 657 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.
(7) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c)
bendi hükümleri;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya diğer kanunlar
gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve gelenlerden; bu
görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları gibi
emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen üyeleri,
c) Bu kapsamda sigortalı iken aynı kapsamdaki
kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonlar ile sendika şubelerinin
başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız izne ayrılanlar,
ç) Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda, Türk
Silahlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askerî
öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay naspedilmek
üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar,
d) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda,
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
(8) Bu maddenin yedinci fıkrasının (ç) ve (d)
bentlerinde belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile tamamlamalarına
rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri
sigortalılıklarından sayılmaz.
(9) Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin
hükümleri, Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanlara uygulanmaz.
Sigortalı sayılmayanlar
MADDE 10 – (1)
Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece
dâhil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse
katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c) Ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç ev
hizmetlerinde çalışanlar,
ç) Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
(Değişik:
RG-16/06/2011-27966)[6]
kapsamında
sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf askerlik
hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu
öğrencileri,
d) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş
tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için (Ek ibare: RG-2/3/2011-27862)
en fazla üç ay süreyle gönderilen ve yabancı ülkede sosyal sigortaya
tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke sosyal güvenlik
mevzuatına tabi olanlar,
e) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî
makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda
fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve
üretim işlerinde çalışan öğrenciler,
f) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe
alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller,
g) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve
(c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış olanlar,
ğ)
Kamu
idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar[7] (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar,
h) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi olanların ziraat odalarından, bunların
bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları Ek-2 ve Ek-2/A’da
ki muafiyet belgesiyle belgeleyenler ile
65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar
(Ek ibare:
RG-2/3/2011-27862)[8],
ı) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (2) numaralı alt bendine tabi olanların Esnaf ve Sanatkârlar Odaları
Birliği’nden, bunların bulunmadığı yerlerde meslek odalarından alacakları Ek-2
ve Ek-2/A’da ki muafiyet belgesi ile belgeleyenler,
i) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam
edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı hâllerde, işverenleri
tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı yapılanlar,
sigortalı sayılmazlar.
(2) Birinci fıkranın (g) bendinin uygulanmasıyla
ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli
ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak
suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın
bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Sigortalılığın başlangıcı ve bildirim yükümlülüğü
MADDE 11 – (1)
Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için çalışmaya, mesleki eğitime veya (..)[9] (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) staja
başladıkları tarihten itibaren sigortalı hak ve yükümlülükleri başlar.
(2) İşverenler, Kanunun 4 üncü maddesi birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları,
çalışmaya başladıkları tarihten önce,
b) (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar, göreve
başladıkları veya okullarında öğretime başladıkları tarihten, kendi hesabına
okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya başlayanlar ise bu tarihten itibaren sigortalı sayılırlar ve bu
tarihten itibaren on beş gün içinde,
Kuruma e-sigorta yoluyla bildirmekle yükümlüdür.
(3) İşverenlerce Kanunun 4 üncü maddesi birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde hizmet
akdiyle işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına
sefer esnasında işe alınan sigortalıların çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren bir aylık süre içerisinde, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi veren
işyerlerinde, sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay
içinde işe alınacakların sigortalı işe giriş bildirgesinin en geç işyerinin
tescil tarihinden itibaren bir ay içinde verilmesi halinde,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 8/9/1999 tarih ve
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe
alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
ç) İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş
bildirgesi Kuruma verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen
ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil
edilmiş diğer işyerinde çalışmaya başlaması veya işyerinin aynı il içinde başka
bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde yeni işyeri numarası
üzerinden yapılan sigortalı işe giriş bildirgesinin yasal süresi dışında,
d) Kanunda belirtilen sürede Kuruma bildirilme imkânı
olmamakla birlikte;
1) Maliye Bakanlığı vizesine bağlı olarak kamu
idarelerinde çalışacak sigortalılar için vize işleminin gerçekleştirildiğine
ilişkin yazının, ilgili kamu idaresine intikal ettiği günü izleyen ikinci iş
günü sonuna kadar,
2) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme
Kanunu uyarınca özelleştirilen işyerlerinden diğer kamu kurum ve kuruluşlarına
naklen atanan sözleşmeli veya kapsam dışı personelin nakledildikleri kamu
idarelerinde işe başladıkları tarihi takip eden ikinci iş günü sonuna kadar,
Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış
sayılır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan;
a) Ticari
kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir
vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu mükellefiyetlerinin başlangıç
tarihi itibarıyla başlar ve vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden itibaren
iki ayı geçmemek üzere vergi mükellefinin işe başlama işlemlerinin tekemmül
ettirildiği tarihten itibaren vergi dairelerince
(Değişik: RG-16/06/2011-27966),[10]
b) Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları,
esnaf ve sanatkâr sicil müdürlüklerine tescil tarihi itibarıyla başlar ve bu
tarih esnaf ve sanatkâr sicil müdürlüklerince,
c) Şirket ortaklarından;
1) Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin
komandite ve komanditer ortakları ile donatma iştiraki ortaklarının
sigortalılıkları, vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihte başlar ve bu
tarih vergi dairelerince,
2) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortaklarının sigortalılıkları, yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri tarihte
başlar ve bu tarih şirket yetkililerince,
3) Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıkları, şirketin ticaret
siciline tescil edildiği tarihte başlar ve bu tarih ticaret sicil
memurluklarınca,
4) Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş
komandit şirketlerin komandite ortaklarından hisse devri alan yeni ortaklarının
sigortalılıkları, ortaklar kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte
başlar ve bu tarih ortaklar kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim
edilen noter devir sözleşmesinin, devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin
birer sureti veya devir ticaret sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret
sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket
yetkililerince,
ç) Köy ve
mahalle muhtarlarının sigortalılıkları, muhtar seçildikleri tarih itibarıyla
başlar ve muhtar seçildiklerine ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan
aldıkları tarihten itibaren il veya ilçe mülki amirliklerince
(Değişik: RG-16/06/2011-27966),[11]
onbeş gün içinde,
d) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların sigortalılıkları, bağlı oldukları ziraat odalarınca veya
kendilerince bir yıl içinde bildirilmesi hâlinde odaya kaydedildikleri tarihten,
bu süre içinde bildirilmemesi hâlinde ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten
başlar ve bu tarih meslek kuruluşuna kayıtlarının yapıldığı tarihten itibaren
bir ay içinde ziraat odalarınca veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde
tarım il/ilçe müdürlüklerince,
e) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin
sigortalılıkları lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları
tarihte başlar ve bu tarih, kaydın yapıldığı tarihten itibaren bir ay içinde
Türkiye Jokey Kulübünce,
Kuruma e-sigorta yoluyla bildirilmek zorundadır.
f) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin dört numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılardan Kanunun 6 ncı
maddesinin (ı) bendi kapsamına girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona
erenlerden muafiyet şartlarının ortadan kalktığını, ziraat odalarından, ziraat
odalarının bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları belge
ile birlikte bir yıl içinde Kuruma bildirenlerin sigortalılıkları belgenin
düzenlendiği tarihten bu süreyi geçirenlerin sigortalılıkları ise bildirimin
Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten başlar. Bu tarih sigortalılarca ve
ilgili kuruluşlarca Kuruma bildirilir.
g) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılardan gelir vergisinden muaf olup, Kanunun 6 ncı
maddesinin (k) bendi kapsamına girmeleri nedeniyle sigortalılıkları sona
erenlerden muafiyet şartlarının ortadan kalktığını esnaf ve sanatkârlar odaları
birliğinden alacakları belge ile birlikte 15 gün içinde Kuruma bildirenlerin sigortalılıkları,
belgenin düzenlendiği tarihten, 15 günlük süreyi geçirenlerin ise, bildirimin
Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren başlar. Bu tarih
sigortalılarca ve ilgili kuruluşlarca Kuruma bildirilir.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılarla ilgili bildirim yükümlülüğü bulunan kurum ve
kuruluşlar, bildirimlerini merkez birimlerince yapmaları durumunda, bildirim
zorunluluğu yerine getirilmiş sayılır. Kurum bildirimden itibaren bir ay içinde
tescili yapılan kişilere, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını ve
yaptığı işin iş kolu kodunu bildirir.
(6) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte 5/6/1986
tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta
iken veya yüksek öğrenimleri sırasında (..)[12] (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) staja tabi
tutulan öğrencilerin bildirimleri, Millî Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin
eğitim gördükleri okullar, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja tabi tutulan
öğrenciler için ise öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumlarınca yapılır.
Sigortalıların kendilerini bildirmesi
MADDE 12 –
(1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar,
çalışmaya başladıklarını, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir
ay içinde, örneği Ek-3’te bulunan sigortalı bildirim belgesi ile doğrudan veya
internet ya da benzeri ortamda Kuruma bildirirler. Kurumca, sigortalının ilgili
işveren tarafından bildirilmediğinin ya da bildirildiği hâlde sigortalı
bildirimi arasında farklılık bulunduğunun tespiti hâlinde, durum, taahhütlü bir
yazıyla sigortalıya, gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin
sonucunda farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem
yapılır. Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil
etmez.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendinde belirtilen tarımsal faaliyette bulunanlar
faaliyetlerine başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde sigortalılıklarını
sigortalı bildirim belgesi ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda
Kuruma bildirirler. Bu kapsamdaki kişilere ilişkin yapılan bildirimlerde
farklılık olması hâlinde yapılacak yazışmalar sonucunda farklılık
giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır.
Sigortalıların kamu idareleri ile bankalarca
bildirilmesi
MADDE 13 –
(1) Kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, Kurumca
sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek
işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup
olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler.
(2) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
tebliğ ile düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi ve bildirim yükümlülüğü
MADDE 14 –
(1) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olanların sigortalılıkları hizmet akdinin sona erdiği tarihte sona erer ve bu
tarih işverenleri tarafından,
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan,
a) Ticari
kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir
vergisi mükellefi olanların sigortalılıkları, bu mükellefiyetlerinin sona
erdiği tarih itibarıyla sona erer ve vergi mükellefiyeti terk işleminin tesis
tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere vergi mükellefinin işi bırakma
işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten itibaren vergi dairelerince ve
sigortalılarca (Değişik:
RG-16/06/2011-27966),[13]
b) Gelir vergisinden muaf olanların sigortalılıkları
esnaf ve sanatkâr sicil müdürlüklerindeki kayıtlarının silindiği tarihte sona
erer ve bu tarih esnaf ve sanatkâr sicil müdürlüklerince ve sigortalılarca,
c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (2) numaralı alt bendine tabi olanlardan esnaf ve sanatkârlar odaları
birliklerinden alacakları (Ek-2) muafiyet belgesi ile belgeleyerek on gün
içinde Kuruma intikal ettirenlerin sigortalılıkları belgenin düzenlendiği
tarihten, bu süreyi geçirenlerin sigortalılıkları ise belgenin Kurum
kayıtlarına intikal ettiği tarihten itibaren, Kurumca ticaret sicil
müdürlüklerinden alınan kayıtlardan resen tescili yapılanların Kurumca sigortalılık
tescillerinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde esnaf ve
sanatkârlar odaları birliklerinden alacakları ve resen tescil tarihinden geriye
doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A) muafiyet belgesi ile
belgelemeleri ve belgenin düzenlenme tarihinden itibaren 1 ay içerisinde Kuruma
ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç tarihi itibariyle sona erer, bu
tarih sigortalılarca,
ç) Şirket ortaklarından;
1) Kollektif şirket, adi komandit şirketlerin
komandite ve komanditer ortakları ile donatma iştiraki ortaklarının
sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu
tarih vergi dairelerince ve sigortalılarca,
2) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortaklarının sigortalılıkları bu görevlerinin bittiği tarihte sona erer ve bu
tarih şirket yetkililerince ve sigortalılarca,
3) Limited şirket, sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin
alınan ortaklar kurulu kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter
devir sözleşmesinin ve devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer
suretlerinin birlikte ibraz edilmesi veya hisse devri ticaret sicil memurluğuna
tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi
kaydıyla ortaklar kurulu karar tarihi itibarıyla sona erer ve bu tarih,
sigortalılar ve şirket yetkililerince,
d) İflasın açılmasına mahkemece karar verilen
şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde
mahkemenin karar tarihinde, sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise
mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği tarihte sona erer ve bu tarih
sigortalılar ve şirket yetkililerince,
e) Tasfiyenin açılmasına mahkemece karar verilen
şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde
mahkemenin karar tarihinde sona erer, bu tarih sigortalılarca, sigortalının
talebinin olmaması hâlinde tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca
tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarih ticaret sicil memurluğunca ve
sigortalılarca,
f) Tasfiyesine şirketin ortaklar kurulu tarafından
karar verilen şirketlerin ortaklarının sigortalılıkları sigortalının talebi
hâlinde tasfiyenin başlanmasına karar verildiği tarihte sona erer, bu tarih
sigortalılarca, sigortalının talebinin olmaması hâlinde ise tasfiyenin
sonuçlandığına ilişkin tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca
tescil edildiği tarihte sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve ticaret
sicil memurluklarınca,
g) Münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarının
sigortalılıkları sigortalının talebi hâlinde şirketin münfesih duruma düştüğü
tarih itibarıyla sona erer, bu tarih sigortalılarca, sigortalının talebinin
olmaması hâlinde münfesih duruma düşen şirketin tasfiyesinin sonuçlandığına
dair tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğunca tescil edildiği
tarihte sona erer ve bu tarihler sigortalılarca ve ticaret sicil
memurluklarınca,
ğ) Mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına,
ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya münfesih duruma
düşmesine karar verilen şirketlerin ortaklarından hizmet akdi ile çalışmaya
başlayanların sigortalılıkları, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün öncesinden itibaren (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) sona erer ve bu tarih sigortalılarca,
h) Gelir vergisinden muaf olarak sigortalılıkları
devam ederken hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları,
çalışmaya başladıkları tarihten bir gün
öncesinden itibaren (Değişik: RG-16/06/2011-27966) sona erer ve bu
tarih sigortalılarca,
ı) Köy ve mahalle muhtarlarının sigortalılıkları
muhtarlık görevinin bittiği tarihte sona erer ve bu tarih il ve ilçe mülki
amirliklerince ve sigortalılarca,
i) Köy ve mahalle muhtarlarından Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrası (b) bendi kapsamında gelir vergisi mükellefi olanlar
hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışmaya başlayanların sigortalılıkları,
çalışmaya başladıkları tarihten bir gün
öncesinden itibaren (Değişik: RG-16/06/2011-27966) sona erer ve bu
tarih sigortalılarca,
j) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların sigortalılıkları tarımsal faaliyetin bittiği tarihte sona erer ve
bu tarih ziraat odalarınca, ziraat odası bulunmayan yerlerde ise tarım il/ilçe
müdürlüklerince ve sigortalılarca,
k) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin
(4) numaralı alt bendine tabi olanlardan ziraat odalarından, ziraat odalarının
bulunmadığı yerlerde ise tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları (Ek-2)
muafiyet belgesi ile belgeleyerek on gün içinde Kuruma intikal ettirilenlerin
sigortalılıkları belgenin düzenlendiği tarihten, bu süreyi geçirenlerin
sigortalılıkları ise belgenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihten
itibaren, Kurumca ziraat odalarından veya ziraat odalarının bulunmadığı
yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alınan kayıtlardan resen tescili
yapılanların Kurumca sigortalılık tescillerinin tebliğ edildiği tarihten
itibaren 10 gün içerisinde ziraat odalarından veya ziraat odalarının
bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları ve resen tescil
tarihinden geriye doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A) muafiyet
belgesi ile belgelemeleri ve belgenin düzenlenme tarihinden itibaren 1 ay
içerisinde Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç tarihi itibariyle
yahut 65 yaşını doldurması nedeniyle
talepte bulunduğu tarihten itibaren (Ek: RG-16/06/2011-27966) sona
erer, bu tarih sigortalılarca,
l) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayan veya ikamet esasına bağlı olarak o ülke
sosyal güvenlik sistemine dâhil olanların sigortalılıkları, çalışmaya veya
ilgili ülke sosyal güvenlik sistemine dâhil oldukları tarihten bir gün öncesinden itibaren (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) sona erer ve bu
tarih sigortalılarca,
m) 6132
sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörlerin sigortalılıkları, lisansları
yenilenmeyenler için lisanslı oldukları yılın sonunda sona erer ve bu tarih
Türkiye Jokey Kulübü ve sigortalılarca, (Değişik: RG-16/06/2011-27966)
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıkları; ölüm hâlinde veya
aylık bağlanmasını gerektiren hâllerde, görev aylıklarının kesildiği tarihi,
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş
hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması hâlinde ise bu süre ve hadlerin
doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından, diğer hâllerde ise görevden
ayrıldıkları tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, sigortalı işe giriş
bildirgesini düzenlemekle yükümlü olan idare tarafından,
(4) Kanunun 5 inci maddesi gereği bazı sigorta
kollarına tabi tutulanlardan:
a) Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve
tutukluların sigortalılığı çalışmalarının sona erdiği veya işlerine son
verildikleri tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, Ceza İnfaz Kurumları ile
Tutukevleri İş Yurtları Kurumunca,
b) 3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ve
işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, meslek liselerinde okuyanlar,
yüksek öğrenimleri sırasında (..)[14] (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) staja tabi
tutulan öğrencilerin sigortalılığı eğitim veya öğretimlerinin/staj sürelerinin
bittiği tarihten itibaren sona erer ve bu tarih, eğitim ve öğretim gördükleri
kurumlarca,
c) Harp malûlleri ile 3713 veya 2330 sayılı kanunlara
göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrası kapsamında sigortalı olanların sigortalılıkları, sigortalı
çalışmalarının sona erdiği tarihten itibaren sona erer ve bu tarih,
işverenlerince,
ç) Harp malûlleri ile 3713 veya 2330 sayılı kanunlara
göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlardan uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olup bu sigorta kollarından çıkmak isteyenler hakkında
isteklerine dair yazılı taleplerini takip eden ayın başından itibaren sadece iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanmaya devam edilir ve bu
tarih, işverenlerince,
on gün içinde Kuruma bildirilir.
(5) 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve
ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler
için genel sağlık sigortası prim bilgileri, ödenek başlama ve bitiş tarihleri
Türkiye İş Kurumu ile Kurum arasında oluşturulacak veri transferi yoluyla
gerçekleştirilir.
(6) Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (l)
bendi kapsamında olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik
kurumu ile irtibatlandırılanların, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri
çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için sigortalandıkları tarihten
itibaren; Kanunun 8 inci maddesi birinci fıkrasının (c) bendine göre kamu
idarelerinin yurtdışı görevinde çalışanlar, görevlerinden ayrıldıkları tarihten
itibaren, işverenlerince üç ay içinde Kuruma bildirilir.
(7) Hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında
sigortalılık niteliği;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli
olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt ilan etmesi hâlinde, bu
hâllerin sona ermesini,
b) Diğer hâllerde ise birinci fıkrada belirtilen
tarihleri,
takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş
sayılır. Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimlerde bu husus göz önünde
bulundurulur.
(8) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olanların, meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan
yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine
ilişkin belge ya da bilginin verilmesine engel teşkil etmez.
(9) Sigortalının Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık
statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi
olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle (c) bendi kapsamında,
(a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde
Kanun kapsamına girmesi halinde ise (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır
(Ek:
RG-16/06/2011-27966).[15]
(10) Sigortalılık hallerinin çakışması
nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82 nci
maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına ilişkin
hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan (b) bendi kapsamındaki
sigortalılığından dolayı talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu fıkra
hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı izleyen ayın
sonuna kadar (b) bendi statüsünde primlerini ödemeyenlerin ödeme hakkı düşer.
Bu şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan
haklar yönünden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
sigortalılık statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer
yardımlar ile uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde
değerlendirilir.
(Ek: RG-16/06/2011-27966).[16]
(11) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin birinci
fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak
şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki
diğer sigortalılık durumu dikkate alınır
(Ek: RG-16/06/2011-27966).[17]
(12) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak
oldukları işyerlerinden dolayı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı olamayacaklarından bu durumda olanlar hakkında
dokuzuncu ve onuncu fıkralarda yer alan hükümler uygulanmaz (Ek:
RG-16/06/2011-27966).[18]
İKİNCİ BÖLÜM
Sigortalıların Tescili
Sigortalı işe giriş bildirgesi
MADDE 15 – (1)
Bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde belirtilen sigortalılık başlangıcı ile
ilgili bildirim yükümlülüğü, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının; (a)
ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-4, (c) bendine tabi olanlar için ise
Ek-4/A’da bulunan sigortalı işe giriş bildirgelerinin, Kuruma e-sigorta ile
verilmesiyle yerine getirilir. Sigortalı işe giriş bildirgesi dışında, başka
biçimlerde yapılan bildirimler geçerli sayılmaz.
(2) Süresi içinde veya sonradan elden veya posta
yoluyla gönderilen sigortalı işe giriş bildirgeleri Kurum gelen evrak kaydına
alındıktan sonra sigortalıların tescil işlemleri sonuçlandırılır.
Sigortalı tescili ve sosyal güvenlik sicil numarası
MADDE 16 – (1)
Sigortalılar, Kuruma verilen ilk veya tekrar sigortalı işe giriş bildirgelerine
göre Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları ile bilgisayar ortamında tutulan
tescil kütüğüne kayıt edilir. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, aynı zamanda
sigortalıların sosyal güvenlik sicil numarasını oluşturur. Sigortalıların
tescil, hizmet ve her türlü bilgisayar kayıtları ile diğer sosyal sigorta
işlemleri, sosyal güvenlik sicil numarası altında tutulur.
(2) Yabancı uyruklulara Nüfus ve Vatandaşlık İşleri
Genel Müdürlüğünce verilecek kimlik numaraları aynı zamanda bunlar için sosyal
güvenlik sicil numarası olarak kullanılır.
Sigorta sicil dosyaları elektronik arşivi
MADDE 17 – (1)
Sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan veya Kurumca düzenlenen kâğıt
ortamındaki belgelerden gerekli görülenlerin muhafazası ve bu belgelere erişimi
sağlamak üzere elektronik arşiv oluşturulur. Bunlara Kurumca belirlenen
usullerle birer numara verilir.
Sigortalıların re’sen tescili
MADDE 18 – (1)
Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde;
a) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
fiilen yapılan denetimler veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitler ya da
kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler veya kamu kurum ve kuruluşları ile 5411
sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya alınan
bilgiler sonucu,
b) Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre
kamu idareleri ile Kanunun 100 üncü maddesine göre 5411 sayılı Kanun
kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel
kişilerden doğrudan kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlarla
yapılan protokoller çerçevesinde alınan bilgiler sonucu,
c) Hizmet tespitine ilişkin kesinleşen yargı
kararlarına göre,
Kuruma bildirilmediği tespit edilenlerin,
(2) 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında
Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun uyarınca yapılan hizmet borçlanması
talebinde bulunanlardan, Türkiye’de Kanuna veya Kanunla yürürlükten kaldırılan
sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri bulunmayanların,
tescil işlemleri Kurumca re’sen yapılır.
Sigortalıların yersiz tescili
MADDE 19 –
(1) Kanuna göre sigortalılık niteliği taşımadığı hâlde, gerçeğe aykırı olarak
bildirim yapıldığı tespit edilen tescil kayıtları iptal edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sigortalı Hizmet Kayıtları
Sigortalı hizmet kayıtlarının oluşturulması
MADDE 20 –
(1) Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası kapsamında
bulunan sigortalı veya hak sahiplerine yapılacak ödemeler ile bağlanacak gelir
ve aylıklardan, genel sağlık sigortası yardımlarından yararlanma şartlarının
oluşup oluşmadığı, bu ödemeler ile gelir ve aylık miktarları, bilgisayar
ortamında her bir sigortalı için oluşturulan hizmet kütüğündeki kayıtlar
kullanılarak belirlenir. Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğünce yapılacak işlemler
için de bu kayıtlar kullanılabilir.
(2) Hizmet kayıtları, sigortalıların zorunlu sigorta
kapsamındaki çalışmalarına, yurt içi ve yurt dışı hizmet borçlanmalarına,
isteğe bağlı sigorta kapsamındaki sürelere ait giriş ve çıkış tarihlerini, prim
ödeme gün sayılarını ve prime esas kazançları ile diğer bilgileri kapsar.
(3) Sigortalı hizmet kayıtları, Kanunun 4 üncü maddesi
birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için aylık prim
ve hizmet belgesinde yer alan bilgilerin, Kanunun 4 üncü maddesi birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların sigortalılığa esas
kayıtlarının, hizmet borçlanması yapan veya isteğe bağlı sigortaya devam eden
sigortalılar için ise prim tahsilat bilgilerinin, bilgi işlem ortamına
aktarılması suretiyle oluşturulur.
Sigortalı tescil ve hizmet kayıtları arasında mutabakat
sağlanması
MADDE 21 – (1)
Tescil kaydı bulunmayan bir kimse adına hizmet kaydı oluşturulmaz. Tescil ve
hizmet kayıtlarındaki sigortalının adı, soyadı, sosyal güvenlik sicil numarası
gibi ortak bilgilerde mutabakat sağlanmadan hizmet kayıtlarına bilgi girişi
yapılmaz veya bilgi aktarılmaz.
Kayıtların güncel ve doğru tutulması
MADDE 22 – (1)
Sigortalı hizmet kayıtlarının doğru, güncel ve eksiksiz oluşturulması esastır.
Bu amaçla;
a) Sigortalının adı, soyadı ve sosyal güvenlik sicil
numarası bulunmayan veya bulunduğu hâlde önceki hizmet kayıtları ile mutabakatı
sağlanamayan bilgiler, prime esas kazancın alt ve üst sınırları dışında kalan
miktarlar, işe giriş ve çıkış tarihleri ile tutarlı olmayan prim ödeme gün
sayıları, doğrusu tespit edilmeden veya eksiği tamamlanmadan hizmet kayıtlarına
aktarılmaz.
b) Bir sigortalı adına ayda 30’u, yılda 360’ı aşan
prim ödeme gün sayısı bulunan veya başka bir sigortalının hizmetini gösteren
hizmet kaydı oluşturulmaz.
Hizmet kayıtlarının paylaşımı
MADDE 23 – (1)
Kurumla bir yazışma yapılmadan üretilecek barkodlu çıktı alınarak resmî belge
olarak kullanılmak üzere, sigortalı hizmet kayıtları, Kurumun internet sayfası
üzerinden sigortalı, işveren, kamu idaresi, meslek kuruluşları ile diğer kişi
ve kuruluşların paylaşımına açılabilir.
(2) Hizmet kaydı paylaşımında yer alacak bilgilerin
kapsamını belirlemeye Kurum yetkilidir.
(3) Sigortalı dışında, birinci fıkrada belirtilen
kişi, kurum ve kuruluşların hizmet kayıtlarının resmî bir belge ile
bildirilmesine ilişkin yazılı başvurular, ayrıca Kurumca cevaplandırılmaz.
Ancak, hizmet kayıtları ile ilgili tereddütlü konular hakkında, yazılı talepte
bulunulması hâlinde, yazışma yoluyla gerekli bilgi verilir.
Hizmet kayıtlarının düzeltilmesi
MADDE 24 –
(1) Kurumca hizmet kayıtları;
a) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
veya kamu idarelerinin denetim elemanlarınca düzenlenen raporlarda gerçeğe
aykırı hizmet kazandırıldığının veya hatalı ve eksik kayıt bulunduğunun tespit
edilmesi,
b) Sigortalının prime esas kazançları, gün sayıları ve
prim tahsilatına ilişkin bilgilerin hatalı veya eksik aktarıldığının tespit
edilmesi,
c) Kesinleşen yargı kararları ile sigortalıya hizmet
kazandırılması veya Kurum kayıtlarında var olan hizmet veya prime esas
kazançların yeniden belirlenmesi,
hallerinde düzeltilir, iptal edilir veya yeni kayıt
oluşturulur.
(2) Birinci fıkra gereğince, hizmet kayıtlarında
yapılacak güncelleme, iptal ve yeni kayıt oluşturma işlemleri, ünite amirinden
alınacak olur üzerine, konu ile ilgili bilgisayara giriş yetkisi verilen ünite
personelince yerine getirilir. Bu şekilde güncellenen bilgisayar kayıtları, her
gün alınacak çalışma listeleri ile karşılaştırılarak mutabakatı sağlandıktan
sonra, eski ve yeni kayıtlara ait hizmet dökümlerinin onaylı birer örneği sigortalıların
dosyalarında muhafaza edilir. Ancak birinci fıkra (b) bendi gereğince hizmet
kayıtlarında yapılacak iptal ve yeni kayıt oluşturma işlemleri, üyeleri Kurumca
belirlenecek komisyon kararına göre yapılır.
Sigortalı işten ayrılış bildirgesi
MADDE 25 –
(1) Sigortalılığın sona ermesine ilişkin bildirimler, Kanunun 4 üncü maddesi
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olanlar için Ek-5, (c) bendine
tabi olanlar için ise Ek-5/A’da bulunan sigortalı işten ayrılış bildirgesiyle
sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde e-sigorta ile yapılır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi sigortalılardan naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin
aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer bir işyerinde çalışmak üzere
işten ayrılanlar için veya işyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev
bölgesine nakledilmesi halinde eski işyeri numarası üzerinden yasal süresi
dışında verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesi de süresinde verilmiş
sayılır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (b) bendi
kapsamındaki sigortalılardan sigortalı işten ayrılış bildirgesini kâğıt
ortamında verenler için, sigortalılığın sona ermesini takip eden on gün içinde
sigortalı işten ayrılış bildirgesi iki nüsha düzenlenir. Biri düzenleyen
kuruluşta kalır, diğeri ilgili üniteye gönderilir.
(4) Yasal süresi dolmadığı için henüz Kuruma
verilmeyen aylık prim ve hizmet belgesinde yer alacak sigortalı çalışmalarının
Kurumca bilinmesini gerektiren diğer hâllerde de bu madde gereğince işlem yapılır.
(5) Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (c) bendine
göre sigortalı sayılanlardan, yer değiştirme suretiyle bir kurumdan diğer bir
kuruma nakledilenler hakkında sigortalı işe giriş bildirgesi ve sigortalı işten
ayrılış bildirgesi ile gerekli bildirimler yapılır.
(6) Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (c)
ve 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilenlerin
sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimler üç aylık süre içinde
yapılır.
Hizmetlerin tespiti
MADDE 26 – (1)
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca, işyeri kayıtlarının
incelenmesi sonucunda yapılan tespitlerden çalıştığı belirlendiği hâlde,
hizmetleri Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği saptanan
sigortalıların geriye yönelik hizmetleri dikkate alınır.
(2) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının
işyerinde yaptıkları durum tespiti sırasında, sigortalı, işyerinde çalışan
diğer sigortalılar, işyeri mahallinde bulunanlar veya işveren beyanına
dayanılarak yaptıkları ve tespit tarihinden önceki bir yıllık süreye ilişkin
hizmetler de sigortalılıkta dikkate alınır.
(3) Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan
denetimler sonucu belirlenen ve Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalar üzerine,
ilgili mevzuat uyarınca gerekli işlemler yapılır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
İşyerlerinin Tescili
BİRİNCİ BÖLÜM
İşyerinin Bildirilmesi
İşyeri bildirgesi
MADDE 27 –
(1) İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya (c)
bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini
devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11
inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu örneği Ek-6 ve
Ek-6/A’da bulunan işyeri bildirgesini Kuruma e-sigorta ile göndermek
zorundadır. Şu kadar ki, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce düzenlenecek işyeri
bildirgelerinin e-sigorta ile alınması sağlanıncaya kadar, Kanunun 11 inci
maddesinde belirtilen sürelerde Kuruma elden verilir veya posta yoluyla
gönderilir.
(2) Aynı işverenin, birden fazla işyeri kurması veya
devir alması yahut kendisine intikal etmesi hâlinde her işyeri için ayrı işyeri
bildirgesi düzenlenir.
(3) Aynı işverenlere ait olup, aynı işkolunda bulunan
birden fazla kara veya deniz yahut hava ulaştırma araçlarına tek sicil numarası
verilir.
(4) Kanunun 90 ıncı maddesine göre ihale yoluyla
yapılan işlerin konsorsiyum şeklinde üstlenilmesi hâlinde, konsorsiyumu
oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu
üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla
üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca
ayrı ayrı sicil numarası verilebilir. İhale konusu işin iş ortaklığı şeklinde
üstlenilmesi durumunda ise, işyeri, iş ortaklığı adına ve tek işyeri sicil
numarası verilerek tescil edilir.
(5) Şirketlerin kuruluş aşamasında sigortalı
çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve çalıştırılacak sigortalı sayısını ticaret
sicil memurluklarına bildirmesi üzerine, ticaret sicil memurluklarınca ilgili
üniteye gönderilecek bu bildirime istinaden, işyeri ünitece tescil edilir. Bu
durumda şirketlerce ayrıca işyeri bildirgesi düzenlenmez.
(6) Esas işin ayrıntısı veya tamamlayıcısı niteliğinde
olan ve sigortalıları birbirine karışmayan işlerin ayrı ve bağımsız olarak
yürütüldüğü yerler de bağımsız işyeri sayılır.
(7) Tek ihale ile birden fazla ünitenin görev alanına
giren bir işin yapılması hâlinde, istihkaklarının bir ödenmesi ve
teminatlarının tek olması şartıyla, işe ilk başlanılan yeri çevresine alan
ünitece tek işyeri sicil numarası verilebilir. Aynı anda birden fazla ünitenin
görev alanlarında işe başlanılması halinde, hangi üniteden tek işyeri sicil
numarası alınacağı işverenin talebine göre belirlenir. İşverence, ilgisi
bulunan diğer ünitelere yazılı olarak bilgi verilir.
(8) Aynı işveren tarafından yaptırılan ve birden fazla
yapı ruhsatı bulunan özel nitelikteki bina inşaatı işyerlerinde, parsellerinin
bitişik ya da yakın olması ve sigortalıların birbirine karışması şartıyla
inşaatların tek sicil numarasında yürütülmesine ünitece izin verilebilir.
(9) Süresi içinde verilmeyip sonradan verilecek işyeri
bildirgesi, Kurumca aksi kararlaştırılmadığı sürece kağıt ortamında elden veya
posta yoluyla Kuruma verilir.
İşyeri sicil numarası
MADDE 28 –
(1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince sigortalı
çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet kodu’, ‘İşkolu kodu’, ‘Ünite kodu’,
‘Sıra numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarası’nı ihtiva eden bir
işyeri sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.
a) Mahiyet kodu; yapılan işin özel veya kamu sektörüne
ait daimi veya geçici olduğunu belirtmeye yönelik olup tek hane rakamdan
ibarettir. ‘1’ rakamı kamu sektörüne ait devamlı işyerlerini, ‘2’ rakamı özel
sektöre ait devamlı işyerlerini, ‘3’ rakamı kamu sektörüne ait geçici
işyerlerini, ‘4’ rakamı özel sektöre ait geçici işyerlerini ifade eder.
b) İşkolu kodu; yapılan işin Kısa Vadeli Sigorta
Kolları Prim Tarifesine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup
dört hane rakamdan ibarettir.
c) Ünite kodu; işyerinin işlem gördüğü üniteyi
belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.
ç) Sıra numarası; her işyerine ilgili ünite tarafından
iller itibarıyla ve sıra takip etmek suretiyle verilen bir numara olup yedi
hane rakamdan ibarettir.
d) İl kodu; işyerinin hangi ilde olduğunu belirtmeye
yönelik olup il trafik kod numarasından ibarettir.
e) İlçe kodu; işyerinin hangi ilçede olduğunu
belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.
f) Kontrol numarası; işyeri sicil numarasının doğru
kullanılmasını sağlamaya yönelik olup iki hane rakamdan ibarettir.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı çalıştırılan işyerlerine, Kurumca ‘Ünite kodu’,
‘Saymanlık ve kurum numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarasını’
ihtiva eden işyeri sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.
a) Saymanlık ve kurum numarası; oniki haneli olup altı
hane saymanlık numarası ve altı hane kurum numarasından oluşur. Saymanlık
numarasının ilk iki hanesi saymanlığı, takip eden iki hanesi sigortalının
çalıştığı işyerinin bulunduğu ili, son iki hanesi ise ilçe kodunu ifade eder.
Kurum numarası ise sigortalıyı çalıştırılan kamu kurumunu ifade etmek üzere
Kurumca verilir.
b) İl kodu, ilçe kodu ve ünite kodu; bu maddenin
birinci fıkrasında açıklanan esaslar çerçevesinde bu işyerleri için de verilir.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel
kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara, işyerleri için verilen
işyeri sicil numarası yanında ayrıca işveren numarası da verilebilir. Bu
numara, gerçek kişi işverenlerde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, yabancı
uyruklu gerçek kişi işverenlerde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce
verilecek numara, tüzel kişi işverenlerde ise vergi kimlik numarasıdır.
İşyeri bildirgesi ile birlikte verilecek diğer
belgeler
MADDE 29 – (1)
İşveren, işyeri bildirgesi ekinde Kuruma vermesi gereken;
a) Daimi mahiyetteki işyerlerinde, işyerinin adresini
gösterir yerleşim belgesini,
b) Gerçek kişi işverenler yönünden kendilerinin, tüzel
kişi işverenler yönünden ise tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin imza
sirkülerini,
bir ay içinde Kuruma, elden vermekle veya posta
yoluyla göndermekle yükümlüdür. İmza sirküleri Kuruma verilmesi gereken
kişilerin, Üniteye bizzat müracaat ederek kimliklerinin tespitiyle birlikte
imza beyanlarının alınmasını sağlamaları halinde, (b) bendinde istenilen imza
sirküleri artık istenilmez.
(2) İşverenden iş alan alt işverenler, Kanundan doğan
yükümlülükleri başlamadan önce, işyeri bildirgesi hariç, birinci fıkranın (b)
bendinde belirtilen belgeyi ve asıl işverenle yapmış olduğu sözleşmenin bir örneğini,
Kuruma elden verir veya posta yoluyla gönderirler.
(3) Birinci fıkrada belirtilen belgelerin yanı sıra;
a) Tüzel kişiler; hükmi şahsiyetin tescil edildiği
Ticaret Sicil Gazetesini,
b) Adi ortaklıklar; noter onaylı ortaklık
sözleşmesini,
c) İhale konusu işlerde; işin sözleşmesi veya işin
üstlenildiğini gösterir idarenin yazısı,
ç) İnşaat işyerlerinde; yapı ruhsatının fotokopisi,
varsa arsa sahibi ile müteahhit arasındaki inşaat yapım sözleşmesi,
birinci fıkrada belirtilen sürede ve usulle verilir.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı çalıştırılan işyerlerinin tescilinde, işyeri
bildirgesi yeterli olup eki belgeler ihtiyaç olması hâlinde ünitece istenir.
(5) Bu madde de verilmesi istenen belgelerden ilgili
kurumlardan elektronik ortamda alınanlar Kurumca istenmez.
Belirli yerde yapılmayan ve belirli bir merkezden sevk
ve idare edilen işlerin tescili
MADDE 30 –
(1) İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılmaya başlanılan, devir alınan veya
başka bir işverene intikal eden işin, belirli bir yerde yapılmaması hâlinde
işverenin ikametgâhının bulunduğu; bir ‘il’den diğer bir ‘il’e geçmesi ve devam
etmesi hâlinde ise işin başladığı yeri çevresine alan; üniteye verilir.
(2) Büro, yazıhane gibi belli bir merkezden sevk veya
idare edilmeyen ve faaliyeti belirli bir yere bağlı olmayan işler, belirli
yerde yapılmayan işler olarak kabul olunur.
(3) Belirli bir yerde yapılmayan işlerde işverenin
ikametgâhı ile işin görüldüğü yerler Kuruma ait ayrı ünite bölgelerinde
bulunuyorsa, sigorta işlemlerinin işverenin yazılı başvurması üzerine, işin
yapıldığı yeri çevresine alan ünite veya ünitelerinden biri tarafından
yürütülmesine, Kurumca izin verilebilir.
(4) Faaliyeti belirli bir yere bağlı olmamakla
beraber, büro, yazıhane gibi belirli bir merkezden sevk ve idare edilen işler,
belirli bir yerde yapılmış sayılır ve işyeri bildirgesi, işin sevk ve idare
edildiği yeri çevresine alan üniteye verilir.
Alt işveren ve sigortalıyı geçici olarak devir alanın
yükümlülüğü
MADDE 31 – (1)
Alt işveren, mevzuattan doğan yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri sicil
numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt işveren numarası ile asıl
işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getirir. Alt işveren adına işyeri
dosyası açılmaz.
(2) Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde
devralan işveren, müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini
sigortalıyı devir aldığı işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz etmesi
kaydıyla kendisine verilecek üç haneli numara ile sigortalıyı devir aldığı
işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine getirebilir. Sigortalıyı geçici iş
ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına işyeri dosyası açılmaz.
Tespit veya resmî belgelere istinaden tescil
MADDE 32 –
(1) İşveren tarafından işyeri bildirgesinin verilmemiş olması hâlinde, işyeri;
a) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından
yapılan tespitlere,
b) Kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi
mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler
neticesinde veya Kanunun 8 inci maddesinin yedinci fıkrasına göre kamu
idareleri ile Kanunun 100 üncü maddesine göre 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, diğer gerçek ve tüzel kişilerden, kamu
idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan, Kanunun 90 ıncı
maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına göre Kuruma yapılacak bildirimlerden
veya ruhsat vermeye yetkili mercilerden alınan bilgilere,
c) Mahkeme kararlarına,
istinaden re’sen tescil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
İşyeri Tescilinde Meydana Gelen Değişiklikler
İşyerinin nakli, devri, intikali
MADDE 33 –
(1) Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin;
a) Faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki
adrese nakledilmesi hâlinde nakleden işverence; başka bir işverene devredilmesi
hâlinde ise devralan işverence; nakil veya devir tarihini takip eden on gün
içinde,
b) İşverenin ölümü ile işyerinin mirasçılarına
intikali hâlinde ise mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde,
işyeri bildirgesi verilir.
(2) İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev
bölgesine nakledilmesi hâlinde işyeri bildirgesi verilmez. Ancak, nakil
tarihini takip eden 10 gün içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir
yazı ile bildirilir. Yeni ünite, nakil bilgilerine dayanarak işverene işyeri
sicil numarasını bildirir. Eski ünitede bulunan işyeri dosyasındaki tescile
esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitedeki dosyasına konulur.
(3) 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi, bölünmesi veya
diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların ticaret siciline tesciline
ilişkin ilan tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması halinde ise,
en geç yeni ortağın alındığı tarihi; takip eden on gün içinde bu durumların
işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. İşyeri bildirgesi,
e-sigorta kanalıyla alınması sağlanıncaya kadar, Kuruma elden verilir veya
posta yoluyla gönderilir. İşyerlerinde işletme adı değişikliklerinde işyeri
bildirgesi verilmez. Bu değişiklik bir yazı ile Kuruma bildirilir.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalıların çalıştırıldığı işyerlerinin;
a) Bağlı bulundukları saymanlığın değişmesi durumunda,
işyerinin tesciline esas değişiklik bilgileri işverence, saymanlık değişiklik
tarihini takip eden on gün içinde,
b) Başka bir kamu idaresine devri veya birleşmesi
hâlinde, devir alan veya birleşen kamu idaresince, durumun dayanağı bilgi ve belgelerle
birlikte, devir veya birleşme tarihini takip eden on gün içinde,
c) Yeni bir kamu idaresi adı altında birleşmesi
durumunda, yeni kurulan kurumca, birleşme tarihini takip eden on gün içinde
işyeri bildirgesi verilerek, ayrıca birleşmeye ilişkin bilgi ve belgeleriyle
birlikte aynı süre içinde,
d) Aynı il içindeki adres veya isim değişiklikleri,
dayanağı bilgi ve belgeleriyle birlikte değişiklik tarihini takip eden on gün
içinde,
e) Özelleştirilmek suretiyle satışının yapılması
hâlinde, satışı yapılan kurumca satış işleminin onaylandığı tarihi takip eden
on gün içinde ilgili belgeleriyle birlikte,
yazılı olarak Kuruma bildirilir.
İşyeri dosyalarının işlemden kaldırılması
MADDE 34 –
(1) İşyerinin yanlış veya yersiz olarak tescil edildiğinin tespiti hâlinde,
ünitece tescil işleminin iptali yapılır.
(2) Aynı iş veya işyerine birden fazla sicil numarası
verilmiş olduğunun anlaşılması hâlinde, sonradan verilen numaralar ünitece
re’sen iptal edilir. İptal edilen numaralar başka işyerine verilmez. Ancak işlemler
sonradan verilen numaradan yürütülmüşse geriye dönük işlem yapmamak için diğer
numaralar, işlem gören işyeri dosyasının numarasında birleştirilir.
(3) Özel nitelikteki inşaat işyerleri ile ihale konusu
işyerleri hariç olmak üzere, kapanma, terk veya tasfiye olmadığı hâlde,
işyerinde en az iki yıl süre ile sigortalı çalıştırılmadığı, işverenler
tarafından bildirilen veya Kurumca tespit edilen işyeri dosyaları, sigortalı
çalıştırılmaya son verilen tarih itibarıyla ünitece Kanun kapsamından çıkarılır.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Hizmet Akdi ile veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız
Çalışan Sigortalıların
Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Kollarına Ait İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
İş Kazası ve Meslek Hastalığı, Tanımı, Kapsamı,
Bildirilmesi ve Soruşturulması
İş kazasının bildirimi ve bildirim süresi
MADDE 35 – (1)
İş kazası, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendinde sayılan sigortalılar ile Kanunun 5
inci maddesinin (a) ve (c) bendinde sayılan sigortalıların iş kazası
geçirmeleri hâlinde işverenleri, Kanunun 5 inci maddesinin (b) ve (e)
bentlerinde belirtilen sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde ise eğitim
veya staj gördükleri işyeri işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki
yetkili kolluk kuvvetlerine derhâl, Kuruma en geç kazadan sonraki üç iş günü
içinde, Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendinde sayılan sigortalının iş kazası
geçirmesi hâlinde, işvereni tarafından kazanın olduğu ve ülkemiz ile sosyal
güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerdeki yerel kolluk kuvvetlerine derhâl,
Kuruma ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde,
b) (b) bendi kapsamında olan sigortalıların iş kazası
geçirmeleri hâlinde, bir ayı geçmemek şartıyla kendisi tarafından geçirdiği iş
kazasına ilişkin rahatsızlığının bildirimine engel olmadığı günden sonraki üç
iş günü içinde,
Ek-7’de yer alan iş kazası ve meslek hastalığı
bildirgesini vermekle yükümlü olanlar tarafından e-sigorta ile Kuruma
bildirilir veya doğrudan ya da posta yoluyla ilgili üniteye gönderilir.
c) (a) bendi kapsamında tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların iş kazası
geçirmesi halinde, kendileri veya işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki
yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde (Ek:
RG-16/06/2011-27966),[19]
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalıların, işverenin kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası
geçirmeleri hâlinde, iş kazası ile ilgili bilgi alınmasına engel olacak
durumlarda, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren bildirim süresi üç iş günüdür.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki
sigortalıların bildirim yapmalarına engel durumlarını hekim raporu ile veya
mücbir sebep olayını belgelemeleri şarttır.
(4) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde
belirtilen sigortalıların iş kazası geçirmeleri hâlinde, belirtilen sürelerde
işverence bildirim yapılmaması durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe
kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden
tahsil edilir.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı olanların iş kazası geçirmeleri ve bu maddenin
birinci fıkrası (b) bendinde belirtilen sürede bildirilmemesi hâlinde, bildirim
tarihine kadar geçen süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez.
Bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.
Meslek hastalığının tespiti, bildirimi ve bildirim
süresi
MADDE 36 –
(1) Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları
tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı
tıbbî belgelerin,
b) Kurumca gerekli görüldüğü hâllerde, işyerindeki
çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim
raporları ve gerekli diğer belgelerin,
incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu tarafından
tespit edilmesi zorunludur.
(2) Sigortalının, çalıştığı işten ayrıldıktan sonra
meslek hastalığı sebebiyle, Kanunda belirtilen yardımlardan yararlanabilmesi
için eski işinden fiilen ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında,
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri
Yönetmeliğinde belirtilen süreden daha uzun bir sürenin geçmemiş olması
şarttır.
(3) Kurumca çıkarılacak yönetmelikle belirlenmiş
meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olduğu için
talepleri kabul edilmeyen sigortalıların yazılı başvuruları üzerine söz konusu
hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmayacağı hususuna, meslek hastalığının
klinik ve laboratuar bulguları ile belgelenmesi ve meslek hastalığına yol açan
etkenin Kurum denetim ve kontrol ile görevli memurları veya Bakanlık iş
müfettişlerince işyerinde yapılacak inceleme sonucunda hazırlanacak rapora
istinaden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karar verilir.
(4) Meslek
hastalığının, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci maddesi kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından, meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen sigortalı veya
bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise
kendisi tarafından,
c) (a) bendi kapsamında tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan ve meslek hastalığına
tutulduğunu öğrenen sigortalıların kendileri veya bu durum kendisine bildirilen
işverenleri tarafından (Ek: RG-16/06/2011-27966),[20]
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü
içinde, Ek-7’de yer alan iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesini vermekle
yükümlü olanlar e-sigorta ile Kuruma bildirilir veya doğrudan ya da posta
yoluyla ilgili üniteye gönderilir. Bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya
yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren
işverenden veya Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıdan, Kurumca bu olayla ilgili yapılmış bulunan tedavi
giderleri, yol gideri, gündelik, refakatçi giderleri ve diğer harcamalar ile
ödenmişse geçici iş göremezlik ödeneği tahsil edilir.
(5) Kurumca çıkarılacak Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile hangi hâllerin meslek
hastalığı sayılacağı belirlenir. Yönetmelikle belirlenmiş hastalıklar dışında
herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda
çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara
bağlanır.
İş kazası ve meslek hastalığının soruşturulması
MADDE 37 – (1)
İşverence düzenlenen iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ve eki belgelere
göre, ünite, kamu idarelerinin görevleri gereği düzenlemiş olduğu belge ve
tutanaklardan, sigorta olayı için gerekli bilginin temin edilmesi koşuluyla
başka bir soruşturma ve denetime gidilmeden olayın iş kazası sayılıp
sayılamayacağına karar verebilir, meslek hastalığında ise ilgili sağlık
birimine sevk eder.
(2) Ünitece karar verilemeyen, şüpheli görülen ve
tereddüt edilen, uzun süreli tedavi gerektiren, malûliyet veya ölümle
neticelenen, Kuruma büyük malî yük getiren iş kazaları Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca veya Bakanlık iş müfettişlerince soruşturulur.
(3) Bakanlık iş müfettişlerinin rapor ve
tutanaklarında gerekli bilgilerin yer alması veya yargı kararının bulunması
durumlarında, ünitelerce tekrar inceleme talep edilmez.
(4) İş kazası ve meslek hastalığı soruşturmaları,
sigortalılık durumu, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinde bildirilen
olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı, işyerinde sigortalının çalıştığı
birimin meslek hastalığına sebep olup olmayacağı, işveren sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı, olayın meydana
gelmesinde sigortalının kastı, ağır kusuru, işverenin kastı veya sigortalıların
sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi ile üçüncü
şahısların kusurlu hâllerinin olup olmadığı hakkında karar verilebilmesi için
yapılır.
(5) Kuruma bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve
olayın iş kazası olmadığının anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz
olarak yapılmış ödemeler, gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan ilgili
mevzuat hükümlerine göre tahsil olunur.
İKİNCİ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Yardımlara
İlişkin İşlemler
Geçici iş göremezlik ve geçici iş göremezlik
ödeneğinin tanımı
MADDE 38 –
(1) Geçici iş göremezlik, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hâllerinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında
belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama hâlidir.
(2) Geçici iş göremezlik ödeneği, iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde Kanunda belirtilen geçici iş
göremezlik sürelerinde verilen ödenektir.
Sigortalılara verilecek olan istirahatlar
MADDE 39 –
(1) İstirahat raporlarının Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları
tarafından düzenlenmesi şarttır. Kurumla sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları
tarafından verilen ve istirahat süresi 10 günü geçmeyen raporlar, Kurumla
sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu hekimi tarafından, 10 günü aşan
raporlar ise Kurumla sözleşmeli resmî sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulunca
onandığı takdirde geçerli olur.
(2) Ayaktan tedavilerde sigortalıya tek hekim raporu
ile bir defada en çok 10 gün istirahat verilebilir. İstirahat sonrasında
kontrol muayenesi raporda belirtilmiş ise toplam süre yirmi günü geçmemek kaydı
ile istirahat uzatılabilir. Yirmi günü aşan istirahat raporları sağlık
kurulunca verilir. Sağlık kurulunun ilk vereceği istirahat süresi sigortalının
tedavi altına alındığı tarihten başlamak üzere altı ayı geçemez. Tedaviye devam
edilmesi hâlinde malûllük hâlinin önlenebileceği veya önemli oranda
azaltılabileceği sağlık kurulu raporu ile tespit edilirse bu süre uzatılır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında olup, işverenleri tarafından yurtdışında görevlendirilen
sigortalılar ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında bulunan ve yürütmekte oldukları iş veya çalışma konuları nedeniyle
yurtdışında bulunan sigortalılara ve Kanunun 5 inci maddesi (g) bendi
kapsamındaki sigortalılara ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan
ülkelerdeki tedavileri sonucu verilen istirahat raporlarının ilgili ülke
mevzuatına uygun olduğunun ülkemiz dış temsilciliklerince onanması hâlinde,
Kurumca yetkilendirilen hekim ve sağlık kurullarının ayrıca onayı aranmaz.
(4) Sigortalıların üçüncü fıkrada belirtilen hâller
dışında yurtdışında bulundukları sırada gördükleri tedavi sonucunda aldıkları
raporlar için birinci fıkra hükümleri uygulanır.
(5) Kurumca yetki tanınan işyeri hekimi bir kerede en
fazla 2 gün istirahat verebilir.
(6) İstirahat raporlarında sigortalının çalışıp
çalışamayacağı veya kontrol muayenesinin yapılıp yapılmayacağı hususu
belirtilir. İstirahat raporunun bir nüshası işyerlerine ibraz edilmesi için
sigortalılara verilmek, bir nüshası Kuruma gönderilmek üzere en az iki nüsha
olarak düzenlenir.
(7) Kurumca yetkilendirilen tek hekim veya sağlık
kurulu tarafından verilecek istirahatlar, örneği Kurumca belirlenecek belgenin
doldurulması veya elektronik ortamda düzenlenmesi suretiyle verilir.
(8) Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca,
geçici iş göremezlik belgeleri ile sağlık kurulu raporlarının birer nüshası düzenlendiği
tarihten itibaren üç iş günü içinde sigortalının iş yerinin kurulu bulunduğu
sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine, sözleşmeli ülke
sigortalısının belgeleri ise sağlık yardımı belgesini düzenleyen sosyal
güvenlik il müdürlüklerine/ sosyal güvenlik merkezlerine gönderilir.
(9) Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik
sözleşmeleri hükümleri çerçevesinde akit ülke sigorta kurumu mevzuatına göre
düzenlenen ve sözleşmenin uygulanmasına ilişkin formülerlerle Kuruma bildirilen
istirahat raporları aynen kabul edilir.
(10) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan
ülke sosyal güvenlik kurumları sigortalılarının, muayene ve tedavileri sonucu
düzenlenecek istirahat veya sağlık kurulu raporlarında bu Yönetmelikte
belirlenmiş usul ve esaslar uygulanır. Bu raporların, akit ülke sosyal güvenlik
kurumlarına intikal ettirilebilmesi için Kuruma verilmesi zorunludur.
(11) 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet
Kanununa tabi personel için verilecek istirahat raporları usul ve esasları,
Millî Savunma Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi
MADDE 40 – (1)
Geçici iş göremezlik ödeneği;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi ile 5 inci maddesi kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi
olanların, hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğramaları hâlinde, iş
göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa
vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü
gününden başlamak üzere her gün için,
c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ve aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı
alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı hâlinde, doğumdan önceki
bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik
hâlinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave
edilerek çalışmadığı her gün, sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile
doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışılması hâlinde, sigortalının bu sürede
çalışmamış olması şartı ile sigortalının isteği ve hekim raporu ile doğum
öncesinde kullanılmayan sürenin beş haftaya, çoğul gebelik hâlinde yedi haftaya
kadar olan kısmından doğum sonrasına ilave edilen her gün için,
d) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ve aynı bendin (1),
(2) ve (4) numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, erken doğum
yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile
isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması durumunda,
doğum sonrasına ilave edilen her gün için (Ek: RG-16/06/2011-27966),[21]
e) Kanunun ek 5 inci maddesinde yer
alan tarım ve orman işlerinde süreksiz çalışan sigortalıların iş kazası ve
meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmeleri
için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olmaları ve
sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek
hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği
(Ek:
RG-16/06/2011-27966),[22]
verilir.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara, iş kazası veya meslek hastalığı ya da
analık hâllerinde genel sağlık sigortası dâhil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak
tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede her
gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir. Ancak bu maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine göre doğum öncesi ve sonrası geçici iş göremezlik
ödeneği ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(3) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı
kadının analığı halinde, verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak
tedavilerde Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak günlük kazancının
yarısı, ayaktan tedavilerde üçte ikisidir.
(4) İş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık ve
analık sigortalarında, yeniden tespit edilen alt sınırların altında günlük
kazanç üzerinden ödenek alanların veya almaya hak kazanmış yahut kazanacak
olanların bu ödenekleri, günlük kazancın alt sınırındaki değişikliklerin
yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak, yükseltilmiş günlük kazançların alt
sınırına göre artırılacağından alt sınırın arttığı tarihten evvel geçici iş
göremezliğe uğrayan ve geçici iş göremezlik durumları bu tarihten sonra da
devam edenlerin, geçici iş göremezlik ödeneği hesabına esas alınan günlük
kazançları yeniden tespit edilen alt sınır üzerinden hesaplanarak ödenir.
(5) Bir sigortalının, aynı zaman içinde ve aynı
sigortalılık hâline tabi olacak şekilde birden fazla işyerinde çalışması
hâlinde, ödeneklere esas tutulacak günlük kazancının tespitinde, üst sınır
dikkate alınarak her bir işyeri için ayrı ayrı bulunacak günlük kazançların
toplamı ödeneğe esas günlük kazancını oluşturur. Ayrıca, bir sigortalıda iş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hâllerinden birkaçı birleşirse
geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.
(6) Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat
raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren Kanunun 18 inci maddesine
göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş
göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği olarak verilir.
(7) Kamu idarelerinde Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar ile toplu iş
sözleşmesi yapılan iş yerlerinde çalışan sigortalılara ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği, yapılacak protokol ile sigortalılar için Kuruma ödenecek
sigorta primine mahsup edilmek üzere, işverenleri tarafından Kurum adına
sigortalılara ödenebilir. İşveren tarafından sigortalıya geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenmesi hâlinde, işverenin; geçici iş göremezlik ödeneğinin sigortalıya
ödendiğini gösterir ödeme belgesini Kuruma ibrazından sonra, Kurum tarafından
hesaplanarak bulunacak geçici iş göremezlik ödeneği toplamı, işverenin Kuruma
olan borcuna, borcun olmaması hâlinde ise ilk prim borcuna mahsup edilir.
İşyerinin kapanmış olması hâlinde ise iade edilir.
(8) Geçici iş göremezlik ödeneği, buna ilişkin belge
veya bilgilerin Kuruma intikalini takip eden yedi iş günü içinde geçmiş süreler
için sigortalıların kendilerine, kanunî temsilcilerine, vekillerine veya
sigortalının banka hesap numarasına ya da PTT Bank Şubelerine ödenmesi
hususunda Kurum yetkilidir. Ancak, on günü aşan istirahat sürelerinde ödemeler,
asgari on günlük tutar kadar yapılır.
(9) Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamındaki sigortalının;
a) İstirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp
çalışmadığı,
b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim,
ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler,
c) Viziteye çıktığı/istirahatın başladığı tarih
itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediği,
işveren tarafından Kuruma elektronik ortamda
bildirilir.
(10) Sigortalının, geçici iş göremezlik ödeneği
almasına esas istirahat raporu süresi içinde, sigortalılık hâlinin herhangi bir
nedenle sona ermesi hâlinde istirahat süresince geçici iş göremezlik ödeneği
ödenmeye devam edilir.
(11) Yukarıdaki sürelerin hesabında Kanunun 24 üncü
maddesinde düzenlenen kısa vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan sürelere
ilişkin Kurumda mevcut bilgiler ile sigortalılar tarafından ibraz edilen
belgelere göre tespit edilecek süreler bilgi işlem ortamında kaydedilir.
(12) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (b)
bendi kapsamındaki sigortalılar sadece, istirahat raporlarıyla birlikte PTT
bank veya banka hesap numaralarını Kuruma bildirirler, bunlardan Kurumca
çalışmadığına dair beyan dışında bilgiler istenmez.
(13) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılık hallerinin çakışması
nedeniyle 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalılığı esas alınanlardan (b) bendi kapsamında prim ödemek isteyen
sigortalıların, iş kazası geçirmesinin ya da meslek hastalığına tutulmasının
(b) bendi kapsamında iken olduğunun tespiti halinde iş kazası ve meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar yönünden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar yönünden 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, iş kazası ve meslek
hastalığının (a) bendi kapsamında çalışırken olduğunun belirlenmesi halinde ise
kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan tüm haklar yönünden 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilir (Ek:
RG-16/06/2011-27966).[23]
Sürekli iş göremezlik geliri
MADDE 41 –
(1) Sürekli iş göremezlik geliri Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen sigortalılara bağlanır.
(2) Sürekli iş göremezlik durumunun tespiti için Kurum
Sağlık Kuruluna gönderilecek belgeler arasında, varsa ilk işe giriş sağlık raporu,
iş kazası ve meslek hastalığı bildirim belgesi, olayın Kanuna göre iş kazası
olup olmadığı veya sigortalının meslek hastalığına yakalandığı işyerine ait
çalışma şartlarını net olarak belirtir soruşturma raporu ve tutanaklar ile
mahkemelerce iş kazası veya meslek hastalığı olduğunun kabul edildiğine dair
belgeler, çalışır veya çalışamaz raporu, geçici iş göremezlik ödeneği belgesi,
iş kazasından sonra veya meslek hastalığının tedavisi için başvurduğu
hastanelerden alınan epikrizler ile tedavisi tamamlanıp bulguları sekel hâlini
aldıktan sonra, son durumunu gösterir sağlık kurulu raporu ve dayanağı tüm
belgeler bulunur.
(3) Sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için,
sigortalının çalıştığı işten ayrılması, iş yerini kapatması veya devretmesi
şartı aranmaz. Örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile ilgili
üniteye başvurması yeterlidir. Tahsis talep dilekçesine bir adet belgelik
fotoğraf eklenir.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı olup, sürekli iş göremezliği tespit edilenlerin kendi
sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime
ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Ancak, gelir başlangıç
tarihinde Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen, muhasebe
kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin
miktar ve bu miktarın altında borcu olanların gelirleri gelir başlangıç tarihi
itibariyle bağlanarak borçları ilk gelirlerinden kesilerek tahsil edilir.
(5) Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol
muayenesi sonucu sürekli iş göremezlik durumunun kalktığının anlaşılması
hâlinde, yeni durumuna esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi
başından kesilir.
(6) Bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci fıkrası
ve 52 nci madde hükümleri, sürekli iş göremezlik geliri bağlanacak sigortalılar
hakkında da uygulanır.
(7) Bu Yönetmeliğin uygulamasında, sürekli tam iş
göremezlik hâli, sigortalının meslekte kazanma gücünün %100’ünün; sürekli kısmi
iş göremezlik hâli ise %10 ilâ %99,99’unun kaybedilmesi durumunu ifade eder.
Ölüm geliri
MADDE 42 –
(1) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri
almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerine, ölüm geliri bağlanır.
(2) Hak sahibi olma şartlarının belirlenmesi, ölüm
geliri bağlanması için istenecek belgeler, ölüm gelirinin başlangıcı ve
kesilmesi yönünden, bu Yönetmeliğin ölüm aylığına ilişkin 60, 61 ve 62 nci
madde hükümleri uygulanır.
(3) Sürekli iş göremezlik geliri almakta iken ölen
sigortalıların ölüm sebebini bildiren ve ilgili makamlarca düzenlenen onaylı
ölüm tutanağı, ölü muayene zabıt varakası, otopsi raporu veya doktor raporu
gibi belgelerin temininin imkânsız olduğu hâllerde, sigortalının ölümünden önce
sürekli iş göremezliğine esas iş kazası veya meslek hastalığı dışında başka bir
kaza geçirip geçirmediği ya da başka bir hastalığa yakalanıp yakalanmadığının
mahallinde tahkiki sosyal güvenlik kontrol memurları aracılığıyla yaptırılır.
Ancak sigortalının kesin ölüm sebebine ilişkin karar, bu belgeler ile
sigortalının dosyasının tetkiki sonucunda Kurum Sağlık Kurulunca verilir.
(4) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu, meslekte
kazanma gücünü;
a) Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olmayan sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik
geliri,
b) Yüzde 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle
sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölen ve ölümü iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olan sigortalı için, Kanunun 20 nci maddesinin birinci
fıkrasına göre yeniden hesaplanan geliri,
c) Yüzde 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş
kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın Kanunun 20
nci maddesinin birinci fıkrasına göre yeniden hesaplanan geliri,
Kanunun 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine
bağlanır.
(5) Bu maddenin 4 üncü fıkrasının (a) bendine göre hak
sahiplerine bağlanacak gelirler, sigortalının sürekli iş göremezlik derecesi
esas alınarak hesaplanır. Sigortalının gelirlerinde yapılan artırım ve
indirimler dikkate alınır.
Evlenme ve cenaze ödeneği
MADDE 43 –
(1) Bu Yönetmeliğin 64 ve 65 inci maddeleri;
a) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüm geliri
almakta iken evlenen kız çocuklarına ödenecek olan evlenme ödeneği,
b) Ölen sigortalıdan dolayı ilgililere yapılacak olan
cenaze ödeneği,
hakkında da uygulanır.
Sigortalıdan kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin
uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 44 –
(1) Sigortalının iş kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması,
tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması hâllerinde geçici iş
göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir
mazereti olanlar hariç olmak üzere, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık nedeniyle tedavisini yapan hekim tarafından bildirilen
tedbirlere ve yapılan tavsiyelere uymaması nedeniyle, normal tedavi süresi
uzamış, sürekli iş göremezlik derecesi artmış veya malûl kalmış ise, bu
hususlar hekim raporu ile tespit ve belgelendirilmesi hâlinde sigortalıya
ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri, uzayan
tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı
Kurumca eksiltilerek ödenir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan
sigortalının, mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol raporları, ünite
kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği
tutanaklar veya belgelerde belirlenen kusur derecesinin üçte biri oranında
Kurumca eksiltilerek ödenir. Ancak kusur derecesinin bilgi ve belgelerde yer
almaması hâlinde yüzde beş oranında Kurumca eksiltilir.
c) Mahkeme kararı, denetim, soruşturma ve kontrol
raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri
gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerde kasti bir hareketi yüzünden iş
kazasına uğradığı saptanan meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun
yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya,
yarısı tutarında ödenir.
ç) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve
çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalıştığı; mahkeme kararı, denetim,
soruşturma ve kontrol raporları, ünite kararı, hekim raporu, kamu kurum ve
kuruluşlarının görevleri gereği düzenlediği tutanaklar veya belgelerle
belirlenen sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da
yersiz yapılan ödeme tarihinden itibaren ilgili mevzuat hükümlerine göre geri
alınır.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin
uygulanmasında; sigortalının, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara
uymaması, tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi
yapması, yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi,
açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi
bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması, ağır kusuruna esas
tutulur.
(3) Birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen
sigortalılara ait raporda, istirahat süresi sonunda çalışır kararı varsa ayrıca
çalışabilir belgesi aranmaz. Geçici iş göremezlik ödeneği ödenirken
sigortalının istirahatlı olduğu devrede çalışmadığının işveren veya Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanlar
tarafından beyan ve belgelenmesi gerekir.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalılara, iş kazası sigorta kolundan geçici iş
göremezlik ödeneği ödenirken, iş kazasının bu Yönetmeliğin 35 inci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen Kuruma bildirim tarihinin aşılması
hâlinde bildirim tarihi esas alınarak ödeme yapılır.
(5) Sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik
ödeneğinden veya sürekli iş göremezlik gelirinden yapılacak indirim oranı,
Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre tespit edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşveren ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu ile Peşin
Sermaye Değerleri
İşverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE 45 –
(1) İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse
işveren Kuruma karşı sorumlu hâle gelir. Kasıt; iş kazası veya meslek
hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden
olması hâlidir. İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı
hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali
sorumluluğunu kaldırmaz.
(2) İş kazası veya meslek hastalığı işverenin,
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine
aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa işvereni Kuruma karşı sorumlu hâle getirir.
Mevzuat; yasal olarak yürürlüğe konulmuş ve yürürlüğünü muhafaza eden,
sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği alanında, yasa koyucu ile yasa
koyucunun yürütme veya idareye verdiği yetki sonucu, bu organlarca kabul edilen
genel, objektif kural veya hükümlerin tümüdür.
(3) İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık
ilkesi dikkate alınır. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli
bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası
veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumudur. İşveren alınması gerekli
herhangi bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.
(4) İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü
bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine
yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere
ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir.
(5) Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya
vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, Kanun
uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı, Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilir.
Peşin sermaye değeri tabloları
MADDE 46 –
(1) Kurumca, Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen giderlerin, yaş, kesilme
veya yeniden bağlanma ya da hak sahipliği nedeniyle sonradan gelir veya aylık
bağlanma ihtimalleri ve yüzde beş iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanacak
tutarı tespit etmek amacıyla peşin sermaye değeri tabloları hazırlanır.
Hazırlanan tablolar demografik ve ekonomik değişiklikler nedeniyle Kurumca
gerekli görülen hâllerde güncellenir. İlk peşin sermaye değeri, gelir veya
aylığın başlangıç tarihinde yürürlükte olan peşin sermaye değeri tablolarına
göre belirlenir. Peşin sermaye değeri hesaplamalarıyla ilgili usul ve esaslar
Kurumca çıkarılacak tebliğ ile duyurulur.
Peşin sermaye değerinde yaş hesabı
MADDE 47 –
(1) Peşin sermaye değerlerinin hesabında, sigortalıların veya hak sahiplerinin
gelire girme veya aylık başlangıç tarihindeki yaşları esas alınır. Yaş
hesabında altı aydan küçük yıl kesirleri dikkate alınmaz. Altı ay ve daha fazla
yıl kesirleri tam yıl sayılır.
Rücu davalarına esas tutarın hesabı
MADDE 48 – (1)
İşveren veya üçüncü şahıslar aleyhine açılacak rücuan tazminat davalarına konu
olabilecek tutar, sigortalı ve hak sahiplerine bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerine, Kurum tarafından Kanun gereğince yapılan
veya ileride yapılması gereken diğer ödemeler eklenerek hesaplanır.
(2) İşveren, birinci fıkrada belirlenen rücuan
tazminat davalarına konu olan, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine Kanun
gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin
başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin tamamından kusur oranı kadar
sorumludur.
(3) Ancak, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana
gelen iş kazası veya meslek hastalığı olaylarında zarara sebep olan üçüncü
kişiler ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlar, sigortalıya ve hak
sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan
gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının yarısından
kusur oranları kadar sorumludur.
(4) Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya
vazife malûlü olan sigortalıya veya ölümü hâlinde hak sahiplerine, bağlanacak
aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısından üçüncü
kişiler kusurları oranında sorumludurlar.
BEŞİNCİ KISIM
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin İşlemler
BİRİNCİ BÖLÜM
Malûllük Sigortası
Malûl sayılma, malûllük aylığından yararlanma, harp ve
vazife malûllüğü
MADDE 49 –
(1) Sigortalılara aşağıdaki usul ve esaslar dikkate alınmak suretiyle Kanunda
belirtilen şartlarla malûllük, vazife ve harp malûllüğü aylıkları bağlanır.
(2) Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasında
belirtilen sigortalılar malûl sayılır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalılardan;
a) Görevlerine devam etmekte olanların, çalışma
gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma
gücünü kaybettiği,
b) Görevlerinden ayrıldıktan sonra herhangi bir
sigortalılık hâline tabi olmayanların, çalışma gücünün en az %60’ını
kaybettiği,
c) Personel kanunlarına tabi olanların hastalıklarının
kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam ettiği, olmayanların ise
hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süreleri hakkında
kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle bu süreleri
doldurdukları,
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının
sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî
belgelerin incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı
malûl sayılır.
(4) Hastalık izin süreleri hesap edilirken;
hastalıkları kanunlarında yazılı sürelerden önce iyileşenlerin bu
hastalıklarının en çok bir yıl içinde nüksetmesi hâlinde, eski ve yeni hastalık
süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılır.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış veya prim ödemiş
olan sigortalıların malûllük aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, son
sigortalılık hâline göre sonuçlandırılır.
(6) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olanların malûllüklerinin, Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılan
hallerden doğmuş olması hâlinde, haklarında vazife malûllüğü hükümleri
uygulanır. Malûllüğün oluşumunda bu hallerin bulunup bulunmadığı Kurumca
oluşturulan Kurul tarafından tespit edilir.
(7) Malûllükleri Kanunun 47 nci maddesinin ikinci
fıkrasında sayılan hallerden dolayı meydana gelmesi hâlinde, bu durumdaki
sigortalılar hakkında vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz ve yalnızca
malûllük hükümlerine göre işlem yapılır.
(8) Kamu idareleri, vazife malûllüğüne sebep olan
olayı;
a) O yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi
mevzuatlarına göre yetkili mercilere derhâl,
b) En geç on beş iş günü içinde de Kuruma,
bildirmekle yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre
içinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir. Vazife malûllüğüne
sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş
olması hâli dışında ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kuruma bildirim süresi; vazife malûllüğüne
sebep olan olayın meydana geldiği tarihten, hastalıklarının sebep ve
mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar
için, hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati
raporun onay tarihinden, esirlik ve gaiplik hâllerinde ise, bu hâllerin sona
erdiği tarihten başlar.
(9) Süresi içinde bildirimde bulunulan vazife malûllüğü
aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle göreviyle ilişiğinin
kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır. Vazife malûllüğü
süresi içinde bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar
veya hak sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife
malûllüklerinin belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, Kanunun zamanaşımı
hükümleri dikkate alınmak suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya
bağlanmış olan aylıklar düzeltilir. Bu durumda, sigortalı veya hak sahiplerine
bağlanacak aylık ya da aylık farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği
tarihe kadar olan toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Kuruma bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın vazife malûllüğü
kapsamında olmadığının anlaşılması hâlinde, Kurumca bu olay için yersiz olarak
yapılmış ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı
bildirimde bulunanlardan, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
(10) Vazife malûllüğüne sebep olan olayla ilgili bilgi
ve belgeler işveren tarafından doğrudan ya da posta yoluyla ilgili üniteye
gönderilir.
(11) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanacak vazife malûllüğü aylığı, malûllük
dereceleri dikkate alınarak Kanunun 47 nci maddesinin yedinci fıkrasında
belirtilen esaslara göre hesaplanır.
(12) Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında
belirtilen hallerden dolayı malûllükleri meydana gelenler harp malûlü
sayılarak, bu madde ile belirlenmiş esaslara göre hesaplanan vazife malûllüğü
aylığı ve harp malûllüğü zammı ödenir, harp malûllüğü zammı vazife malûllüğü
derecelerine göre ayrıca hesaplanır.
(13) Vazife veya harp malûllüğü aylığı almakta iken
veya vazife malûllüğü kapsamındaki haller nedeniyle ölenlerin aylığa müstahak
hak sahiplerine harp malûllüğü zammı da dahil olmak üzere prim ödeme gün
sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
(14) Vazife malûllüğü aylığı almakta iken Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışanlardan, bu
görevleri sırasında malûllük derecelerinin değişmesi veya bulundukları
görevlerinden dolayı yeniden vazife malûlü durumuna girmeleri halinde, son
prime esas kazançları esas alınarak yeni malûllük dereceleri üzerinden vazife
malûllüğü aylıkları hesaplanır. Ancak, yeni hesaplanan tutar önceki vazife
malûllüğü aylığından az olması halinde yüksek olan tutar vazife malûllüğü
aylığı olarak ödenir.
(15) Vazife veya harp malûlleri ile aylık almakta iken
vefat edenler dahil vefat edenlerin aylığa müstahak dul ve yetimlerine
bağlanacak olan aylık, Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye veya dul ve yetimlerine
bağlanacak olan vazife veya harp malûllüğü aylığından az olmayacaktır.
(16) Vazife malûllüğü aylığı almakta olanların bu
aylıkları Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükmü saklı kalmak suretiyle
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde kesilir. Ancak;
- Harp malûllüğü,
- 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanunu,
- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu,
kapsamında meydana gelen olaylar neticesinde malûl
olan ve kendilerine vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanların Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı olarak
çalışmaya başlamaları halinde aylıkları kesilmez.
Ayrıca, yalnızca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
kapsamında meydana gelen olaylar neticesinde malûl olan ve kendilerine vazife
malûllüğü aylığı bağlanmış olanların (er ve erbaşlar dahil), Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başlamaları halinde de aylıkları kesilmez.
Harp malûllerinin aylıklarının kesilmiş olması harp
malûllüğü zamlarının kesilmesini gerektirmez.
(17) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışan ve bu çalışma sürelerince aylıkları kesilmeyecek
olanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, (a) ve (b) bentleri kapsamında
çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmeyecek olanlar hakkında ise iş kazası ve
meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. Bunlardan, iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulananlardan, haklarında uzun vadeli sigorta
kolları hükümlerinin uygulanmasını istemeleri halinde, istek tarihlerini takip
eden aybaşından itibaren uygulanır, bu durumda olanlardan ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmaz.
(18) Vazife malûllüğü aylığı almakta iken, Kanun
kapsamında yeniden sigortalı olarak çalışmaya başlayanlardan, bu çalışmaları
nedeniyle yeniden yaşlılık aylığına hak kazanmaları halinde, vazife malûllüğü
aylığı ile birlikte ayrıca yaşlılık aylığı bağlanır. Sonra geçen çalışmalarının
yaşlılık aylığı bağlanmasına yeterli olmaması halinde bu sürelerine karşılık
toptan ödeme yapılır.
(19) Vazife malûllüğüne ilişkin usul ve esaslar
Kurumca çıkarılacak tebliğ ile düzenlenir.
Sevk işlemleri
MADDE 50 –
(1) Sevk işlemleri, Kurumca belirlenen usul ve esaslara göre yürütülür.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılar hariç, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
prim ödeme gün sayısı 1800 günden az olan sigortalıların sevkleri yapılmaz.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlardan prim ödeme gün sayısı 1800 gün olduğu hâlde kendi sigortalılığı
nedeniyle genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü
borçları bulunanların sevkleri, masrafları kendilerince ödenmek üzere yapılır.
(3) Sigortalıların sevk için gerekli olan asgari 1800
gün prim ödeme gün sayısını Kanunun 41 inci maddesine göre hizmet borçlanması
yaparak tamamlamaları hâlinde, borçlanma taleplerinin alınması kaydıyla sevk
işlemleri yapılır. Ancak, borçlanma bedeli ödenmeden sevk işlemi yapılmış ise
sevk işlemlerine ilişkin her türlü masrafları kendilerince ödenir.
Malûllük durumunun tespiti
MADDE 51 –
(1) Sigortalının malûllük durumu, kendisinin veya işverenin talebi üzerine;
a) Sigortalının ilk işe giriş tarihini gösterir belgenin,
b) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin,
c) Varsa ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı
tarihteki sağlık durumunu gösteren raporun,
ç) Erkek sigortalıların askerliğe başlayış ve terhis
tarihlerini gösteren askerlik süresine ait belgenin varsa askerliğe elverişli
olmadığına dair belgenin,
d) Varsa sigortalının malûliyetine sebep olduğu ileri
sürülen hastalığı ile ilgili daha önce başvurulan sağlık hizmeti sunucularından
temin edilecek rapor, tıbbî belge ve epikrizlerin,
e) Sigortalı hakkında daha önce Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu veya Kurum Sağlık Kurulunca verilmiş bir karar mevcut ise, bu
kararın bir örneği ile dayanağı rapor ve tıbbî belgelerin,
Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu Çalışma Gücü
ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde belirlenen
usul ve esaslara göre tespit edilir.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan geçirdiği iş kazası veya tutulduğu
meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği Kurum
Sağlık Kurulunca tespit edilenlere malûllük aylığı bağlanması için yeni bir
sağlık kurulu raporu istenmez.
(3) Kontrol muayenesi yapılmasına ihtiyaç olup
olmadığı ile kontrol muayenesinin süresi Kurum Sağlık Kurulunca belirlenir.
Kararın bildirimi ve itiraz
MADDE 52 –
(1) Kurum Sağlık Kurulunca malûl sayılmayan sigortalıya, Kanunun 4 üncü maddesi
birinci fıkrası (c) bendi kapsamındakiler için ise ayrıca çalıştığı kuruma
durum bir yazı ile bildirilir. Daha önce malûl sayılmayanlardan, yeni hastalık,
malûliyete esas hastalığında artma, eksik muayene gerekçeleri ile malûllük
durumunun veya vazife malûllerinden malûliyet derecelerinin yeniden tespitini
yazılı olarak isteyenlerin, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarına sevkleri yapılır. Temin edilecek yeni tarihli
sağlık kurulu raporu bu Yönetmeliğin 51 inci maddesinde belirtilen belgeler ile
birlikte yeniden değerlendirilmek üzere Kurum Sağlık Kuruluna gönderilir.
(2) Ancak, aynı hastalık ve özrü nedeniyle Kurum
Sağlık Kurulu tarafından malûl sayılmayan sigortalıların bu karara karşı
itirazda bulunmaları hâlinde, itiraz dilekçeleri bu Yönetmeliğin 51 inci
maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgeleri içeren dosyası ile birlikte
değerlendirilmek üzere Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna intikal ettirilir.
Malûllük aylığı başvurusu ve istenecek belgeler
MADDE 53 – (1)
Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasına göre malûl sayılan sigortalının
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı
işten ayrıldıktan sonra,
b) (b) bendi kapsamında bulunanların, iş yerini
kapattıktan veya devrettikten sonra,
c) (c) bendi kapsamında sigortalı olup, çalışmaya
devam edenlerin, çalıştıkları kurumlarına müracaatları ile kurumlarınca
alınacak emekliye sevk onayının ilgili üniteye gönderilmesi, görevinden
ayrıldıktan sonra başka bir sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış
olanların ise örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile ilgili
üniteye başvurması şarttır.
(2) Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet
belgelik fotoğrafı ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi
henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi
eklenir.
(3) Malûllük durumunu gösteren sağlık kurulu raporu
alınmadan doğrudan malûllük aylığı bağlanması talebinde bulunan sigortalılar,
öncelikle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık
kurullarına sevk edilerek, malûllük durumunun tespitine esas sağlık kurulu
raporunun temini yoluna gidilir.
Malûllük aylığının başlangıcı
MADDE 54 – (1)
Malûllük aylığı, Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen
tarihlerden geçerli olmak üzere başlatılır. Sigortalı, aylığın başlangıç
tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise malûllük aylığı geçici iş
göremezlik ödeneğinin verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki aybaşından
başlar. Ancak, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler prim
ve prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır
ve aylık, bu tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı olup, malûl sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle
genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu
olanlardan talepte bulundukları tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe
Kanunu ile belirlenen, muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil
edilmeyecek alacaklara ilişkin miktar ve bu miktarın altında olanların
aylıkları talep tarihini takip eden aybaşından başlar ve borçları ilk
aylıklarından kesilerek tahsil edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yaşlılık Sigortası
Yaşlılık aylığından yararlanma
MADDE 55 –
(1) Sigortalılara, Kanunun 28, 43 ve 44 üncü maddeleri ile geçici 6 ncı
maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışan veya prim ödeyen
sigortalıların yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin talepleri, sigortalılık
süresi içinde en fazla sigortalılığının geçtiği sigortalılık hâli esas alınarak
sonuçlandırılır. Sigortalılık hâllerindeki hizmet sürelerinin eşit olması ile
yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma
veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık hâlinin kanunla değiştirilmesi
durumunda ise son sigortalılık hâli esas alınır.
(3) Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü ve beşinci
fıkralarında belirtilen sigortalıların çalışma gücündeki kayıp oranları,
yedinci fıkrasında belirtilen sigortalıların erken yaşlanma durumları ile
sekizinci fıkrasında belirtilen çocukların başkasının sürekli bakımına
muhtaçlık durumları Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilir. Bunların Kurum Sağlık
Kurulu kararlarına karşı itiraz başvurularının sonuçlandırılmasında, bu
Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci madde hükümleri
uygulanır.
(4) Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduktan sonra her
ne sebeple olursa olsun anılan Makamdan ayrılanlara, istekleri üzerine,
müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren, istek tarihindeki
Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin %40’ı yaşlılık aylığı olarak
bağlanır.
(5) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan
iken her ne sebeple olursa olsun görevlerinden ayrılanlara, istekleri üzerine,
müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren, istek tarihindeki Cumhurbaşkanına
bağlanacak yaşlılık aylığının %75’i oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
(6) 4 üncü ve 5 inci fıkralarda belirtilenlerin ayrıca
bu Kanuna tabi sigortalı çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak
kazanamamaları hâlinde aylığın tamamı, hak kazanıyorlar ve bağlanacak yaşlılık
aylığı belirtilen görevlerden dolayı bağlanan aylıktan düşük ise aradaki fark
en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde Hazineden tahsil
edilir.
(7) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan;
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400,
b) Kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş
şartı aranmaksızın 9000,
prim ödeme gün sayısı olması hâlinde yaşlılık aylığı
bağlanır.
(8) Kurumlarınca sicilleri nedeniyle veya askerî
mahkemelerce verilecek kararlar ya da ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı
re’sen emekliye sevk edilenlere, Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları hâlinde
yaşlılık aylığı bağlanır.
(9) 7 nci fıkraya göre bağlanacak yaşlılık aylıkları,
Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme
gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kamu idarelerinden en geç
ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde tahsil edilir.
Yaşlılık aylığı başvurusu ve istenecek belgeler
MADDE 56 – (1)
Yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, sigortalının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında bulunması hâlinde, çalıştığı
işten ayrıldıktan sonra,
b) (b) bendi kapsamında bulunması hâlinde, tarım
işlerinde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç sigortalılığa esas
faaliyetine son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra,
örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile
Kuruma başvurması şarttır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılar için çalıştıkları kurumlarına müracaatları ile
kurumlarınca alınacak emekliye sevk onayının bulunduğu emeklilik belgesinin
Kuruma gönderilmesi şarttır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalıların emekliye sevk işlemleri Kanunun 48 inci
maddesinde belirtilen makamların onayıyla tamamlanır. Ancak, özel kanun
hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı alınma süresi,
talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek
kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın
onayı ile tekemmül eder. Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı
%50’nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda
çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz.
(4) Tahsis talep dilekçesine, sigortalının bir adet
belgelik fotoğrafı ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait aylık prim ve hizmet belgesi
henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı işten ayrılış bildirgesi
eklenir.
(5) Kanunun 28 inci maddesinin; dördüncü fıkrasına
göre, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce Kanunun 25
inci maddesinin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede
hastalık veya özrü bulunan, beşinci fıkrasına göre çalışma gücünü %40 ilâ %59
arasında kaybeden veya yedinci fıkrasına göre erken yaşlanan sigortalıların, bu
durumlarını gösterir sağlık raporu almadan doğrudan yaşlılık aylığı talebinde
bulunmaları hâlinde, öncelikle Kurumca yetkilendirilen sağlık kuruluşuna sevk
edilerek, durumlarının tespitine esas sağlık kurulu raporunun temini yoluna
gidilir. Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara
Kanunun 28 inci maddesinin üçüncü, dördüncü ve yedinci fıkralarındaki şartları
yerine getirmeleri hâlinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanması
MADDE 57 – (1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık
aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine
görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden,
c) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan her ne
şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık
hâline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı
kesilenlerden yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay başından itibaren aylık bağlanır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen hizmetler, prim
ve prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır
ve aylık bu tarihi takip eden ay başından itibaren başlar.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan talepte
bulundukları tarihteki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile
belirlenen, muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek
alacaklara ilişkin miktar ve bu miktarın altında olanların aylıkları talep
tarihini takip eden aybaşından başlar ve borçları ilk aylıklarından kesilerek
tahsil edilir.
(4) Aylığa hak kazanma koşulları yerine gelmediği
halde Kurum hatası nedeniyle yanlış aylık bağlandığının sonradan tespit
edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna
gidilerek, aylığa hak kazanma koşullarının yerine geldiği tarihi takip eden
aybaşından itibaren tahsis talep şartı aranmadan yeniden aylık bağlanır.
(5) 3201 sayılı Kanuna göre borçlananlar dahil tahsis
talebinde bulundukları tarihte işten ayrılma koşulunun gerçekleşmediğinin sonradan
tespit edilmesi halinde, sigortalılara yersiz ödenen aylıkların tahsili yoluna
gidilerek, işten ayrılma koşulunun yerine geldiği tarihi takip eden aybaşından
itibaren işten ayrıldığı tarihe kadar geçen çalışmaları da dikkate alınarak
tahsis talep şartı aranmaksızın aylık yeniden başlatılır.
(6) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa
sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere Kanuna göre veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihi,
b) 21/4/2005 tarih ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kamu idarelerinde herhangi bir kadro,
pozisyon ve görevde çalışmaya başlayanların, çalışmaya başladıkları tarihi,
c) Çalışma gücünün %40 ile %59 arasında kaybedilmesi
nedeniyle yaşlılık aylığı alanların yapılan kontrol muayenesi sonucu, çalışma
gücündeki kayıp oranının %40’ın altına düştüğünün anlaşılması hâlinde, bu
durumun tespitine esas tutulan raporun tarihini,
takip eden ödeme dönemi başında yaşlılık aylığı
kesilir.
(7) Yaşlılık aylığı kesilenlerden, sigortalılığa esas
faaliyetine son vereceğini beyan edenler; işten ayrılarak veya işyerini
kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya
da emekliye ayrılan veya sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden
ayrıldığı tarihi takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı
bağlanır. Yeni aylık, Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine
göre hesaplanır.
Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışma
MADDE 58 –
(1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra;
a) İlk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı
alanlardan, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
çalışmaya başlayanların, yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte
bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir.
b) İlk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (c) bendi kapsamında sigortalı olup, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışanlardan, sigortalılık
faaliyetine son vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunanlara
yaşlılık aylığı bağlanır.
(2) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında
olanlardan, tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar
hariç, almakta oldukları veya bağlanacak yaşlılık aylıklarının %15’i oranında
sosyal güvenlik destek primi kesilir. Yaşlılık aylığından kesilecek olan bu
tutar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi
sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından
alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olup, aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilen
sigortalılardan ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmadığından bunlara
bu sigorta kollarından sağlanan yardımlar yapılmaz. Sosyal güvenlik destek
primine tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil
edilir.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine tabi faaliyete başladığı için Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (a) bendine göre yaşlılık aylığı kesilenler, tercihlerini sosyal
güvenlik destek primine tabi olma yönünde, sosyal güvenlik destek primine tabi
olanlar ise tüm sigorta kollarına tabi olma yönünde değiştirebilirler.
(5) Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası
gereğince tercih değişikliği talebinde bulunanların bu değişikliğe ilişkin
talepleri, örneği Kurumca hazırlanacak sigorta kolu tercih bildirimi ile
alınır. Bunlardan tüm sigorta kollarına tabi olmak isteyenlerin aylıkları,
bildirimin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihi izleyen ödeme dönemi başında
kesilir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olmak isteyenlerin aylıkları ise,
bildirimin Kurum kayıtlarına geçtiği tarihi takip eden ödeme döneminden
itibaren Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi gereğince
yeniden hesaplanmak suretiyle başlatılır.
Yaşlılık toptan ödemesi ve ihyası
MADDE 59 –
(1) Yaşlılık toptan ödemesi, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının; (a)
ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile ilk defa (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan, işyerini
kapatan veya devredenlerden Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen yaş şartını doldurduğu hâlde malûllük ve yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya örneği Kurumca hazırlanan dilekçe ile
Kuruma başvurması hâlinde yapılır.
(2) Dilekçeye; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan ilgili döneme ait
aylık prim ve hizmet belgesi, henüz Kuruma verilmemiş olanlar için sigortalı
işten ayrılış bildirgesi, sigortalılığına esas faaliyetine son vereceğini beyan
eden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar için de sigortalı işten ayrılış bildirgesi eklenir.
(3) Toptan ödeme tutarı, malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primleri güncelleme katsayısı ile güncellenerek hesaplanır. Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki
sigortalıların kendisinin ve işverenlerinin, (b) bendi kapsamındaki
sigortalının ise kendisinin ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek
tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı
ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
(4) Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş
bulunanlardan, yeniden Kanuna tabi olarak veya isteğe bağlı sigortaya devam
ederek malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanların,
yazılı müracaat ederek, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek
tarihi arasında geçen yıllar için güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ
tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde, bu hizmetleri ihya edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ölüm Sigortası
Hak sahiplerinin ölüm aylığından yararlanma şartları
MADDE 60 – (1)
Ölüm aylığı, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen durumda
iken ölen sigortalının;
a) Ölüm tarihinde sigortalı ile yasal evlilik bağı
bulunan eşine,
b) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (e) bentlerine tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve
analık sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını,
yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocuklarına,
2) Evli olup olmadığına bakılmaksızın, Kurum Sağlık
Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az %60 oranında yitirdiği tespit edilen
çocuklarına,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla
beraber sonradan boşanan veya dul kalan kız çocuklarına,
c) Aylıkta hak sahibi eş ve çocuklardan;
1) Artan hissenin bulunması hâlinde, her türlü kazanç
ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az
olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere
gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babasına,
2) Artan hisseye bakılmaksızın, bu bendin bir numaralı
alt bendindeki şartları taşıyan ve 65 yaşın üstünde olan ana ve babasına,
Kanunun 34 üncü maddesindeki esaslar dâhilinde ölüm
aylığı bağlanır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi
için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime
ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur. Ölüm aylığı prim
borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlar.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan
sigortalıların hak sahiplerinin aylıkları, sigortalının en son tabi olduğu
sigortalılık hâli esas alınarak bağlanır. Son sigortalılık hâline göre ölüm
aylığı bağlanamaması durumunda diğer sigortalılık hâllerindeki hizmetlerine
göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hâli
esas alınarak aylık bağlanır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan harp malûllüğü, 3/11/1980 tarihli ve 2330
sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanuna ve 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa göre vazife malûllüğü aylığı
bağlanmış veya bağlanmasına hak kazanmış olanlardan ölenlerin anne ve
babalarına herhangi bir şart aranmaksızın aylık bağlanır. Bağlanacak bu aylık,
diğer dul ve yetimlere bağlanacak aylığın oranını etkilemez ve bu kapsamda
bağlanan aylıklar en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içinde
Hazineden tahsil edilir.
Ölüm aylığı başvurusu ve istenecek belgeler
MADDE 61 –
(1) Ölüm aylığı bağlanabilmesi için, hak sahiplerinin örneği Kurumca
hazırlanacak tahsis talep dilekçesini doğrudan Kuruma vermesi veya posta
yoluyla ya da elektronik ortamda göndermesi şarttır.
(2) Tahsis talep dilekçesine;
a) 15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir
adet belgelik fotoğraf,
b) Malûl çocuklar için sağlık kurulu raporu,
c) Hak sahibi anne ve babalar için Kurumca çıkarılacak
tebliğde belirtilen belgeler,
eklenir.
(3) Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp
oranlarının tespitinde ve bunların Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz
başvurularının sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci
fıkrası ve 52 nci maddesi hükümleri uygulanır.
Ölüm aylığının başlangıcı ve kesilmesi
MADDE 62 –
(1) Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması hâlinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi,
c) Ölüm aylığının kesilmesine yol açan sebebin ortadan
kalkması hâlinde, talep tarihini,
takip eden ay başından itibaren başlatılır. Ancak,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçen
hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine aylık bağlanacağı
durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
geçen hizmetler, prim ve prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih
itibarıyla geçerli sayılır ve aylık bu tarihi takip eden aybaşından itibaren
başlar.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlardan kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık
sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borcu olanlardan ölüm
tarihindeki borçları, Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile belirlenen,
muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutarlar ve tahsil edilmeyecek alacaklara ilişkin
miktar ve bu miktarın altında olanların aylıkları talep tarihini takip eden
aybaşından başlar ve borçları ilk aylıklarından kesilerek tahsil edilir.
(3) Hak sahiplerine bağlanan aylıklar bu Yönetmeliğin
60 ıncı maddesinde belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden
ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ölüm toptan ödemesi ve ihyası
MADDE 63 –
(1) Ölüm toptan ödemesi, ölen sigortalının hak sahiplerinin ölüm aylığı
bağlanmasına hak kazanamaması durumunda, nitelikleri bu Yönetmeliğin 60 ıncı
maddesinde belirtilen sigortalının eşine, çocuklarına ve ana ve babasına
Kanunun 36 ncı maddesinde belirtilen esaslara göre yapılır.
(2) Ölüm toptan ödemesi yapılabilmesi için, hak
sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi ile Kuruma
başvurmaları şarttır.
(3) Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp
oranlarının tespitinde ve bunların Kurum Sağlık Kurulu kararlarına karşı itiraz
başvurularının sonuçlandırılmasında, bu Yönetmeliğin 50 nci maddesinin birinci
fıkrası ve 52 nci maddesi hükümleri uygulanır.
(4) Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş
süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan
hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm
sigortasından yararlanmak için gerekli 1800 prim gün sayısının tamamlanması
hâlinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine Kanunun 31 inci maddesinin
ikinci fıkrasına göre ihya edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye
ilişkin tutar dâhil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı
itibarıyla aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme ödeneği
MADDE 64 –
(1) Sigortalının, ölüm aylığı almakta iken evlenen ve bu nedenle aylığı kesilen
kız çocuklarına, Kanunun 37 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen
usul ve esaslarla evlenme ödeneği ödenir.
(2) Evlenme ödeneğinin ödenmesi için hak sahiplerinin
bir dilekçe ile Kuruma başvurması gerekir. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne
işlenmemişse, dilekçeyle birlikte evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma
verilmesi zorunludur.
Cenaze ödeneği
MADDE 65 –
(1) Cenaze ödeneği Kanunun 37 nci maddesinde belirtilenlere verilir. Cenaze
ödeneğinin ödenmesi için, hak sahiplerince bir dilekçe ile Kuruma başvurulması
yeterlidir. Sigortalının ölümü ve ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse
dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca
usulüne göre düzenlenen bir belgenin de Kuruma verilmesi gerekir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Konular
Borçlanmaya ilişkin süreler
MADDE 66 – (1)
Hizmet borçlanmasına ilişkin talepler, örneği Kurumca hazırlanan hizmet
borçlanması başvuru belgesi veya borçlanma isteğini belirtir dilekçe ile Kuruma
yapılır. Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra geçen ve Kanunun 41 inci
maddesinde belirtilen sürelerin borçlanılması için Kanun veya mülga sosyal
güvenlik kanunlarına göre tescil edilmiş olmak yeterli olup, borçlanma talep
tarihi veya ölüm tarihi itibarıyla sigortalı olma şartı aranmaz.
(2)
Sigortalıların veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep
tarihinde Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük
kazancın %32'si, (i) bendi kapsamında
borçlanılacak sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş
olması halinde, genel sağlık sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin
borçlanma tutarının % 20’si[24]
(Ek: RG-16/06/2011-27966) üzerinden hesaplanacak primlerini borcun
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şarttır. Tahakkuk ettirilen
borç tutarı, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. PTT alındısının
ilgiliye teslim edildiği tarih borcun tebliğ tarihidir. Bir ay içinde ödenen
tutara isabet eden süre geçerli sayılır. Tebliğ edilen borcunu süresi içinde
ödemeyenler ile kısmi ödeme yapanların kalan sürelerinin borçlandırılması için
yeni başvuru şartı aranır.
(3) Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki süreler için borçlandırılma hâlinde, sigortalılığın başlangıç
tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Prim ödeme gün sayısı
ve prime esas kazançlar ise borçlanma yapılan ilgili aylara mal edilir.
(4) Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri gereği
borçlanılan süreler, talep tarihinde tabi olunan Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının ilgili bendine göre,
b)
(c) ve (ı) bentleri gereği borçlanılan süreler, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendine göre (i)
bendine göre borçlananlar ise 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
göre (Ek: RG-16/06/2011-27966),[25]
uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası
bakımından prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
(5) Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına
okuduktan sonra subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık
hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi
hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak
atananların başarılı öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine
göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da
komiser yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler
kendilerince ödenerek, borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde
hesap edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler
hâlinde ödenir.
(6) Fakülte veya yüksek okullarda kendi hesabına
okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları normal
okul süreleri hakkında, 5 inci fıkra hükümleri uygulanır.
(7) 5 inci ve 6 ncı fıkralar uyarınca borçlandırılan
süreler uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası bakımından prim
ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
(8) Borçlanma sürelerinin belgelendirilmesi, hizmet
borçlanma başvuru belgesindeki ilgili bölümün aşağıdaki fıkrada belirtilen
işveren, kurum ve kuruluşlarının onayı ile gerçekleşir. Gerektiğinde usulüne
göre düzenlenmiş ayrı bir belgenin de Kuruma ibrazı istenebilir.
(9) Borçlanma başvuru belgeleri;
a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da
analık izni sürelerinin borçlanma talebinde bulunulması hâlinde, sigortalının
bu sürelerde tabi olduğu işyerince,
b) Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay
okulunda geçen sürelerin borçlandırılması talebinde bulunulması hâlinde,
askerlik şubelerince veya kuvvet komutanlıklarınca,
c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin sürelerinin
borçlandırılması talebinde bulunulması hâlinde, ilgili işverenlerince,
ç) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta
uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya
uzmanlık öğrenim sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili hastane veya
öğrenim kurumlarınca,
d) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların
normal staj sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili baro başkanlıklarınca,
e) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında geçen süreler hariç, sigortalı iken herhangi bir suçtan
tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, bu suçtan dolayı beraat edenlerin
tutuklulukta veya gözaltında geçen primi ödenmemiş sürelerin borçlandırılması
hâlinde, Cumhuriyet Savcılığınca,
f) Grev ve lokavtta geçen süreler Bakanlık Bölge
Müdürlüğünce,
g) Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen sürelerinin
borçlandırılması hâlinde, ilgili kurumca,
ğ) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa
edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden
aybaşına kadar açıkta geçirdikleri sürelerinin borçlandırılması hâlinde, ilgili
kamu idarelerince,
onaylanır. Ancak, bu fıkrada sayılan belgelerden
elektronik ortamda alınanlar Kurumca istenmez.
(10) Ülkemizde 5510 sayılı Kanuna göre çalışması
bulunmayanlardan, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde çalışmış ya
da çalışanların Kanunun 41 inci maddesinin (b), (d), (e) ve (h) bentlerine göre
borçlanmaları halinde borçlanılan bu süreler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
(11) 5510 sayılı Kanunun 41 inci
maddesine göre yapılan borçlanmalarda aylık bağlanmamış olması şartıyla
borçlanma tutarının tamamı sigortalının talebi halinde bir defaya mahsus olmak
üzere iade edilir
(Ek: RG-16/06/2011-27966).
Tahsis talep tarihi
MADDE 67 – (1)
Uzun vadeli sigorta kollarından hak kazanılan yardımların yapılması veya
aylıkların bağlanması için, sigortalı veya hak sahibince adi posta veya kargo
ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda, tahsis talep tarihi
olarak dilekçenin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarih esas alınır.
Taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilen tahsis
taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi
olarak kabul edilir.
(2) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak
kazandığı tarihin ayın son günü resmî tatil gününe veya hafta sonu tatiline
rastlaması nedeniyle taleplerini Kuruma veremeyen sigortalıların, bu resmî
tatil gününü takip eden ilk iş günü mesai bitimine kadar Kuruma verilen,
taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi olarak gönderilen
talepleri, önceki ayın son günü verilmiş gibi kabul edilir.
(3) Aylığa hak kazanılmış ve aynı ay içinde olmak
kaydıyla, tahsis talep tarihinden sonra işinden ayrılan veya işyerini kapatan
sigortalıların tahsis talepleri de geçerli sayılır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki aktif sigortalıların emeklilik ve malûllük hâllerinde,
haklarında yetkili makamlarca alınacak emekliye sevk onayından sonra,
görevleriyle ilişiklerinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren
aylık bağlanır.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış olanlardan malûllük aylığına hak
kazananlara; malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi, yazılı istek
tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini takip eden aybaşından;
yaşlılık aylığına hak kazananlara ise son ayrıldıkları kamu idarelerine veya
Kuruma yapacakları yazılı istek tarihlerini takip eden ay başından itibaren
aylık bağlanır.
(6) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında geçen hizmetlerle birlikte Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı
bağlanacağı durumlarda, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında geçen hizmetlerle ilgili prim ve prime ilişkin her türlü borçlar
ödenmeden tahsis talebinde bulunulması hâlinde, tahsis talebi borçların
ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır.
(7) Tahsis talep tarihinde Kanunda yaşlılık aylığı
için belirlenen yaş ve sigortalılık süresi şartlarından birini yerine
getirememiş olan, ancak yerine getirilemeyen şartı tahsis talep tarihinden
itibaren bir ay içinde yerine getiren sigortalının tahsis talebi, bu şartın
yerine getirildiği tarih itibarıyla geçerli sayılır.
ALTINCI KISIM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Gelir ve Aylıkların Ödenmesi
Ödemeler kütüğü
MADDE 68 –
(1) Gelir ve aylıkların bağlanması, artırılması, azaltılması, ödenmesi ve
kesilmesi ile toptan ödeme yapılmasına ait işlemleri bilgisayar ortamında
yürütmek üzere, ödemeler kütüğü oluşturulur.
(2) Ödemeler kütüğündeki kayıtların oluşturulmasında
sigortalının sosyal güvenlik sicil numarasının başına Kurumca belirlenen
esaslara göre oluşturulan tahsis kodunun eklenmesi ile üretilen bir tahsis
numarası esas alınır.
(3) Banka veya PTT bank şubelerince ilgililere
yapılacak ödemeler sosyal güvenlik sicil numarası üzerinden yapılır.
Ödeme dönemi ve ödeme tarihleri
MADDE 69 – (1)
Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve aylıklar, Kurumca belirlenen
dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak ödenir. Ödeme günü cumartesi gününe
rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi pazartesi
günkü grup ile birleştirilerek yapılır.
(2) Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya
pazar günü dışında resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, ödemelerin hangi
tarihlerde yapılacağı, Kurumca belirlenerek ilan edilir.
(3) Daha önce belirlenen ödeme dönem ve tarihlerinin
Kurumca yeniden düzenlenmesi hâlinde, ödeme tarihleri öne alınanların gelir ve
aylıklarından bir kesinti yapılmaz. Ancak, ikinci fıkra hariç olmak üzere,
ödeme tarihleri ileri alınanlara bir ayı aşan gün karşılığı kadar fark ödenir.
(4) Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen
nedenlerle ödeme günü öne alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm hâlinde
sigortalı ve hak sahiplerine durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda
belirtilen ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıklar geri alınmaz.
Ödeme şekli ve ödeme merkezleri
MADDE 70 – (1)
Sigortalı ve hak sahiplerinin gelir ve aylıklarının ödenmesini sağlamak ve
ödeme merkezlerini belirlemek üzere Kurum, bankalarla ve PTT ile protokol
imzalayabilir. Ödemeler, protokol imzalanan bankalara ve PTT bilgi işlem
birimlerine bilgisayar ortamında gönderilen ödeme bilgilerinin, gelir ve aylık
sahipleri adına banka şubelerinde açılan mevduat veya çek hesaplarına
aktarılması ile sağlanır.
(2) İlk defa ödemeler kütüğüne dâhil edilen gelir ve
aylık sahiplerinin birikmiş ödemeleri ile daha önce hak kazanılan birikmiş
ödemeler de, bilgisayar ortamında düzenlenen kayıtlara eklenerek, işlemin
sonuçlandığı ayı takip eden ilk ödeme döneminde ödenmek üzere, ilgililerin
hesaplarına aktarılır.
(3) Sigortalı veya hak sahiplerine bir defaya özgü
olarak ödenecek olan emeklilik ikramiyesi, toptan ödeme ve ilgilinin sağlığında
hak edip alamadığı gelir ve aylıklarından varislere yapılacak ödemeleri,
mevduat veya posta çek hesabı açılmadan ilgili ödeme merkezleri aracılığı ile
ödenir.
(4)
Kurumca (..) (Değişik: RG-16/06/2011-27966), başkasının bakımına muhtaç
olduğu Kurumca tespit edilen ya da sağlık kurulu raporu ile belgelenen
sigortalı veya hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri üzerine
PTT aracılığıyla, bildirdikleri adreslerde, ödenebilir.
(5) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, yurtdışında sürekli ikamet edenlerin gelir ve aylıkları,
yazılı istekleri hâlinde, masrafları kendilerince karşılanmak üzere yurtdışı
hesaplarına transfer edilir.
Tanıtım kartları
MADDE 71 –
(1) Kurumca gelir ve aylık bağlananlara, bu gelir ve aylıkların ödenmesi
sırasında ilgili banka veya PTT personeline gösterilmek üzere birer tanıtım
kartı verilebilir.
Kanunî temsilcilere ödeme yapılması
MADDE 72 – (1)
On sekiz yaşını doldurmamış veya ergin olmayan çocuklara, kısıtlılara veya
kendisine kayyım tayin edilen kimselere ait gelir ve aylıklar, bunların veli,
vasi veya kayyımlarına ödenir.
(2) Gelir/aylık alanlar ile hak sahiplerinin vasi,
kayyım veya vekiline yapılacak ödemelerde, vasilik, kayyımlık veya vekillik
yetkilerini tevsik eden resmi belgenin PTT/banka şubesinin ilgili personeline
ibraz edilmesi şarttır.
İKİNCİ BÖLÜM
Yoklama İşlemlerinin Usul ve Esasları
Yoklama işlemlerinin amacı
MADDE 73 –
(1) Yoklama işlemlerinin amacı, gelir veya aylık almakta iken ölen ya da gelir
ve aylık alma koşullarını kaybedenlerin zamanında belirlenerek, öncelikle
bunlar adına yapılan ödemelerin durdurulmasını, daha sonra da gelir ve aylığın
kesilerek varsa yersiz olarak yapılan ödemelerin ilgili mevzuat hükümlerine
göre tahsil edilmesini sağlamaktır.
Yoklama işlemlerinin kapsamı
MADDE 74 –
(1) Gelir ve aylık alma şartlarının devam etmesi ile ilgili olarak Kurumca
yürütülecek işlemler;
a) Sürekli iş göremezlik geliri alanlar için, sürekli
iş göremezlik durumlarının devam ettiği,
b) Vazife malûllüğü aylığı ile malûllük sigortasından
aylık alanlar için; Kanun kapsamında sigortalı olmadıkları, yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmadıkları ile malûllük durumlarının devam ettiği,
c) Yaşlılık aylığı bağlananlar için; Kanun kapsamında
sigortalı olmadıkları, yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmadıkları ile
Kanun kapsamında sigortalı olmakla birlikte sosyal güvenlik destek primine tabi
oldukları,
ç) Ölüm geliri veya ölüm aylığı alanlar için;
sigortalının,
1) Dul eşinin yeniden evlenmediği,
2) Reşit duruma girmemiş çocukların hayatta
bulundukları,
3) 18 yaşını doldurmuş erkek çocuklardan lise ve dengi
öğrenim yapanların 20 yaşına, yüksek öğrenim yapanların 25 yaşına kadar
öğrencilik durumlarının devam ettiği,
4) Kız çocukların evlenmedikleri,
5) Malûl çocukların çalışma gücündeki kayıp oranının
en az %60 olduğu,
6) Bu bendin (3), (4) ve (5) numaralı alt bentlerinde
belirtilen çocukların aynı zamanda Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (e) bentlerine tabi olarak iş kazası ve meslek hastalığı, analık
ile hastalık sigortasına göre çalışmaları hariç Kanun kapsamında veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmadığı veya kendi sigortalılığı nedeniyle
gelir veya aylık almadığı,
7) Ana ve babasının her türlü kazanç ve irattan elde
etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olduğu ve diğer
çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık
bağlanmadığı,
8) Eş ve kız çocuklarından eşinden boşandığı hâlde,
boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşamadığı,
d) Kendisi ve hak sahiplerinin hayatta oldukları,
hususlarını kapsar.
(2) Gelir ve aylık sahiplerinin Kanun kapsamında
sigortalı olup olmadıkları ile Kanuna göre başka bir gelir veya aylık alıp
almadıkları Kurumun ve diğer kurum ve kuruluşların ilgili kayıtlarının belirli
dönemlerle taranması ile tespit edilir.
(3) Türk Vatandaşı olmayan ve Kurumdan aylık veya
gelir alan kişilerin aylık ve gelir alma şartlarının devam edip etmediği
hususunun tespiti için Kurumca belge istenebilir.
Yoklama yapılması
MADDE 75 –
(1) Kurum gerekli gördüğü zaman ve hâllerde belirleyeceği yöntemlerle gelir
veya aylık alanlarla bunların veli, vasi, kayyım ve vekillerinin, bu
Yönetmeliğin 74 üncü maddesinde yer alan bilgilerinin tespiti amacıyla yoklama
yaptırabilir. Yoklama işlemi gelir veya aylık ödeyen bankalar veya PTT
şubelerine de yaptırılabilir.
İlgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge istenmesi
MADDE 76 –
(1) Kurumca, gelir veya aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespiti
amacı ile gerekli görülen hâllerde kendi mevzuatına göre kayıt veya tescil
yapan ilgili kurum, kuruluş ve birlikler veya vergi dairelerinden usulüne göre
düzenlenmiş belge istenebilir.
(2) Gelir ve aylık almakta olan çocukların öğrencilik
niteliğinin devam edip etmediği hususunun tespiti için Millî Eğitim Bakanlığı
ve Yükseköğretim Kurulu ile sözleşmeler yapılabilir.
(3) Kurum ödemeler kütüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık
İşleri Genel Müdürlüğünün nüfus kütükleri 15 günü geçmemek üzere belirli
periyotlarla karşılaştırılarak, cinsiyet değişikliği, ölümü veya evlenmesi
nedeniyle gelir ve aylık alma şartlarını yitirenler tespit edilir.
Yoklama yetkisi
MADDE 77 –
(1) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları, gelir ve aylık
alma şartlarının devam edip etmediğinin, sigortalıların geçici iş göremezlik
süresince ve malûliyet aylığı alanların fiilen çalışıp çalışmadığının tespiti
hususunu mahallinde inceleme yetkisine sahiptir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen inceleme, öldüğü hâlde
nüfusa tescil edilmeyen gelir ve aylık sahipleri ile boşandığı eşi ile fiilen
birlikte yaşamayı sürdüren eş veya kız çocuklar olmak üzere, gelir ve aylık
alma şartlarını yitirenlerin tespitini de kapsar.
(3) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarınca yürütülen denetim sonucunda; temin edilen yeni sağlık kurulu
raporlarının Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu sigortalı ve hak
sahiplerinin, malûllük ve iş göremezlik raporlarında belirtilen
rahatsızlıklarının mevcut olmadığı ya da mevcut olmasına rağmen gelir ve aylık
bağlanmasını gerektiren düzeyde olmadığına karar verilmesi hâlinde, ilgililere
bağlanan gelir ve aylıklar başlangıç tarihi itibarıyla iptal edilir, yapılan
yersiz ödemeler, ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir.
Kontrol muayenesi
MADDE 78 –
(1) Kurum Sağlık Kurulunca ihtiyaç duyulan veya Kurum Sağlık Kurullarınca
verilen kararlara sigortalı ve hak sahiplerinin itirazları veya sigortalı ve
hak sahipleri dışında bu kararlara yapılan itiraz, ihbar ve şikayetler ile
Kurumca yürütülen denetim ve soruşturma kapsamında kontrol muayeneleri Çalışma
Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre
düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporu ve daha önce Kurum tarafından
verilmiş kararlara ilişkin tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi ile
yapılır.
(2) Kontrol muayenesi için temin edilen sağlık kurulu
raporları, bu Yönetmeliğin 41 inci ve 51 inci maddelerinde belirtilen belgeleri
de kapsayan sigorta sicil veya tahsis dosyaları ile birlikte Kurum Sağlık
Kuruluna intikal ettirilir.
(3) Kurum Sağlık Kurullarınca; Çalışma Gücü ve
Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre
düzenlenmiş yeni tarihli sağlık kurulu raporunun değerlendirilmesi sonucu
gerekli görülen hâllerde, ek bilgi belge ve/veya yeniden muayenesiyle
düzenlenecek rapor/sağlık kurulu raporu istenir.
(4) Kurum Sağlık Kurulları tarafından yapılan
değerlendirme sonucu gerekli görüldüğü hâllerde sigortalı ve hak sahipleri
yeniden kontrol muayenesine tabi tutulur.
(5) Kurumun yazılı çağrısı üzerine, kontrol muayenesi
tarihinden önceki en az 45 gün içinde sevk için başvuruda bulunmak kaydıyla
gelir ve aylıkların kontrol muayene tarihine göre durdurulması dört aya kadar
Kurumca ertelenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına Ait Çeşitli
Hükümler
Prim ödeme şartı
MADDE 79 – (1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılara, geçici iş göremezlik ödeneği, emzirme ödeneği verilebilmesi,
sürekli iş göremezlik geliri, malûllük ve yaşlılık aylığı ile sigortalının
ölümü hâlinde hak sahiplerine gelir ve aylık bağlanabilmesi için, sigortalının
genel sağlık sigortası primi dâhil prim ve prime ilişkin her türlü borcunun ödenmiş
olması zorunludur.
Kanunî temsilcilerce veya vekillerce yapılan tahsis
başvuruları
MADDE 80 – (1)
Kanunun öngördüğü her türlü gelir, aylık, ödeme ve ödeneklerin yapılabilmesi
için; sigortalı ve hak sahiplerinden ergin ve mümeyyiz olmayanların kanunî temsilcilerinin
yazılı istekte bulunmaları şarttır.
(2) Sigortalı veya hak sahiplerinin vekilleri
tarafından yapılacak yazılı taleplerde, Kurumca verilecek ödenekler ile
bağlanacak gelirler veya aylıklar için başvurma yetkisi bulunduğunu açıkça
belirten ve noterlikçe onaylanmış vekaletnamenin de ibraz edilmesi gerekir.
Yabancı uyrukluların başvuruları
MADDE 81 – (1)
Yabancı uyruklu sigortalılarla, bunların hak sahipleri için nüfus cüzdanının
fotokopisi yerine, bunların hüviyetlerini gösteren ve 24/4/2006 tarihli ve 5490
sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yetkili makamlar tarafından düzenlenerek
verilen yabancılara ait ikamet tezkeresi, Kuruma ibraz edilir. Hak sahibi
yabancılar, hak sahibi olduklarını Kurumca istenecek belgelerle ispatlar.
Avans ödenmesi
MADDE 82 –
(1) Aylık veya gelirin 90 gün içinde ödenememesi durumunda Kurumca gelir ve
aylık bağlanmasına hak kazandığı anlaşılan sigortalı ve hak sahiplerine yazılı
talepte bulunmaları hâlinde, ilerideki alacaklarından mahsup edilmek üzere
avans ödenebilir. Avans miktarı her üç ay için, bağlanacak aylıklarda net
asgari ücretin üç katını, gelirlerde ise net asgari ücretin iki katını geçmemek
üzere Kurumca belirlenir.
(2) Avansın bağlanacak gelir ve aylık birikmiş
tutarından fazla olan bölümü, müteakip gelir ve aylıklarından 1/4 oranında
kesilerek mahsup edilir.
Kurumca hazırlanacak belgeler
MADDE 83 – (1)
Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi, gelir veya aylıkların bağlanması için
yapılan başvurular ile bunların ödenmesi ve yoklanması sırasında, bu Yönetmelik
gereğince Kuruma veya diğer ilgili kişi ve kuruluşlara verilmesi gereken
belgelerin hazırlanmasına, değiştirilmesine, bir belgede yer alan bilgilerin
birden fazla belge olarak ya da farklı belgelerin birleştirilerek bir belge
olarak düzenlenmesine Kurum yetkilidir.
Gerçeğe aykırı bildirimler
MADDE 84 –
(1) Kanunda belirtilen ödeneklerin verilmesi, gelir ve aylıkların bağlanması,
ödenmesi ve yoklanması sırasında, bu Yönetmelik gereğince Kuruma veya diğer
ilgili kişi ve kuruluşlara verilen belgelerdeki kayıtların, Kurumca yapılan
inceleme veya soruşturma sonucunda gerçeğe aykırı olduğu tespit edildiği
takdirde, bu belgelere dayanılarak işlem yapılmaz, yapılmış işlemler varsa geri
alınır.
(2) Bu belgelerdeki bildirimlerin gerçeğe
aykırılığının tespiti ile bu belgelerle taahhüt edilen durum değişikliklerinin
en geç bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi durumlarında oluşan Kurum zararının,
kanunî faiziyle ödenmesinden ilgililer sorumludurlar. Gerçeğe aykırı bildirimin
suç oluşturması hâlinde, bunlar hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulur.
Farklı doğum tarihleri
MADDE 85 –
(1) Sigortalılar ile hak sahiplerinin;
a) Nüfus cüzdanlarındaki doğum tarihleri ile nüfus
kayıtlarındaki doğum tarihleri arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki tarih,
b) Birden fazla nüfus kaydı bulunanların, bu kayıtları
arasında fark varsa nüfus kayıtlarındaki eski tarihli kayıt,
c) Birden fazla nüfus kaydı bulunanlardan,
kayıtlarının birisinin idare veya kaza mercilerinden verilmiş bir kararla
yapılmış veya düzeltilmiş olması durumunda kararların kesinleşmiş olması
şartıyla nüfus kayıtlarına geçirilmemiş olsa bile bu kayıt,
esas alınır.
(2) Ancak;
a) İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından gelir
tahsisi ile vazife veya harp malûllüğü aylığı bağlanmasında peşin sermaye
değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının ilk defa
hekim veya sağlık kurulu raporuyla tespit edildiği,
b) Malûllük, vazife veya harp malûllüğü, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına ilişkin aylık tahsisleri ile peşin sermaye değerinin
hesabında yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, Kanunla yürürlükten
kaldırılmış kanunlara veya 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklara göre sigortalının ilk defa
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olduğu,
tarihten sonraki yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.
(3) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin
yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında;
a) Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara veya 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine göre sigortalının
ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte,
sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum
tarihleri,
b) Sigortalının ilk defa Kanuna tabi olduğu tarihten
sonra doğan çocuklarının, nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri,
esas alınır.
(4) Nüfus kütüğünde ilk defa kayıtlı olan doğum
tarihinin;
a) Nüfus kütüğünün yenilenmesi sırasında, yeni kütük
kayıtlarına,
b) Nüfus kütüklerinin naklinde, yeni nüfus idaresi
kayıtlarına,
c) Türk vatandaşlığına geçenlerin Türkiye’deki nüfus
idaresi kayıtlarına,
hatalı işlenmiş olması nedeniyle yapılan
düzeltmelerin, sigortalıların iradesi dışında nüfus idaresince yapılan maddi
hataların giderilmesi amacını taşıması nedeniyle, bu hususların belgelenmesi
veya mahkeme kararında belirtilmiş olması hâlinde söz konusu kayıt
düzeltmelerinde, düzeltilen yeni kayıt esas alınır.
YEDİNCİ KISIM
Sigortalıların Yurt Dışında Bulunmaları ve İsteğe
Bağlı Sigorta
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalıların Yurt Dışında Bulunmaları
Sigortalıların
görev ve işleri nedeniyle yurt dışında bulundukları sürelerin tespiti
MADDE 86 –
(1) Yurt dışındaki sürelerin tespiti için;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentleri kapsamında sigortalı olanlar için işverenlerince
görevlendirildiklerine dair görev belgesinin,
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı olanlar için işleri nedeniyle yurt dışına
çıkacaklarına dair beyan belgesi ile bunu destekleyen belgelerin,
ibrazı istenir.
(2) Kurumca yurtdışında bulunma hâli her türlü bilgi
ve belgeyle de tespit edilebilir.
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
bulunmayan ülkelerde, işverenlerce üstlenilen işlere ilişkin işlemler
MADDE 87 –
(1) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçileri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
(2) Yurtdışına sigortalı götürecek işverene ait
işyeri, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulu ve tescilli olmalıdır.
Yabancı ülke mevzuatına göre kurulan firmalarca yurtdışında gerçekleştirilen
işlerde çalıştırılan Türk vatandaşları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
(3) İşverenler, yurt dışında yapacakları işi, yeni
tescil edecekleri işyeri dosyasından bildirilecek sigortalılarca
gerçekleştireceklerse; işletme merkezlerinin bağlı olduğu üniteye işyeri
dosyası tescil ettirerek, sosyal sigorta yükümlülüklerini bu dosyadan yerine
getirirler. İşyeri bildirgesi ekine, bu Yönetmeliğin 29 uncu maddesinde sayılan
belgelerden ayrı olarak işin alındığını belgeleyen sözleşme örneği ile ilgili
ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Dış Temsilciliği yazısı veya Dış Ticaret
Müsteşarlığınca düzenlenecek belge eklenir. Aynı ülkede kısa vadeli sigorta
kolu prim oranı aynı olan başka bir iş üstlenilmesi halinde, bu işyerinde
çalışan sigortalılarla ilgili sosyal sigorta yükümlülükleri de, daha önce
tescil edilmiş olan işyeri dosyası üzerinden yerine getirilebilir.
Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
olmayan ülkelerde çalışan sigortalılara sağlanan haklar
MADDE
88 –
(1) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş
üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen
Türk işçileri hakkında (Ek:
RG-16/06/2011-27966) kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanır.
(2) Durumu bu Yönetmeliğin 86 ncı maddesine uygun olan
sigortalının, tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen
tedavi ve istirahat sürelerine ait, Kanuna göre hak kazandığı geçici iş
göremezlik ödenekleri ve emzirme ödeneği, raporun Kurumca tasdik edilme şartı
aranmaksızın Türk Lirası olarak ödenir.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 89 –
(1) İşveren, geçici veya sürekli görevle yurt dışında görevlendirdiği ya da
yurtdışına götürdüğü sigortalının, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hâllerinde, Kurum tarafından işe el konuluncaya kadar, Kanuna göre hak
kazandığı geçici iş göremezlik ödeneğini ödemekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün
yerine getirilmesindeki gecikmeden dolayı işveren, gerek Kurumun gerekse
sigortalının uğrayacağı her türlü zarardan sorumludur.
(2) Kurum, Kanuna uygun olarak yapılan ve belgelere
dayanan geçici iş göremezlik ödenekleri tutarını işverene öder.
Sigorta olaylarının bildirilmesi
MADDE 90 –
(1) Yabancı ülkelerde meydana gelen iş kazasının, üç iş günlük bildirim süresi
içinde, meslek hastalığı ve vazife malûllüğü olayları için ise Kanunda
belirtilen haber verme süresi olayın meydana geldiği,
(2) İş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde
meydana gelmesi hâlinde, üç iş günlük bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği,
(3) Kurumca kabul edilebilir belgelenmiş bir mazeretin
olması şartıyla bildirim süresi mazeretin ortadan kalktığı,
tarihten itibaren başlar.
İKİNCİ BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta
İsteğe bağlı sigorta şartları
MADDE 91 –
(1) İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla, Türkiye'de yasal olarak
ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarından;
a) 18 yaşını doldurmuş olmak,
b) Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek
şekilde çalışmamak veya Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içinde 30 günden az
çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
c) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış
olmak,
ç) İsteğe bağlı sigorta giriş bildirgesiyle Kuruma
başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
(2) Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki
işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı
sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmaz.
İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu ve tescil
MADDE
92 –
(1)
İlk defa isteğe bağlı sigortaya bildirim işlemi, Ek-8’de bulunan isteğe bağlı
sigortalılık giriş bildirgesinin, başvuru sahibinin ikametini görev bölgesi
içine alan Kurum ünitesine verilmesi ile gerçekleşir. Tekrar isteğe bağlı
sigortalılık talebinde bulunacaklar ise talep dilekçesi ile Kuruma başvururlar.
Türkiye’de ikamet etmekteyken sosyal
güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde bulunan Türk vatandaşlarından isteğe
bağlı sigortalı olmak için talepte bulunanların isteğe bağlı sigortalılık giriş
bildirgesinde beyan etmiş oldukları Türkiye’deki adresi ikamet adresi olarak
esas alınır. (Ek: RG-16/06/2011-27966).
(2) Ay içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80
inci maddesi uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma
saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine
bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların prim ödeme gün sayıları ayın
başından başlanarak mal edilir. Bu durumdaki kişilerin zorunlu sigortalılık
için mal edilen günler içinde isteğe bağlı sigortaya başvurmaları hâlinde isteğe
bağlı sigortalılık, zorunlu sigortalılığa ait son günü takip eden günden
başlamış sayılır.
(3) İsteğe bağlı sigortalılık başvurusu kabul edilen
sigortalılardan Kurum tescil kütüğünde kaydı bulunmayanların tescil işlemleri,
bu Yönetmelikte yer alan usul ve esaslar dâhilinde sonuçlandırılır.
İsteğe bağlı sigortalılığın başlangıcı ve zorunlu
sigortalılıkla çakışma
MADDE 93 – (1)
İsteğe bağlı sigortalılık, isteğe bağlı sigortalılık giriş bildirgesinin veya
talep dilekçesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden
itibaren başlar.
(2) Ancak, isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihten
itibaren, aynı zamanda Kanunun 4 üncü maddesine göre sigortalı olmayı
gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin isteğe bağlı
sigortalılıkları, Kanuna tabi sigortalılıklarının sona erdiği tarihi takip eden
günden başlatılır. Bunların zorunlu sigortalılıkla çakışan sürede isteğe bağlı
sigorta primi ödenmişse, bu süreye ilişkin ödedikleri isteğe bağlı sigorta
primleri talepleri hâlinde ilgililere iade veya doğacak borçlarına mahsup
edilir. Kanunun 5 inci maddesinin (a), (b) ve (e) bentlerine göre sigortalılık
hâli isteğe bağlı sigortalılık için engel teşkil etmez.
(3) Ay içinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80
inci maddesi uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma
saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine
bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içinde isteğe bağlı
sigorta primi ödemeleri hâlinde, ödenen primler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim
ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir. Bu sigortalılar çalışma
durumlarını belgelendirmek zorundadırlar.
İsteğe bağlı sigorta primleri ve ödenmesi
MADDE 94 – (1)
İsteğe bağlı sigorta primi, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas
kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından beyan
edilecek prime esas aylık kazancın %32'sidir. Bunun %20'si malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi, %12'si genel sağlık sigortası primidir. Kanunun 51
inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilenlerden, Kanunun 82 nci maddesine
göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak
kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır. Sigortalıların prime
esas kazanç ile ilgili olarak beyanda bulunmaları esastır.
(2) İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü
olunan kişi olsa dahi, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini
de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik
olma hâli bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu
kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
(3) İsteğe bağlı sigorta primi, ait olduğu ayı takip
eden ayın son gününü geçmemek üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde belirlenecek
sürede ödenir. Primleri ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde kendileri
veya hak sahipleri tarafından Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte ödenmeyen süreler,
hizmet olarak değerlendirilmez. 12 aylık süreden sonra ödenen primler
sigortalının veya hak sahiplerinin talebi üzerine Kanunun 89 uncu maddesinin
üçüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya doğacak borçlarına mahsup edilebilir.
(4) İsteğe bağlı sigortalılıktaki prime esas kazançlar
ile prim ödeme gün sayıları kısa vadeli sigorta uygulamalarında dikkate
alınmaz.
(5) İsteğe bağlı sigortalılardan, zorunlu sigortalılık
nedeniyle prim borcunun bulunması hâlinde, isteğe bağlı sigortaya tabi ödenen
primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup
edilir.
(6) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında ay içinde 30 günden az çalışan veya tam gün
çalışmayan sigortalıların aynı ay içinde isteğe bağlı sigortaya prim
ödeyebilmeleri için ayrıca belge istenmez. Bu sigortalılardan 4857 sayılı
Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların istekleri halinde
işsizlik sigortası primlerinin sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik
sigortası primi alınır. İsteğe bağlı sigortalılardan işsizlik sigortası primini
ödeyenlerin, işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna
kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primi ödeme hakkı
düşer.
(Değişik: RG-16/06/2011-27966).[26]
İsteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi ve yeniden
başlaması
MADDE 95 – (1)
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona
erdirme talebinde bulunanların dilekçelerinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği
aya ait prim borcu bulunmaması halinde talep tarihinden, talepte bulunulan aya
ait prim borcu bulunması halinde ise talep tarihinden önceki primi ödenmiş ayın
sonundan
(Ek: RG-16/06/2011-27966),
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış
olmak şartıyla talep tarihinden,
c) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hariç, uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla, ikametin yurt dışına
taşındığı tarihten,
ç) Sigortalının ölümü hâlinde:
1) Prim borcu bulunmuyorsa ölüm tarihinden,
2) Prim borcu varsa borcun hak sahiplerince Kanunun 52
nci maddesi hükümleri saklı kalmak şartıyla 12 ay içinde ödenmesi hâlinde ölüm
tarihinden,
3) Prim borcunun 12 ay içinde ödenmemesi veya hak
sahiplerinin prim borcunu ödemeden aylık talebi hâlinde en son primi ödenmiş
ayın sonundan,
d) Kanunun 51 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkra
hükümleri saklı kalmak üzere Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri kapsamında çalışmaya başlanılan tarihin bir gün öncesinden,
itibaren sona erer.
(2) İsteğe bağlı sigortalılıkları sona erdirilenler,
12 aylık sorgulama süresini beklemeksizin prim ödemelerine göre hizmet
sürelerinin tespitini isteyebilirler.
(3) Ay içinde 30 günden az veya kısmi çalışanlar hariç
olmak üzere yeniden isteğe bağlı sigortaya devam etmek isteyenler hakkında
yeniden talep şartı aranır.
İsteğe bağlı sigortalılık sürelerinin
değerlendirilmesi
MADDE
96 –
(1) İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, vazife malûllüğü,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulamasında dikkate alınır ve bu süreler Kanunun 4 üncü maddesinin, birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir. Ancak ay içerisinde Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 30 günden az çalışması
bulunanlardan aylık çalışma süresini isteğe bağlı sigorta primi ödemek
suretiyle 30 güne tamamlayanlar ile Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendine tabi olanların bu süreleri (a) bendi kapsamında
sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. (Ek: RG-16/06/2011-27966).
SEKİZİNCİ KISIM
Sigorta Primleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigorta Primine Esas Kazançlar
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 97 – (1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançları, Kanunun 80 inci maddesinin birinci
fıkrasında öngörülen şekilde belirlenir.
(2) Geçici iş göremezlik ödeneği alan Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara istirahatlı
bulundukları sürede;
a) Geçici iş göremezlik ödeneği dikkate alınmadan
verilmesine devam edilen tam ücret,
b) Bireysel veya toplu iş sözleşmesine istinaden
verilen geçici iş göremezlik ödeneğinin işverene iadesi ile alınan tam ücret,
c) Geçici iş göremezlik ödeneği ile ödenek alınan
süredeki kazancı arasındaki ücret farkı,
ç) Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayalı olmadan
geçici iş göremezlik ödeneği aldığı sürede atıfet kabilinde yapılan ödemeler,
çalışılan sürelerde ödenen ücretler olarak prime tabi
tutulur. İstirahatlı olunan süre için bu fıkranın (c) ve (ç) bentlerine göre
ödenen günlük fark tutar, günlük sigorta primine esas kazancın alt sınırının
altında kalması durumunda günlük alt sınıra yükseltilir.
(3) Bu sigortalılardan, birden çok işverenin işinde çalışanların,
bu işlerden elde ettiği aylık ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır
ve primler buna göre hesaplanır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesi ile isteğe
bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara
göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; kamu
idarelerinde çalışanlar hariç olmak üzere tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanların prime esas kazançları Kanunun 82 nci
maddesinin alt ve üst sınırları arasında olmak kaydıyla kendilerince belirlenir(Ek:
RG-16/06/2011-27966).[27]
(5) Ticari taksi, dolmuş ve benzeri
nitelikteki toplu taşıma aracı işyerleri ile Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek
alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesi ile bir veya birden fazla kişi tarafından
çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine
göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin, 30 gün
üzerinden prime esas kazançları Kanunun
82 nci maddesinin alt ve üst sınırları arasında olmak kaydıyla kendilerince
belirlenir(Ek: RG-16/06/2011-27966).[28]
(6) 1/3/2011 tarihinden itibaren bu
maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen sigortalılardan, 2011 yılı
için Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının on sekiz katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir
puan artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere prim alınır (Ek:
RG-16/06/2011-27966).[29]
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 98 –
(1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalıların prime esas kazançları aynı Kanunun 80 inci maddesinin ikinci
fıkrasında öngörüldüğü şekilde belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç, Kanunun 82 nci maddesine
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında
kalmak şartıyla, sigortalı tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz
katıdır. Sigortalının prime esas kazancıyla ilgili beyanı, beyanın yapıldığı
tarihteki aydan başlanılarak dikkate alınır ve yapılmış olan bu beyan
değiştirilmediği sürece sonraki aylar için de yapılmış sayılır. Yapılan beyana
istinaden üst üste oniki aydan fazla prim ödemesinde bulunulmaması hâlinde, bu
oniki aylık sürenin sonundan itibaren beyanın geçerliliği ortadan kalkar.
Beyanda bulunmayan, beyanının geçerliliği ortadan kalkan veya beyanları Kanunun
82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
katının altında kalan sigortalının aylık prime esas kazancı, prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz katıdır.
b) Sigortalının, sigortalılığının başladığı ay içinde
iş kazasına uğraması veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğinin
başlaması hâlinde, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğin başladığı tarihten önce beyanda bulunmamış ise, sigortalılığının
başladığı ayda yapacağı prime esas kazanç beyanı; ödeyeceği prim yönünden takip
eden aydan başlanılarak dikkate alınır. Bu beyan iş kazası veya meslek
hastalığı hâlinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirin hesabında esas
alınmaz. Bu durumda sigortalılığın başladığı ayda prime esas kazancın ve iş kazası
veya meslek hastalığı hâlinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirin
hesabında prime esas günlük kazanç alt sınırı esas alınır.
c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz
konusu olması hâlinde, kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primi
tehlike sınıf ve derecesi en yüksek olan işyeri üzerinden hesaplanır. Aynı ay
içinde faaliyetini sonlandırıp yine aynı ay içinde yeniden faaliyete başlayan
sigortalıların kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin sigorta primi, son
faaliyet konusu işine göre hesap ve tahsil olunur.
ç) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, köy muhtarları ile tarım işlerinde
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların prime esas kazançlarının
belirlenmesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği yıldan başlamak üzere, 80 inci
maddesine göre belirlenen günlük kazancın 15 katı dikkate alınır. Bu oran 30
katı geçmemek üzere her yıl 1 puan artırılarak uygulanır.
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları
MADDE 99 –
(1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında ilk defa
sigortalı olanların prime esas kazançları, Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında öngörülen şekilde belirlenir.
(2) Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (g)
bendinde belirtilen durumda olan sigortalıların prime esas kazançlarına, 657
sayılı Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro,
unvan, tahsil derecesi için belirlenen gösterge aylığı, ek gösterge aylığı,
taban ve kıdem aylığı, makam, temsil ve görev tazminatları ile 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen özel hizmet
tazminatları (bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri
kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen
tazminatlar hariç) dahil edilir. Bu kapsamda olan sigortalıların prime esas
kazançlarına dahil edilecek ek gösterge aylığının hesabında 657 sayılı Kanuna
göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan, tahsil
derecesi için 657 sayılı Kanuna ekli I ve II sayılı ek gösterge cetvellerine
göre belirlenecek ek gösterge rakamları dikkate alınır.
Prim ödeme gün sayısı ve günlük kazanç
MADDE 100 – (1)
Sigortalının aynı ay içinde birden fazla işyerinde çalışması hâlinde, o aydaki
toplam prim ödeme gün sayısı 30 günü geçemez.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında olup bir ay içinde tam çalışan ve buna göre ücret alan
sigortalının prim ödeme gün sayısı, ayın kaç gün olduğuna bakılmaksızın 30 gün
üzerinden bildirilir. Ay içinde işe alınan sigortalının prim ödeme gün sayısı,
işe başladığı tarih ile ayın kalan günleri kadar, işten ayrılan sigortalının
prim ödeme gün sayısı ise o ayda çalıştığı gün sayısı kadar Kuruma bildirilir.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında olan sigortalıların aylık prim ödeme gün sayısı, ay içinde işe
başlama veya işten ayrılmaları hâli hariç olmak üzere her ay için otuz gün
olarak hesaplanır.
(4) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bir göreve başlayanların o aya ait kıst aylıklarından sigorta
primi alınır. Ölüm, aylık bağlanması ve 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde
belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin doldurulması nedenleri
dışındaki diğer nedenlerle aybaşlarından sonra görevlerinden ayrılanların
sigorta primleri aylık veya ücret ödenen gün sayısı üzerinden alınır.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olan sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile
ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan, kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların onbeş gün;
görevlerine iade edilerek kanunlarına göre bu müddetler için sonradan tam
aylığa hak kazananların ise 30 güne tamamlamak suretiyle bildirimleri yapılır.
Kısmi süreli çalışmalarda prim ödeme gün sayısı
MADDE 101 –
(1) Sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle
çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar
kısmî süreli çalışmadır.
(2) Kısmi süreli çalışma, işveren ile sigortalının
yazılı olarak yapılan iş sözleşmesinin niteliğine bağlı, aylık ücret karşılığı
çalışma biçiminde imzalanmışsa, sigortalı haftalık çalışma süresine
bakılmaksızın tam ay olarak bildirilir.
(3) İş sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış ise
kısmi süreli çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin, 4857 sayılı
İş Kanununa göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle,
sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanır. Bu
şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne
tamamlanır.
(4) 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve
13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında çalışan
sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin sekiz saate bölünmesiyle,
ayda kaç gün sigortalı bildirileceği hesaplanır. Bu şekilde yapılacak
hesaplamalarda 8 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.
(5) Yazılı sözleşme ile sigortalının yapmayı
üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması hâlinde iş görme
ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı çağrı üzerine çalışmalarda,
çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş ise bu süreler üzerinden;
taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise
sigortalının aylık çalışma süresi yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün
sayısı üzerinden bildirilir. Ancak, çalışma süresinin gün, hafta ve ay olarak
belirlenmiş süreden fazla olması hâlinde bu süre dikkate alınarak yukarıdaki
fıkralar hükmünce hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir. Bu fıkranın
uygulanmasında 4857 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi hükümleri de dikkate
alınır.
İKİNCİ BÖLÜM
Aylık Prim ve Hizmet Belgesi
Aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi,
verilmesi ve saklanması
MADDE 102 –
(1) İşverenler, bir ay içinde Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddelerine tabi
çalıştırdığı sigortalıların, sosyal güvenlik destek primine tabi
sigortalıların, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre iş görme edimini
yerine getirmek üzere başka işverene geçici olarak devrettiği sigortalıların ve
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanların,
a) Sosyal güvenlik sicil numaralarını,
b) Ad ve soyadları ile ikinci soyadı almış olan
sigortalıların ilk soyadlarını,
c) Prim ödeme gün sayılarını,
ç) Sigorta primine esas kazanç veya emeklilik
keseneğine esas aylık tutarlarını,
d) İşe başlama ve işten çıkış tarihlerini,
e) Ayın bazı günlerinde çalışmamış olmaları halinde,
eksik çalışma nedenlerini,
f) Ay içinde işten ayrılmış olmaları halinde, işten
çıkış nedenlerini,
g) Sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve sosyal
güvenlik destek primlerini,
ğ) Varsa 3568 sayılı Kanuna tabi olan meslek
mensubunun adı ve soyadı ile bunların mesleki oda kayıt numarasını,
h) İşverenin kamu idaresi olması halinde tahakkuk veya
tediye görevlisinin adı ve soyadını,
ı) Kurumca belirlenen diğer bilgilerini,
taşıyan
ve çalıştırılan sigortalının durumuna uygun olan örneği Ek-9, Ek-9/A ve
Ek-9/A1’de bulunan aylık prim ve hizmet belgesi, örneği Ek-9/B’de yer alan aylık fiilî hizmet süresi zammı prim
belgesi ve Ek-9/B1’de yer alan yıllık fiilî hizmet süresi zammı prim belgesi
ile örneği Ek-9/C ve Ek-9/C1’de yer alan yıllık itibari hizmet süresi prim
belgesini, (Değişik: RG-16/06/2011-27966) Kumca çıkarılacak tebliğde
belirtilen süre içinde Kuruma vermekle; sigortalı
çalıştırmadığı takdirde (Değişik: RG-16/06/2011-27966), sigortalı
çalıştırmaya son verilen tarihten itibaren onbeş
gün (Değişik: RG-16/06/2011-27966) içinde durumu ilgili üniteye
bildirmekle yükümlüdür. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanların sigorta primine esas kazanç bildirimlerinde;
hakedilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler ayrı ayrı
gösterilir. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince
sigortalı olan ve sigortalı çalıştıran işverenler ile işveren şirketin
ortaklarının aylık prim ve hizmet belgesi ile Kuruma bildirimlerinin yapılması
istenilebilir. Kurum, elektronik imza uygulamasına geçildiğinde bu fıkranın (ğ)
ve (h) bentlerinde belirtilen kişiler ile işverenlerin veya vekilinin
elektronik imzalarını isteyebilir.
(2) Kurum, bu maddede belirtilen aylık prim ve hizmet
belgesini , aylık/yıllık fiili hizmet
süresi zammı prim belgesini ve yıllık itibari hizmet süresi prim belgesini (Değişik:
RG-16/06/2011-27966), diğer kamu idarelerine verilen ve çalışanlara ait
bilgileri ihtiva eden belgelerle birleştirmeye, kamu idarelerinin internet veya
elektronik bilgi işlem ortamından almaya ve işverenleri bu yönde yükümlü
kılmaya yetkilidir.
(3) Bu maddenin
birinci fıkrası uyarınca (Değişik: RG-16/06/2011-27966),
sürelerde verilmemiş olmakla beraber;
a)
7/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununa
göre toplu iş sözleşmesi akdedilen işyerlerinden dolayı, toplu iş sözleşmesine
istinaden geriye yönelik olarak ödenmesine
karar verilen ücret farklarına ilişkin (Ek: RG-16/06/2011-27966) düzenlenmesi
gereken ek aylık prim ve hizmet belgelerinin, toplu iş sözleşmesinin
imzalandığı tarihten,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş
sözleşmesi dışında kalan sigortalı personel ile toplu iş sözleşmesine tabi
olmakla beraber sendikalara üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait
işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele yapılan geriye dönük
ücret artışlarına ilişkin alınan karar tarihlerinden,
c) Aylık veya ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine
tabi olması sebebiyle ödenmesine sonradan karar verilen Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı personel
için vizenin gecikmesine bağlı olarak yasal süresi dışında, ancak, vize
işleminin gerçekleştiğine ilişkin yazının ilgili idareye tebliğ tarihinden,
ç) Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara
Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu
iş sözleşmesine dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi
hâlinde, istirahat süresinin sona erdiği tarihten,
d) 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine
istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar
uyarınca, göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme
veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak
için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe
başlaması veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, onuncu günün iş
gününün içinde bulunduğu ayı takip eden aybaşından,
e) İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade
edilen sigortalı personel ile ilgili olarak kesinleşen mahkeme kararının
idareye tebliğ edildiği tarihini takip eden günden,
f) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalılar için kanunî düzenleme, Bakanlar Kurulu Kararı
veya mahkeme kararı ile geriye dönük olarak ödenmesine karar verilen aylık,
ücret veya tahsisata ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgeleri ile
aylık fiili hizmet süresi zammı prim belgeleri, ödemenin yapıldığı tarihi takip
eden günden,
g) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine
son verilmesine rağmen idarî tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade
edilenler için geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ilişkin
aylık prim ve hizmet belgeleri ile aylık fiili hizmet süresi zammı prim
belgeleri, ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
ğ) 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun hükümlerine göre sözleşmeli
olarak çalıştırılandan, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olan ve her ayın 1’i ila 30’u arasındaki maaş ödemeleri
çalışılan ay sonuçlarının il sağlık müdürlüklerine bildiriminden itibaren onbeş
gün içinde yapılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına ait aylık prim
ve hizmet belgeleri, maaş ödemelerinin yapılması gereken tarihten (Ek:
RG-16/06/2011-27966),
başlamak üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde
belirtilecek süreler içinde verilecek ek veya asıl aylık prim ve hizmet
belgeleri yasal süresi içinde verilmiş kabul edilir.
(4) Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri
değiştirilen askerî birliklerin bu durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi
dışında verilen belgeler süresinde verilmiş sayılır.
(5) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçları,
aylık prim ve hizmet belgesinin Kuruma verilme süresi içinde Türkiye’ye
dönmemişse, bu araçlarda çalıştırılan sigortalıya ait aylık prim ve hizmet
belgesi, araçların Türkiye’ye dönüşünü takip eden ay içinde, Kurumca
çıkarılacak tebliğde belirtilecek sürenin sonuna kadar Kuruma verilir. Ancak,
aylık prim ve hizmet belgesinin Kuruma verilmesi, bu maddede belirtilen
belgenin, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek verilme süresinin sona
erdiği tarihten itibaren bir ayı geçemez.
(6) Aylık prim ve hizmet belgesi, her işyeri için ve
sigortalıların tabi oldukları sigorta kolları ve farklı prim oranları dikkate
alınarak ayrı ayrı düzenlenir. Belgelerde, sigortalılar sosyal güvenlik
numaralarına göre küçükten büyüğe doğru sıralanır.
(7) Bir işte, bir işin bölüm veya eklentilerinde
işverenden iş alan alt işverenler de, çalıştırdıkları sigortalılar için asıl
işyerine Kurumca verilmiş olan sicil numarasını ve alt işveren kodunu yazarak
bu maddenin birinci fıkrasında öngörülen biçimde ve sürede aylık prim ve hizmet
belgesini düzenleyip Kuruma vermek zorundadırlar.
(8) İşveren, alt işverenlerin çalıştırdıkları
sigortalılar için, hangi alt işverene, sigortalıyı devir alan da, hangi
işverene ait olduğunu belirterek bu şahıslar adına aylık prim ve hizmet belgesi
düzenleyip Kuruma verebilir.
(9) Kendisine ait işyeri müstakilen tescil edilmiş
olan işverenlerin başka işverenlerden aldıkları işlerde çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili belgeler, kendilerine ait tescilli işyerinden Kuruma
verilir.
(10)
(Değişik: RG-16/06/2011-27966).[30]
(11)
(Değişik: RG-16/06/2011-27966).[31]
(12) Aylık prim ve hizmet belgesi ile birlikte ay
içinde otuz günden az çalışan veya eksik ücret ödenen sigortalılara ilişkin;
a) Kurumca yetkilendirilmiş sağlık hizmeti
sunucularından veya işyeri hekimlerinden alınmış istirahatlı olduğunu gösteren
raporu,
b) Ücretsiz veya aylıksız izinli olduğunu kanıtlayan
izin belgesi,
c) Disiplin cezası uygulaması, gözaltına alınma ile
tutukluluk hâline ilişkin belgeleri,
ç) Kısmi süreli çalışmalara ait yazılı iş sözleşmesi,
d) İşverenin veya sigortalının imzasını da taşıyan
puantaj kayıtları,
e) Grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, doğal
afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulduğunu veya işe ara verildiğini
gösteren ilgili resmî makamlardan alınan yazı örneği,
sigortalıların eksik gün bildirimine ilişkin bilgi
formu (Ek-10) ekinde Kuruma verilir veya Acele Posta Servisi, iadeli taahhütlü
ya da taahhütlü olarak gönderilir.
(13) Onikinci fıkrada sayılan hâllere ilişkin
belgelerin geriye yönelik olarak her zaman düzenlenebilir nitelikte olanları,
aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süreden sonra verilmesi
hâlinde işleme konulmaz. Bu durumların dışındaki otuz günden az çalışılan
sürelere ait geçerli belgeleri belirlemeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.
(14) Genel bütçeye dahil dairelerin,
özel bütçeli idarelerin, döner sermayelerin, fonların, belediyelerin, il özel
idarelerinin, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmelerin,
bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum,
kurul, üst kurul ve kuruluşların, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bunların
bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50'sinden
fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarının, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının, sendikaların, vakıfların, 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşların işyerleri ve toplu iş sözleşmesi
yapılan işyerleri ile 50 ve üzerinde sigortalının çalıştırıldığı aylara ilişkin
özel sektör işyerlerinde eksik gün bildirim nedenlerinin aylık prim ve hizmet
belgesinde belirtilmesi yeterlidir. Bu işyerleri için ayrıca eksik gün bildirim
formu ile eki belgeler aranmaz
(Değişik: RG-16/06/2011-27966).[32]
(15) İşyerinde
sigortalı çalıştırmaya ara verdiğini sigortalıyı çalıştırmaya son verdiği
tarihten itibaren onbeş (Değişik:
RG-16/06/2011-27966) gün içinde yazılı olarak bildiren işverenin, her ay
ayrıca sigortalı çalıştırmadığına ve ücret ödemediğine ilişkin bir bildirimde
bulunması gerekmez.
(16) Kamu
idarelerinde iş akdi askıya alınanlar ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ilgili kanunlar uyarınca
aylıksız izinli sayılanlar hariç olmak üzere yalnızca genel sağlık sigortasına
tabi olanlar için aylık prim ve hizmet belgesi verilmez. Yalnızca genel sağlık
sigortasına tabi olanlardan aylık prim ve hizmet belgesi verilmesi
gerekmeyenler için genel sağlık sigortası priminin alınmasına esas tahakkuk işlemi
Kurumca yapılır (Değişik:
RG-16/06/2011-27966).[33]
Aylık prim ve hizmet belgesinin sonradan verilmesi
MADDE 103 –
(1) Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü bulunan işveren, alt işveren
ve sigortalıyı devir alanlar tarafından Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi
geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, doğruluğu,
fiilen yapılan denetimler sonucu veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden
anlaşılması hâlinde işleme konulur. Aylık prim ve hizmet belgesinin fiilen
yapılan tespitler sonucunda işleme alınmasında, tespitin yapıldığı tarihten
geriye doğru en fazla bir yıllık süreye ilişkin olan kısmı dikkate alınır.
Diğer Kanunlara göre defter tutmakla yükümlü olmayan işveren, alt işveren ile
sigortalıyı devir alanlar tarafından ikinci fıkrada belirtilen süreler dışında
verilen belgeler işleme alınmaz.
(2) Yasal olarak verilmesi gereken son günü takip eden
günden başlanarak takip eden üçüncü ayın sonuna kadar Kuruma verilen asıl veya
ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgesi, aksine bir tespit veya şüpheli bir
durum yoksa ve aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı olan sigortalıların
sigortalı işe giriş bildirgelerinin yasal süresi içinde veya aylık prim ve
hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan önceki bir tarihte Kuruma verilmiş
olması hâlinde, söz konusu belge, ayrıca incelemeye gidilmeksizin işleme
alınır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara ilişkin yasal süresi geçirildikten sonra
Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgeleri, fiili hizmet süresi zammı prim
belgeleri ile itibari hizmet süresi prim belgeleri şüphe, ihbar veya şikayet
hâlleri bulunmadığı sürece incelemeye gidilmeksizin işleme alınır.
(4) Daha önce Kuruma belge türü veya kanun numarası
hatalı seçilerek verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerine ilişkin
düzeltme amaçlı olarak yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet
belgeleri, düzeltme ile fiili hizmet süresi zammı kazandırma hali hariç,
belgede kayıtlı sigortalılar ve bu sigortalıların prim ödeme gün sayısı ile
prime esas kazanç tutarının aynı olması kaydıyla, ayrıca incelemeye gerek
kalmaksızın işleme alınır. Bu nitelikte verilen aylık prim ve hizmet
belgelerine idarî para cezası uygulanmaz. Sonradan düzeltme amaçlı verilen
belge ile fiili hizmet süresi zammı kazandırılması halinde, söz konusu belgenin
işleme alınmasında bu maddenin yukarıdaki fıkralarında belirtilen usul izlenir.
Belgenin dayanağı
MADDE 104 –
(1) İşverenlerin tutmak zorunda oldukları defterlerle dayanağı belgeler, aylık
prim ve hizmet belgesinin, aylık fiilî hizmet süresi zammı prim belgesinin,
yıllık fiili hizmet süresi zammı prim belgesinin ve yıllık itibari hizmet
süresi prim belgesinin dayanağı belgeler niteliğinde sayılır.
(2) Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendinin (4) numaralı alt bendinde belirtilen şekilde tutulmuş defterler
geçerli sayılmaz ve anılan alt bentteki geçersizlik hâllerinin gerçekleştiği
her bir takvim ayı için, ibraz edilmemesi durumunda uygulanması gereken miktarı
aşmamak kaydıyla idarî para cezası uygulanır.
Ücret tediye bordrosu
MADDE 105 –
(1) İşverenler, Kuruma verdikleri prim belgesinde yazılı olanları doğrulayıcı
nitelikte olmak ve Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin
beş numaralı alt bendinde sayılan hususları içerecek şekilde aylık ücret tediye
bordrosu düzenlemekle yükümlüdürler.
Ücret tediye bordrosunun ayrı ayrı düzenlenmesi ve
belgenin işyeri kayıtları ile mutabakatı
MADDE 106 –
(1) Tehlike sınıfları farklı olan işyerlerinde çalışan sigortalıların aylık
ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı düzenlenir.
(2) Aynı işverene ait iş veya işyerleri ile ilgili
defter veya kayıtların müştereken tutulmuş olması ve bu defter veya kayıtların,
her iş veya işyeri için ayrı ayrı verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinde
yazılı kazançlar toplamı ile uyumlu olması hâlinde, iş veya işyeri kayıtlarının
verilen bu belgelerde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olduğu kabul
edilir.
İşyeri kayıtlarının ibrazı
MADDE 107 – (1)
İşyeri kayıt belgelerini saklama yönünden;
a) İşverenler, işyeri sahipleri ve alt işveren işyeri
ile ilgili tüm defter ve belgeleri, istenilmesi hâlinde, Kurumun denetim ve
kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurlarına göstermek üzere, ilgili
bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 10 yıl süreyle, Kamu
idareleri 30 yıl süreyle, tasfiye ve iflas idaresi memurları ise görevleri
süresince saklamak zorundadırlar.
b) Sigortalıyı devir alan işverenler, devredilen
sigortalılarla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmişler ise, yükümlülüklerini
yerine getirdikleri sigortalılarla ilgili kendilerine ait işyeri kayıt ve
belgelerini birinci fıkrada belirtilen sürelerle saklamak zorundadır.
(2) Yapılacak tebligat üzerine defter ve belgeler,
incelemeyi yapacak denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurun
tebligatta belirttiği adrese getirilir. Ancak, işverenler, işyeri sahipleri,
alt işveren ya da sigortalıyı devir alan işveren tarafından defter ve
belgelerin işyerinde ya da belge ile kanıtlanması kaydıyla işletme merkezinde
incelenmesinin yazılı olarak istenilmesi veya bu isteğin bir tutanakla tespit
edilmesi hâlinde, denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili memurca da
teftişe elverişli bulunursa inceleme bu yerlerde de yapılabilir.
(3) Denetim ve kontrolle görevlendirilmiş ilgili
memurların istemeleri hâlinde işverenler, bilgisayar ortamında sakladığı işyeri
kayıt ve belgelerini manyetik ortamda verirler. İşveren, denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş ilgili memurlara uygun donanım ve yazılımlar, terminallere
ulaşım imkânları ve uzman personel sağlamak zorundadır.
(4) Defter ve belgeler Kanunun 99 uncu maddesi
gereğince 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak
bildirim ile istenilebileceği gibi, işveren, işveren vekili, işyeri sahibi, alt
işveren veya sigortalıyı devir alan işveren ile düzenlenecek tutanakla da
istenebilir.
(5) Yapılacak tebligata rağmen, 15 gün ya da haklı bir
sebep ileri sürülerek yazılı istekte bulunulması veya bu durumun ilgililerin
şahsen başvurusu ile bir tutanakla tespiti üzerine verilen mehil süresi içinde
ibraz edilmeyen defter ve belgelerin daha sonra ibraz edilmesi hâlinde de
gerekli inceleme yapılır.
(6) İşveren, işyeri sahibi, işveren vekili, alt
işveren veya sigortalıyı devir alan işveren tarafından haklı bir sebep ileri
sürülerek istenilen mehil süresi, ilgili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurca belirlenir ve ilgiliye yazılı bildirilir. Zamanaşımının söz konusu
olduğu hâllerde mehil süresine ilişkin istekler kabul edilmez.
(7) Defter ve belgelerin ibraz edilmeyeceği veya
mevcut olmadığı işveren, işyeri sahibi, işveren vekili, alt işveren veya
sigortalıyı devir alan işveren tarafından yazılı olarak bildirildiği ya da bu
durum ilgili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurca bir tutanakla tespit
edildiği takdirde, ilgililere defter ve belgelerin ibrazı hususunda ayrıca
tebligat yapılmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Primlerin Ödenmesi
Sigorta primlerinin ödenme süresi ve erken ödeme
MADDE 108 –
(1) Kanunda belirtilen sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak tebliğde
belirtilecek süre içinde Kuruma ödenir. Şu kadar ki, (Değişik
ibare:RG-12/10/2010-27727)(i) Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt
bentlerine tabi olanlar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik
destek primine tabi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve Kanunun 60 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılanlar her aya ait
primlerini takip eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışanların
primleri aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir.
(3) Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c)
ve (e) bentleri gereğince genel sağlık sigortalılarının primleri, ilgisine göre
kamu idareleri ve Türkiye İş Kurumu tarafından, ait olduğu ayı takip eden ayın
sonuna kadar Kuruma ödenir. Türkiye İş Kurumu tarafından Kuruma ödenmesi
gereken primlerin anılan Kuruma aktarılacak olan işsizlik sigortası priminden
mahsup edilmesine ilişkin esaslar iki kurum arasında yapılacak protokolle
düzenlenir.
(4) Sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak tebliğde
belirtilecek süreler dışında ödenmekle birlikte;
a) 2822 sayılı Kanuna göre toplu iş sözleşmesi
akdedilen işyerlerinden dolayı toplu iş sözleşmesine istinaden geriye yönelik
olarak ödenen ücretlere ilişkin sigorta priminin, toplu iş sözleşmesinin
imzalandığı tarihten,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş
sözleşmesi dışında kalan sigortalı personel ile toplu iş sözleşmesine tabi
olmakla beraber sendikalara üye olmamaları sebebiyle özel sektöre ait
işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele yapılan geriye dönük
ücret artışlarına ilişkin kararların alındığı tarihlerden,
c) Aylık veya ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine
tabi olması sebebiyle ödenmesine sonradan karar verilen kamu sektöründe görevli
sigortalılar için vizenin gecikmesine bağlı olarak yasal süresi dışında
verilmek zorunda kalınan ek prim belgelerine ilişkin sigorta primlerinin, vize
işleminin gerçekleştiğine ilişkin yazının ilgili kuruluşa intikal tarihinden,
ç) Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara
Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerince toplu
iş sözleşmesine dayanılarak istirahatlı bulunulan süre için ücret ödenmesi
hâlinde istirahat süresinin sona erdiği tarihten,
d) Operasyonlara katılmak amacıyla görev yerleri
değiştirilen askerî birliklerin bu durumunu belgelemeleri kaydıyla yasal süresi
dışında vermiş oldukları prim belgelerine ilişkin sigorta primlerinin belgenin
verildiği tarihten,
e) 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine
istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar
uyarınca, göreve iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme
veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak
için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe
başlaması veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, onuncu günün iş
gününün içinde bulunduğu ayı takip eden ay başından,
f) İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade
edilen sigortalı ile ilgili olarak mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği
tarihi takip eden günden,
g) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı olanlar için kanuni düzenleme, Bakanlar Kurulu Kararı
veya mahkeme kararı ile geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata
ait olmak kaydıyla tahakkuk ettirilecek primler ödeme gününü takip eden günden,
ğ) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı olanlar için yasal düzenleme veya Bakanlar Kurulu Kararı
ile geriye dönük olarak ödenmesine karar verilen aylık, ücret veya tahsisata
ait olmak kaydıyla tahakkuk ettirilecek primler ödeme gününü takip eden günden,
h) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı olanlardan görevden uzaklaştırılması veya görevine son
verilmesine rağmen idarî tasarrufla ya da yargı kararı ile görevlerine iade
edilenler için geriye dönük olarak ödenen aylık, ücret veya tahsisata ait
tahakkuk ettirilecek primler ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden,
ı) 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot
Uygulaması Hakkında Kanun hükümlerine göre sözleşmeli olarak çalıştırılandan,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olan ve her ayın 1’i ila 30’u arasındaki maaş ödemeleri çalışılan ay
sonuçlarının il sağlık müdürlüklerine bildiriminden itibaren onbeş gün içinde
yapılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının primleri, maaş
ödemelerinin yapılması gereken tarihten (Ek: RG-16/06/2011-27966).
başlamak üzere Kurumca çıkarılacak tebliğde
belirtilecek süreler içinde ödenirse yasal süresi içinde ödenmiş kabul edilir.
(5) Kurum, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin 4 numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil
edilmiş olanların prim borçlarını, diğer tahsilat yolları dışında, sattıkları
tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek kaydıyla %5 oranında kesinti
yaptırmak suretiyle tahsil eder. Kurum bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul
ve esasları tebliğ ile belirler.
(6) Kanunun 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen yükümlüler, peşin olarak en fazla 360 güne kadar olan
primlerini erken ödeyebilirler.
(7) Erken ödeme indirimine ilişkin süre, ödemenin
yapıldığı günü takip eden günden kanunî ödeme süresinin son gününe kadar (son
gün hariç) geçen gün sayısı dikkate alınarak hesaplanır. Taksitler hâlinde
yapılan ödemelerde, birden fazla taksitin erken ödenmesi hâlinde süre, erken
ödenen her bir taksit içinde aynı şekilde belirlenir. Kanunun 87 nci maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlülerin ödeyeceği prim
alacağının yasal ödeme süresinin hesabında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 18
inci maddesiyle uzayan süreler dikkate alınır.
(8) Erken ödeme indirimi, ödemenin yapıldığı ayda
ödeme vadesi başlamış ayın prim tutarı hariç olmak üzere takip eden ayların
primlerine ödemenin yapıldığı tarihi takip eden günden başlamak üzere Bakanlar
Kurulunca belirlenen indirim oranları dikkate alınarak günlük hesaplanır.
(9) İndirim miktarı, ödemesi gereken prim borcunun
erken ödenen gün sayısı ve tespit edilen aylık oranın bir günlüğü ile çarpımı
suretiyle bulunur. Bu miktar, ödemesi gereken prim borcundan çıkarılarak
ödenecek tutar hesaplanır.
(10) Erken ödeme indirimi bu maddenin altıncı
fıkrasında belirtilen yükümlülerin üniteye yaptığı ödemelerde uygulanır.
(11) Erken ödeme kapsamında prim alacaklarını
dönemleri itibarıyla sınırlamaya, münhasıran tahakkuk eden prim alacakları için
uygulatmaya, indirimin yapılma şekli ve zamanı ile diğer usul ve esasları
belirlemeye Kurum yetkilidir.
(12) Bu maddede belirtilen prim ödeme
yükümlüleri adına üçüncü kişiler tarafından yapılan ödemeler de kabul edilir.
Bu durum prim ödeme yükümlüsünü değiştirmez ve üçüncü kişiler lehine bir hak
doğurmaz
(Ek: RG-16/06/2011-27966).
Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin
ertelenmesi
MADDE 109 –
(1) Kanunun 91 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerle prim
borçları ertelenen işverenler ile sigortalıların borçlarını ödeme vadesi,
erteleme süresinin son günüdür.
(2) Kurum Yönetim Kurulu; genel hayatı etkilediğine
karar verilen afetler dolayısıyla Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasının
uygulaması bakımından prim ödeme sürelerini, vadelerinin bitim tarihinden
itibaren uzatmaya yetkilidir. Bu yetki, bölge, il, ilçe, mahal ve afetten zarar
görenler ile afetten zarar görme derecesi veya prim türleri itibarıyla farklı
süreler tespit etmek suretiyle de kullanılabilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kuruma Yeterli İşçiliğin Bildirilmiş Olup Olmadığına
İlişkin Araştırma
ve Re’sen Yapılacak İşlemler
İhale konulu işlerde araştırma ve re’sen yapılacak
işlemler
MADDE 110 – (1)
Kanunun 85 inci maddesi ikinci fıkrasında belirtilen kurum ve kuruluşlar
tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan her türlü işlerde ünitece yapılacak
araştırma; işin kesin kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız olarak
yapıldığı tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi
hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil toplam istihkak tutarına,
işin asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
(2) İşin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı
belli ise, öncelikle bu sigortalıların kişi/gün sayısı üzerinden Kuruma
bildirilmiş olup olmadığı araştırılır. Bu araştırma sonucunda Kuruma
bildirilmeyen sigortalılar ile ilgili belgelerin verilmesi, yapılacak bir ay
süreli bir tebligat ile işverenden istenir. Belgelerin verilmemesi veya eksik verilmesi
hâlinde bu belgeler ünitece re’sen düzenlenir. Belgelerin ünitece
düzenlenmesinin mümkün olmadığı hâllerde ise birinci fıkrada öngörüldüğü gibi
işlem yapılır. İşin sözleşmesi ile Kuruma yapılan bildirimler arasında bir
eksikliğin bulunması hâlinde söz konusu eksikliğin ihale makamınca doğrulanması
durumunda bazı aylardaki kişi/gün sayısı eksikliği üzerinde durulmaz.
(3) Asgari işçilik oranları, Kurum bünyesinde
oluşturulan Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenir ve bu oranlar tebliğ
ile yayımlanır.
(4) İhaleli işin birden fazla konuyu kapsıyor olması
ve bünyesindeki her bir işin asgari işçilik oranı daha önce belirlenmiş olmak
kaydıyla, ihale makamı tarafından her bir işe ait istihkak tutarlarının ayrı
ayrı bildirilmesi hâlinde, araştırma işlemi, her bir işe ait asgari işçilik
oranları dikkate alınarak yapılır. Her bir işe ait istihkak tutarının ayrı ayrı
bildirilmemesi hâlinde ise, işverenin yazılı isteği üzerine araştırmada, bu
işlerin en yükseğine ilişkin asgari işçilik oranı dikkate alınır. İşveren
tarafından yapılan işlere ilişkin en yüksek asgari işçilik oranının
uygulanmasının kabul edilmemesi durumunda işin asgari işçilik oranı Asgari
İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenir.
(5) İdarece, işverene ödemelerin döviz şeklinde
yapılması durumunda, döviz tutarı, ödemenin yapıldığı tarihlerdeki Merkez
Bankasınca belirlenen döviz satış kuru üzerinden Yeni Türk Lirasına çevrilerek
işlem yapılır.
(6) Fiilen işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin,
işverence resmî makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. Bu
tarihlerin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, ihale makamının bildirmiş
olduğu tarihlere itibar edilerek işlem yapılır.
Özel nitelikteki inşaatlarda araştırma ve re’sen
yapılacak işlemler
MADDE 111 – (1)
Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlar
tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat işyerleri hakkında ünitece yapılacak
araştırma; inşaat maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari
işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
(2) Bina maliyeti, belediyeler, valilikler ve ruhsat
vermeye yetkili diğer makamların vermiş olduğu inşaatın ruhsatnamesinde yazılı
bulunan, ruhsatnamesi yoksa ünitece tespit edilecek yüzölçümü ile birim maliyet
bedelinin çarpımı suretiyle bulunacak tutar üzerinden hesaplanır.
(3)
Birim maliyet bedelleri, her yıl inşaatın sınıfı ve grubuna göre Bayındırlık ve
İskan Bakanlığınca tespit edilerek Kurumca özel
nitelikteki inşaat işyerlerinin asgari işçilik uygulamasında esas alınır (Ek:
RG-16/06/2011-27966).
(4) İnşaatın niteliği dikkate alınarak, inşaatın
ruhsatnamesi ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tespit edilen listede
kayıtlı yapının sınıfı ve/veya grubunun farklı olduğunun anlaşılması hâlinde,
inşaatın yapı sınıfı veya grubu, Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurlarınca mahallinde düzenlenen tespit tutanağına istinaden ünitece
belirlenerek işlem yapılır. Ünitece bu şekilde tespit edilen yapı sınıf veya
grubuna yapılan itirazlar ise karara bağlanmak üzere Asgari İşçilik Tespit Komisyonuna
intikal ettirilir. İnşaatın sınıfı veya grubunun, Bayındırlık ve İskân
Bakanlığınca yayımlanan listede daha alt bir yapı sınıfı veya grubunda tasnif
edilmesi yönünde yapılan değişiklikler, araştırma veya inceleme işlemi sonucu
tespit edilen borcun kesinleşmesine kadar dikkate alınır.
(5) Genelgede belirtilmemiş olan inşaata ait birim
maliyet bedeli, genelgede kayıtlı benzeri bir inşaatın birim maliyet bedeli
üzerinden hesaplanabilir.
(6) Başladığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatın
maliyetinin hesaplanmasında o yıl için tespit edilen, başladığı yıldan sonraki
yıllarda bitirilmiş inşaatın maliyetinin hesabında ise bitirildiği yıldan
önceki yıla ait birim maliyet bedeli esas alınır.
(7) Araştırma, bina inşaatının bittiği tarihten sonra
yapılır. Ancak, bu işlem, inşaatın el değiştirmesi ve zorunlu hâllerde, inşaat,
Ek-11’de inşaatın ikmal edilen kısmının bina maliyetine oranlarını gösterir
tabloda gösterilen durumlara uygun bulunduğu takdirde bu oranlar aynen,
uymadığı takdirde ise, yapılmayan kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak
bulunacak maliyet esas alınmak suretiyle inşaatın herhangi bir safhasında da
yapılabilir.
(8) Gerektiğinde, inşaatın başladığı ve bitirildiği
tarihin işverence resmî makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir.
İnşaatın başladığı tarihin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, yapı ruhsat
tarihi inşaatın başladığı tarih olarak kabul edilir.
Araştırma ve re’sen yapılacak işlemlerde ortak
hükümler
MADDE 112 –
(1) Araştırma yapılırken, ihale konusu işlerde kesin kabulün ya da geçici
kabulün noksansız yapıldığı, özel nitelikteki inşaat işyerlerinde de inşaatın
bitirildiği tarihe kadar Kuruma bildirilmiş olan işçilik miktarı dikkate
alınır. İşin başlangıç tarihinden önce ve bitim tarihinden sonra Kuruma
bildirilmiş olan sigorta primine esas kazanç tutarları ile gün sayıları
araştırma işleminde dikkate alınmaz. Ancak, aksine tespit yoksa iptali de
yapılmaz.
(2) Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş
olmakla beraber hiç işçilik bildirilmemiş işyerlerinde ya da gerekli görülen
hâllerde işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarı, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca tespit olunabilir. İhale
konusu ve özel nitelikteki inşaat işlerinde hangi hallerde ünitece araştırma
işlemi yapılacağı Kurumca belirlenir.
(3) Ünitece ihale konusu işlerde yapılan araştırma
sonucunda bu Yönetmeliğin 110 uncu maddesine göre tespit edilen ve Kuruma
bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel
kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlarca yapılan özel
nitelikteki inşaat işyerlerinde ise bu Yönetmeliğin 111 inci maddesi uyarınca
hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit olmaması hâlinde, faaliyet süresinin
son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunur. İşverence borcun
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılması istenilmeyeceğinin
bir dilekçe ile bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşir ve işlemler
sonuçlandırılır.
(4) Ünitece hesaplanan borcun yapılan tebligata rağmen
ödenmeyeceğinin bildirilmesi veya tebligatta belirtilen sürede bildirimde
bulunulmaması durumunda, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca inceleme yapılır.
(5) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca inceleme yapılmasına başlandıktan sonra inceleme sonucuna göre
işlem yapılır. Ancak, denetim ve kontrole başlanmakla birlikte, işverenin borcu
ödeyeceğine ilişkin üniteye yazılı başvurusu üzerine, ünitenin bu isteği ön
kabulü, Kurum denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının uygun bulması
koşuluyla inceleme durdurulur. En geç 15 gün içinde borcun ödendiğine ilişkin
yazının Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarına ulaşması
üzerine, kontrol ve inceleme işleminden vazgeçilmiş sayılır ve yasal kayıt ve
belgeleri işverene iade edilir. İşverenin borcu ödememesi durumunda ise
incelemeye devam edilir.
(6) İşyerleri hakkında ünitece araştırma yapılmış
olması, gerektiğinde Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca
işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik miktarının tespiti hususunda
inceleme yapılmasına engel oluşturmaz. Kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarınca sonradan inceleme yapılması durumunda, daha önce
ödenmiş prim ile varsa gecikme cezası ve gecikme zammı tutarı, işin yürütümü
için gerekli olan asgari işçilik miktarı üzerinden hesaplanan ve Kuruma
ödenmediği anlaşılan prim ile varsa gecikme cezası ve gecikme zammından mahsup
edilir.
(7) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca yapılan incelemede işin yürütümü için gerekli olduğu saptanan
asgari işçilik miktarının Kuruma bildirilmediğinin veya eksik bildirildiğinin
tespiti hâlinde, bildirilmeyen tutar, hangi aylara ait olduğu hususunda bir
tespit varsa o aylara; tespit yoksa faaliyette bulunulan son aya mal edilir ve
Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4)
numaralı alt bendi de dikkate alınarak gerekli işlem yapılır.
(8) İşyerlerinde;
a) Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek
her türlü bilgiden ya da kamu idareleri ile 5411 sayılı Kanun kapsamındaki
kuruluşlar tarafından düzenlenen belge veya bilgilerden, çalıştığı tespit
edildiği hâlde bu çalışmaları Kuruma bildirilmeyen veya eksik bildirilen,
b) Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığına veya
eksik ücret ödendiğine dair belgeleri Kuruma verilmeyen veya verilen bu
belgeler Kurumca geçerli sayılmayan,
sigortalılar ile ilgili olarak düzenlenmesi gereken,
sigortalı işe giriş bildirgesi ve aylık prim ve hizmet belgesi ünitece
yapılacak bir ay süreli tebligat ile ilgili işveren veya alt işverenden
istenir.
(9) Söz konusu belgeler, yapılan tebligata rağmen verilmediği
takdirde ünitece re’sen düzenlenir.
İtiraz komisyonları
MADDE 113 – (1)
Kurumca, sigortasız çalıştırıldığı veya eksik gün ya da kazanç üzerinden Kuruma
bildirildiği tespit edilen sigortalılara ilişkin tahakkuklara yapılacak
itirazlar Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunca, Kurumca tahakkuk ettirilen idarî
para cezalarına yapılacak itirazlar İdari Para Cezaları İtiraz Komisyonunca,
işkolu koduna yapılan itirazlar ise İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca
değerlendirilerek, karara bağlanır.
(2) Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya
görevlendireceği yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan
oluşur.
(3) Kurumca tahakkuk ettirilen ve tebliğ edilen prim
borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, prim borcunu tebliğ
eden üniteye dilekçe vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek
suretiyle işverence itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. İtiraz, Ünite
Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunda incelenerek en geç 30 gün içinde karara
bağlanır. İtirazın reddi hâlinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. İşverenin mahkemeye dava
açması Kurumun takibini durdurmaz.
(4) İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu, ünite amiri
veya görevlendireceği yardımcısı, ilgili şef, dosya memuru ve varsa avukattan
oluşur.
(5) Kanunla getirilen yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi veya geç olarak yerine getirilmesi hâlinde, Kanunun 102 nci
maddesine istinaden ilgililere idarî para cezası verilir. İdarî para cezaları
ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde
Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde dilekçe
vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence ilgili
üniteye itiraz edilebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazlar, ilgili itiraz
komisyonunda incelenerek en geç otuz gün içinde karara bağlanır. Kurumca
itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün
içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış
olması hâlinde, idarî para cezası kesinleşir.
(6) İşkolu Kodu İtiraz Komisyonu, ünite amiri veya
görevlendireceği yardımcısı ilgili şef, dosya memuru ve varsa sosyal güvenlik
kontrol memurundan oluşur.
(7) Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike
sınıf ve derecesini, yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya
işverenin ya da Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak
değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce ilgililere
tebliği, ilgililer tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki
ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır. Karara bağlanacak değişiklikler, karar
veya istekten sonraki takvim yılı başından itibaren yürürlüğe girer. İşverenler
ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca yapılacak
yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu
itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu itiraz edene
bildirir. İlgililer, Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içinde yetkili mahkemeye başvurabilir.
(8) İtiraz komisyonlarınca itirazın reddi hâlinde,
işveren veya sigortalının mahkemeye başvurması Kurum işlemlerini durdurmaz.
İtiraz süresi geçtikten sonra yeni iddialar ileri sürülemez. Maddi hatalar
taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi itiraz komisyonlarınca re’sen dikkate
alınır. İtiraz komisyonları, iş durumuna göre, itiraz komisyonu başkanının
çağrısı üzerine haftada en az bir defa çalışma saatleri içinde toplanır.
(9) İşveren, sigortalı veya bunların vekilleri, itiraz
hakkında itiraz komisyonunca karar verilinceye kadar itirazlarından
vazgeçebilirler. Vazgeçme, işverenin üniteye vereceği bir dilekçeyle veya bu
husustaki beyanının tutanak ile tespiti suretiyle yapılır. Vazgeçme beyanı açık
olmalıdır. Vazgeçme hâlinde, itiraz eden o olaya münhasır olmak üzere itiraz
hakkını kaybetmiş sayılır.
(10 ) İtiraz komisyonlarınca alınan kararlarda;
a) Karar ve esas numarası,
b) İtiraz edenin adı, soyadı, ticari unvanı ve açık
adresi,
c) İşyeri sicil numarası, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar için sosyal güvenlik numarası,
ç) Tebliğ olunan prim veya idarî para cezası borcunun
miktarı,
d) İtiraz olunan primin veya idarî para cezası
borcunun miktarı,
e) Borç tebligatının tebliğ tarihi,
f) İtirazın yapıldığı tarih,
g) İtirazın konusu,
ğ) Kararın gerekçesi ve hüküm,
h) Karar tarihi,
hususlarının bulunması gereklidir.
(11) İtiraz komisyonlarınca alınan karar üç nüsha
düzenlenir. Üyeler tarafından imzalanıp ünite mührü ile mühürlendikten sonra
bir nüshası işyeri dosyasında muhafaza edilir, bir nüshası itiraz edene tebliğ
olunur, bir nüshası da ünitede ayrı bir dosyada saklanır.
DOKUZUNCU KISIM
Kontrol, Denetim, Soruşturma ve Sigortasız Çalışmanın
Önlenmesi
BİRİNCİ BÖLÜM
Kontrol, Denetim, Soruşturma
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları
MADDE 114 – (1)
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları, 5502 sayılı Sosyal
Güvenlik Kurumu Kanununda belirtilen Kurum müfettişleri ile sosyal güvenlik
kontrol memurlarıdır.
Kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından
yapılacak tespitler
MADDE 115 –
(1) Kamu idarelerinin denetim elemanları, kendi mevzuatları gereğince
işyerlerinde yapacakları her türlü soruşturma, denetim ve incelemeler
sırasında, çalışanların ilgili mevzuat gereği sigortalı olup olmadığını tespit
ederek, sigortasız çalışanları ve sigortalıların prime esas kazançlarını veya
sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesine ilişkin tespitlerini, tespit
tutanağıyla Kuruma gönderilmek üzere bağlı bulundukları kamu idaresine
bildirirler.
Kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından
yapılan tespitlere ilişkin yürütülecek işlemler
MADDE 116 – (1)
Kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından yapılan tespitlere ilişkin
yürütülecek işlemlerin usul ve esasları Kamu İdarelerinin Denetim Elemanlarınca
Yapılacak Tespitler Hakkında Yönetmelik ile belirlenir.
(2) Askerî işyerlerine ait sigorta işlemlerinin
denetim ve kontrolü askerî iş müfettişlerince de yapılabilir. Bu müfettişlerce
düzenlenen raporlar üzerine yapılacak işlemlerle ilgili olarak birinci fıkra
hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sosyal Güvenlik Bilincinin Yaygınlaştırılması
Eğitim ve bilinçlendirme
MADDE 117 – (1)
Sosyal güvenlik bilincinin yerleştirilmesi ve artırılması amacıyla, Kurum;
a) Ülke genelinde örgün ve yaygın öğretimde, eğitim
çalışmalarını ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak yürütür.
b) Meslek örgütleri ile sendikalar ve diğer sosyal
taraflarla sigortasız çalışmanın yoğun olduğu sektörlerin ve işyerlerinin
tespiti, önlemler geliştirilmesi, bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin
gerçekleştirilmesi konularında etkinlikler düzenler.
c) Yazılı, görsel basın ve diğer iletişim araçları ile
kamuoyunu bilgilendirir.
ç) Sosyal Güvenlik Haftası etkinliklerini düzenler.
d) Sosyal güvenlik ile ilgili sorunların tespitinde
davranış analizleri yaptırır.
e) İşverenlerden Kanunda belirtilen yükümlülüklerini
yerine getirenlerden Kurumca belirlenen kriterleri taşıyanlara "Takdir
Belgesi" veya "Sosyal Güvenlik Sorumluluk Belgesi" verilebilir.
f) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanan ülkelerde
çalışan veya çalışmış Türk vatandaşları ile bunların aile bireylerini ilgili
ülke mevzuatları ve sosyal güvenlik sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri
konusunda bilgilendirmek üzere bu ülkelerin sosyal güvenlik kurumları ile ortak
danışma günleri düzenler.
ONUNCU KISIM
Çeşitli, Yürürlükten Kaldırılan, Geçici ve Son
Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Zamanaşımının mahiyeti ve süresi
MADDE 118 –
(1) Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık
zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar
bakımından Kurumun onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya
ödeme tarihinden itibaren başlar.
(2) Kanunda aksine hüküm bulunmayan, iş kazası, meslek
hastalığı ve ölüm hâllerinde bağlanması gereken gelir ve aylıklara hak
kazanıldığı tarihten itibaren, talep tarihi beş yılı aştığında, talep
tarihinden geriye doğru beş yıllık kısmı hak sahiplerine ödenir. Geriye kalan
kısım ise zamanaşımına uğrar.
(3) Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe
dayandığını ispat edenler hakkında, yukarıdaki ikinci fıkra hükümleri
uygulanmaz.
(4) Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm
sigortasından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl
içinde istenmezse düşer.
(5) Sigortalının yargı kararıyla gaipliğine karar
verilmesi hâlinde, hak sahiplerine bağlanacak gelir ve aylıklarla yapılacak
toptan ödemeler ve genel sağlık sigortasına ait alacakların zaman aşımı süresi,
gaipliğe ilişkin kararın kesinleştiği tarihte başlar.
Sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre Kurum
alacaklarının tahsili ve bilgi istenilmesi
MADDE 119 –
(1) Kurumun her türlü prim alacakları ile idarî para cezaları, sigortalıya ve
hak sahiplerine yapılan her türlü ödemelere ait rücu talepleri, yersiz ödenen
gelir ve aylıkların geri alınması ile her türlü bilgi ve belgeler ülkemiz ile
yapılmış olan ikili veya çok taraflı uluslararası sözleşmeye taraf olan
ülkelerde ikamet eden işveren, işyeri sahibi, sigortalı ve üçüncü kişilerden,
uluslararası sözleşmeye taraf ülkelerin sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla
sözleşme hükümleri çerçevesinde talep ve tahsil edilir.
Bilgi ve belge istenilmesi
MADDE 120 –
(1) 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile
diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge
istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller çerçevesinde, Devletin güvenliği
ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve
aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak
kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate
alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin
sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu
Kanun kapsamında verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her
türlü bilgi ve belgeyi sürekli veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin
elektronik ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin
güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü belge ile
vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp,
disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya
kayıtları okunabilir hâle getirmek için gerekli tüm sistem ve şifreleri
incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
(2) Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında bilgi ve belge
istenilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak tebliğ ile
belirlenir.
Tebliğ çıkarma yetkisi ve bildirimler
MADDE 121 –
(1) Kurum, Kanunla yerine getirmekle yükümlü olduğu hizmetlerin uygulanmasına
ilişkin hususları duyurmak amacıyla tebliğ çıkarmaya yetkilidir.
(2) Kurum tarafından yapılacak yükümlülük içeren
bildirimler, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak koşulu ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu
hükümlerine göre yapılır.
4046 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin esaslar
MADDE 122 –
(1) 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş
kaybı tazminatı alanlar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır. Ancak, bunlar kısa
vadeli sigorta kollarına tabi değildir. İş kaybı tazminatı aylık tutarı, prime
esas kazanç tutarı olarak esas alınır. Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin ne
şekilde yerine getirileceği Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılacak
protokolle belirlenir.
(2) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek
edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerlerle ilgili olarak
sigortalı ve işyeri tescili, prim belgelerinin verilmesi ve primlerin ödenmesi
ile iş kazası ve meslek hastalıklarının bildirimi gibi yükümlülüklere ilişkin
usul ve esaslar Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılacak protokolle
belirlenir.
İtibari hizmet süreleri ve itibari hizmet süresi primi
MADDE 123 – (1)
İtibari hizmet süresi uygulamasından Kanunun 49 uncu maddesinde yer alan
sigortalılar yararlandırılır.
(2) İtibarî hizmet süresi, Kanuna göre bağlanacak
aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate alınan ancak hiçbir
şekilde Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim ödeme gün
sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan süredir.
(3) Sigortalıların itibari hizmet süresinden
yararlandırılabilmesi için hizmetlerin Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen
unvanlarda, görevlerde ve yerlerde geçmesi şarttır.
(4) Kurum, sigortalıların ve işlerin Kanunun 49 uncu
maddesinde öngörülen itibari hizmet süresi kapsamında olup olmadığının tespiti
amacı ile işverenlerden uygun görülen bilgi ve belgeleri isteme hakkına
sahiptir.
(5) İşverenlerce, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra ilk defa Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı olanların yıl içindeki itibari hizmet süreleri, örneği
Ek-9/C’de bulunan yıllık itibari hizmet süresi prim belgesi ile, (a) bendi
kapsamındaki sigortalılar için ise, örneği Ek-9’da bulunan aylık prim ve hizmet
belgesi ile, çalışmanın olduğu yılın son ayında tespit edilerek internet veya
elektronik ortamda bildirilir.
(6) İtibari hizmet süresi, sigortalıların Kanunun 49
uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) bentlerinde ve ikinci
fıkrasında belirtilen sigortalıların Kanunda belirtilen işlerde geçen çalışma
sürelerinin her yılı için;
a) Üç ay eklenecekse (yıl içinde çalışılan gün sayısı
x 0,25),
b) Altı ay eklenecekse (yıl içinde çalışılan gün
sayısı x 0,50),
formülü uygulanarak hesaplanır. Bu şekilde yapılacak
hesaplamada küsurlar tama iblağ edilir.
(7) Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen unvanlarda,
görevlerde ve yerlerde yıl içinde geçen çalışmaların gün sayısı dikkate alınmak
suretiyle, bu maddenin 5 inci fıkrasına göre süre tespiti yapılarak itibari
hizmet süresinden yararlandırılacağı gün sayısı bulunur. Tespit edilen gün
sayısı ile yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortasına ait sigortalı ve işveren prim toplam tutarının 30’a bölünmek
suretiyle bulunacak günlük prim tutarının, itibari hizmet süresi ile çarpılması
sonucu işveren tarafından ödenecek prim tutarı tespit edilir. Tespit edilen
itibari hizmet sürelerinin tamamı, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılar için her ayın 15’i ile müteakip ayın 14’ü
arasındaki maaşını ayın 15’inde peşin alan veya bu aya ait maaşını müteakip
ayın 15’inde çalıştıktan sonra alan sigortalılar için, ait olduğu yılı takip
eden birinci ayın son gününe kadar, her ayın 1’i ile 30’u arasındaki maaşını
ayın 1’inde peşin alan veya bu süreye ait maaşını ayın 1’inde çalıştıktan sonra
alan sigortalılar için, ait olduğu yılı takip eden birinci ayın on beşinci günü
sonuna kadar yıllık itibari hizmet süresi prim ve hizmet belgesi ile (Ek-9/C)
internet veya elektronik ortamda Kuruma bildirilir ve primleri aynı süre içinde
ödenir. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalılar için itibari hizmet süreleri aylık prim ve hizmet belgesi (Ek-9) ile,
Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre içinde
verilir ve muhteviyatı prim tutarları da, yine Aralık ayına ait primlerin
ödenmesi gereken süre içinde Kuruma ödenir.
(8) Aralık ayından önce görevinden ayrılanların itibari
hizmet sürelerine ait prim belgesi, yılın son ayı beklenilmeden Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi sigortalıların görevden
ayrıldıkları tarihteki prime esas kazancına göre maaşını ayın 15’inde peşin
alan veya müteakip ayın 15’inde çalıştıktan sonra alan sigortalılar için, söz
konusu ayı takip eden ayın son gününe kadar, maaşını ayın 1’inde peşin alan
veya bu süreye ait maaşını çalıştıktan sonra müteakip ayın 1’inde alan
sigortalılar için ise söz konusu ayı takip eden ayın onbeşinci günü sonuna
kadar bildirilir, bu sürelere ait primler aynı süre içerisinde ödenir. Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılar için ise
ortalama günlük kazancı işten ayrıldığı aya ait aylık prim ve hizmet
belgesindeki prime esas kazanç tutarı ve prim ödeme gün sayısı esas alınmak
suretiyle hesaplanır ve aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre
içinde Kuruma verilir. Muhteviyatı prim tutarları da bu aya ait primlerin
ödenmesi gereken süre içinde ödenir.
(9) Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerine göre itibari hizmet süresinden yararlandırılanların bu
süresi toplam üç yıldan fazla olamaz.
(10) Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre
itibari hizmet süresinden yararlandırılanlarda süre sınırı yoktur.
(11) Kanunun 49 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre
itibari hizmet süresinden yararlandırılanların sürelerine birinci fıkranın (a)
bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibari hizmet
süresi ayrıca eklenir.
Başvuru veya bildirimin şekline göre itibar edilen
tarih
MADDE 124 –
(1) Adi posta veya kargo ile veya Kuruma doğrudan yapılan başvuru ve
bildirimlerde, başvuru veya bildirimin Kurumun gelen evrak kayıtlarına intikal
tarihi; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta servisi yolu ile yapılan
başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya bildirimin postaya verildiği tarih;
başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilir.
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik ve uygulanmasına
devam edilecek hükümler
MADDE 125 –
(1) 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta
İşlemleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Devralınan kurumlar tarafından çıkarılan ve bu
Yönetmeliğin kapsamına giren hususları düzenleyen yönetmeliklerin, Kanuna ve bu
Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Tarım
veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
(Ek:
RG-16/06/2011-27966)[34] EK
MADDE 1 − (1) Kamu
idarelerinin tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak
çalıştırılanlar hariç olmak üzere, Kanunun 4 üncü maddesi ile isteğe bağlı
sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında
sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir
veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan
ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım
müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri
ile talepte bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.
(2) Bu madde kapsamındaki
sigortalılık; Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden sigortalı
olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten,
sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim
borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da
aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
ölen sigortalının ise ölüm tarihinden itibaren sona erer.
(3) Bu madde kapsamındaki
sigortalıların Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında çalışmaya başlamaları halinde,
ek 5 inci madde kapsamındaki sigortalılıkları çalışmaya başladıkları tarihten
bir gün önce sona erer. Kanunun 4 üncü maddesi kapsamındaki çalışmanın sona
ermesi halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla
çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren ek 5 inci madde
kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
(4) Tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında kısa
vadeli sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası, uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortası ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
(5) Bu madde hükümlerine tabi
sigortalıların sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından
aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması şartı aranır.
(6) Kanunun ek 5 inci maddesi
kapsamındaki sigortalılar, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın
alt ve üst sınırı arasında olmak kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen
günlük kazancın otuz katının % 34,5’i oranında prim öderler. Bunun % 20’si
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si
iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primidir.
(7) Bu madde kapsamındaki
sigortalıların primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini
ve ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
(8) Bu madde kapsamındaki sigortalılar
ile ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır. Kısmi
süreli çalışan şoför ve sanatçıların sigortalılıkları
(Ek:
RG-16/06/2011-27966)[35] EK
MADDE 2 − (1) Ticari
taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile
Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür
ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir
veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay
içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden
az olan kişilerin sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri tarafından 30
gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle sağlanır.
(2) Kanunun ek 6 ncı maddesi
kapsamında sigorta hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini
çalıştıranlar tarafından ya da bunların üye oldukları meslek odası, birlik veya
benzeri kuruluşlarca bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar,
birinci fıkrada belirtilen şekildeki çalışma durumlarının son bulmasından
itibaren sona erer.
(3) Kanunun ek 6 ncı maddesi
kapsamındaki sigortalılar hakkında; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile
genel sağlık sigortası ve istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri
uygulanır. Bu sigortalılar, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazanç alt
ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri tarafından belirlenecek günlük
kazancın otuz katının % 32,5’i oranında prim öderler. Bu prim oranının % 20’si
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, % 12,5’i genel sağlık sigortası
primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve işveren
hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden ayın
sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme
hakları düşer.
(4) Bu madde kapsamında ödenen primler,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
olarak değerlendirilir.
(5) Kanunun ek 6 ncı maddesi
kapsamında tam süreli çalışma ile uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan
sigortalılar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki
sigortalılar ve kendi sigortalılıklarından dolayı gelir veya aylık almakta
olanlar, birinci fıkrada belirtilen çalışma durumları nedeniyle ayrıca
sigortalı olmazlar.
(6) Kurum, bu madde kapsamındaki
sigortalıların Kanunun diğer hükümlerine göre uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olma durumlarını dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını ve prim ödeme
sürelerini belirlemeye, bu sigortalıları çalıştıranlara ve çalıştıranların
bağlı olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek
süre içinde bu sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını bildirmeleri,
bu madde veya bu Kanunun uzun vadeli sigorta kollarını ihtiva eden sigortalılık
statüleri kapsamında sigortalılık kontrolünden sonra çalıştırılmaları, çalıştırıldıkları
süre içerisinde sigortalılıklarının devam edip etmediği ve Kurumca verilecek
sigortalılık belgelerinin periyodik kontrolünü sağlama hususunda zorunluluk
getirmeye yetkilidir.
(7) Kanunun ek 6 ncı maddesi
kapsamında bulunan sigortalıları çalıştıranlar ile bunların üye olduğu meslek
odası, birlik veya benzeri kuruluşlara bu madde uyarınca getirilecek bildirim
ve kontrol yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi halinde 102 nci madde
uyarınca idari para cezası uygulanır.
(8) Kanunun ek 6 ncı maddesi kapsamındaki
sigortalılar ile ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla
Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Sigorta ve emekli sicil ile tahsis numaraları ve
dosyalar
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sosyal güvenlik kurumlarına
tescili yapılan sigortalıların eski tescil bilgileri, sosyal güvenlik sicil
numarası altında güncellenerek Kanuna göre tescil işlemleri sonuçlandırılır.
Bunlar için ayrıca sigortalı işe giriş bildirgesi talep edilmez. Sosyal
güvenlik sicil numarası ile tescil edilene kadar eski emekli, sigorta ve
Bağ-Kur sicil numaraları kullanılır. Sosyal güvenlik sicil numaraları ile
birlikte bu numaraların sadece arşivleme işlemlerinde kullanılmasına devam
edilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen sigortalıların;
a) Tescil kayıtları, Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra ilk defa tescil edilen sigortalılar için oluşturulan tescil
kütüğündeki,
b) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet
kayıtları, sigortalılıkları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra
başlayan sigortalılar için Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler
için oluşturulan hizmet kütüğündeki,
kayıtları ile birleştirilerek ortak bir veri tabanı
oluşturulur.
(3) Elektronik arşiv alt yapısı oluşturuluncaya kadar
Kurumca gerekli görülmesi hâlinde, sigortalılarla ilgili Kurum dışından alınan
veya Kurumca düzenlenen kâğıt ortamındaki belgelerin muhafazası ve bu belgelere
erişimi sağlamak üzere, her bir sigortalı için sigorta sicil dosyası
açılabilir.
(4) Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik
kanunlarına göre gelir ve aylık bağlananlara, bu Yönetmeliğin 68 inci
maddesinde belirtilen tahsis numarası verilir. Ancak, tahsis kodları, tahsis
kodunun başlangıcına, devredilen sosyal güvenlik kurumlarından hangisinin gelir
veya aylık bağladığının tespitini sağlamak üzere;
a) Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan gelir ve
aylıklar için (A),
b) Bağ-Kur’ca bağlanan aylıklar için (B),
c) Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığınca bağlanan aylıklar
için (C),
kodu eklenir.
(5) Dördüncü fıkrada belirtilen uygulama
başlatılıncaya kadar, Kanunla yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik
kanunlarına göre gelir veya aylık bağlananların ödeme işlemleri, eski emekli
sicil ve tahsis numaraları üzerinden yürütülür.
Eski işyerlerinin tescil işlemleri
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, yürürlükten kaldırılan 506
sayılı Kanuna göre tescili bulunan işyerleri için ayrıca tescil işlemi
yapılmaz. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına
giren sigortalılara ilişkin işlemler, tescilli olan bu işyerleri dosyalarından
sürdürülür.
İsteğe bağlı sigortalılar
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) 506 sayılı Kanunun 85 inci,
b) 1479 sayılı Kanunun 79 uncu,
c) 2926 sayılı Kanunun 60 ıncı,
maddelerine tabi isteğe bağlı sigortalılığı devam
edenlerin bu sigortalılıkları, yeni bir yazılı talep alınmaksızın ve Türkiye’de
ikamet şartı aranmaksızın Kanunun isteğe bağlı sigortalılığına ilişkin
hükümlerine göre devam ettirilir.
(2) Yukarıda birinci fıkrada belirtilenlerin isteğe
bağlı sigorta primi ödenmiş süreleri, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve bu
süreler sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
(3) Bunların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
sürelere ait primlerin tahsilinde birinci fıkrada belirtilen ilgili mülga kanun
ile birinci fıkranın (a) bendi kapsamındakiler için 22/2/2006 tarihli ve 5458
sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 15/5/2008 tarihli ve 5763
sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
hükümleri uygulanır.
(4) 1/10/2008 tarihinden önce, 31/12/1960 tarihli ve
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6)
numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi
olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 1/10/2008
tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen kadınların;
isteğe bağlı sigortalı olarak 2008 yılı için Kanunun 82 nci maddesine göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden
başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz
katını geçmemek üzere malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık
sigortası primi öderler. Bu durumdaki sigortalıların tespiti, Maliye
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır.
(5) 1/10/2008 tarihinden önce 506 sayılı Kanunun mülga
85 inci maddesine göre isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında hizmet olarak kabul edilir.
Eski gelir ve aylıklarda durum değişiklikleri ve alt
sınır aylığı
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Sigortalı veya hak sahiplerine, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanıp, Kanun hükümlerine
göre ödenmesine devam edilen gelir ve aylıkların, durum değişikliği nedeniyle
artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında Kanunla
yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanır. 21/4/2005 tarihli ve
5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi hükümleri saklıdır.
(2) Ölen sigortalının hak sahiplerine gelir ve aylık
bağlanması ile bu gelir ve aylıkların durum değişikliği hâllerinde artırılması,
azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında Kanunun yürürlük tarihinden
önce ölen sigortalılar için mülga kanun hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra ölen sigortalılar için ise Kanun hükümleri uygulanır. Gelir veya aylık
almakta iken Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalının hak
sahipleri için de Kanun hükümleri uygulanır.
(3) Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte
Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiği
tarihten önce meydana gelen;
a) İş kazası, meslek hastalığı, vazife ve harp
malûllüğü sonucu meslekte kazanma gücü kayıp oranları,
b) Malûlen emeklilik ile yaşlılık sigortası erken
yaşlanma ve çalışma gücü kayıp oranları,
c) Hak sahibi malûl çocukların çalışma gücü kayıp
oranları,
tespiti sonucu gelir ve aylık alanların kontrol
muayenelerine ilişkin değerlendirme, ilk tespitlerinde esas alınan mevzuat
hükümleri doğrultusunda yapılır.
(4) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce birden
fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması hâlinde, yeni
bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dâhil olmak üzere mukayese
yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır ve kalan dosyalardaki
karşılaştırmalar Kanunun 54 üncü maddesine göre yapılır.
(5) Hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı alt sınırı;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bendine tabi sigortalıların Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen süreler
için hesaplanan ve ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar; hak
sahibi bir kişi ise Kanunun 55 inci maddesine göre hesaplanan alt sınır
aylığının %80’inden, hak sahibi iki kişi ise %90’ından az olamaz.
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalılar için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre
bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın
hesabında;
1) 2000 yılından önce hizmetlerin bulunması hâlinde,
hak sahiplerine bağlanacak aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447 sayılı
Kanunla değiştirilmeden önceki,
2) Sadece 2000 yılından sonra hizmetlerin bulunması
hâlinde ise hak sahiplerine bağlanacak aylıklar mülga 506 sayılı Kanunun 4447
sayılı Kanunla değiştirilen,
96 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki alt sınır
aylığının, aylık başlangıç tarihine aylık artışlarıyla taşınmış miktarının hak
sahibi bir kişi ise %80’inden, hak sahibi iki kişi ise %90’ından az olamaz.
c) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılar için Kanunun geçici 2 nci maddesine göre
bağlanan ölüm aylıklarında; aynı maddenin (a) bendinde belirtilen aylığın
hesabında; mülga 1479 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde belirtilen birinci
basamağın %45’i tutarındaki aylığın, aylık başlangıç tarihine aylık
artışlarıyla taşınmış miktarının hak sahibi bir kişi ise %80’inden, hak sahibi
iki kişi ise %90’ından az olamaz.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi 506 sayılı
Kanunun mülga 2 nci maddesi kapsamındaki sigortalıları çalıştıranlar tarafından
Kuruma yapılacak bildirimler, Kurum ile işveren, kamu idareleri ile kurum ve
kuruluşların internet ve elektronik alt yapısı oluşturuluncaya kadar kâğıt
ortamında yürütülür.
(2) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mülga 506 sayılı
Kanunun 86 ncı maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm topluluk sigortasına
tabi olanlardan;
a) Avukat ve noterler, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi,
b) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde
iş üstlenen Türk işverenlerince bu işlerde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçileri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi,
kapsamında sigortalı sayılırlar.
(3) Bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
sigortalıların topluluk sigortası kayıtları esas alınarak tescilleri Kurum
tarafından Kanuna uygun hâle getirilir. Ancak, bunların kendileri veya
işverenleri tarafından örneği Kurumca hazırlanan belgenin Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde Kuruma verilmesi zorunlu olup, Kurum
tescilleri bu belgelere göre gözden geçirir.
(4) Kanunun yürürlük tarihinden önce (c) sosyal
güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt
dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında,
kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu
sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde,
Kanunun 50 nci maddesinin ikinci fıkrasının Türkiye’de yasal olarak ikamet etme
şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında
isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta
hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
Bunların bildirimleri işverenleri tarafından durumlarına uygun aylık prim ve
hizmet belgesi ile yapılır.
(5) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kısa ve
uzun vadeli sigorta kollarına ait topluluk sigortası primlerinin takip ve
tahsilinde, ilgili topluluk sigortası sözleşmesi ile 506, 5458 ve 5763 sayılı
Kanun hükümleri uygulanır.
(6) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) Geçmiş dönemlere ait mutabakatı sağlanamayan üç
aylık veya dört aylık sigorta primleri dönem bordrolarının incelenerek işleme
alınmasında sakınca görülmeyen sigortalı kayıtlarının bilgisayara
aktarılmasına,
b) Geçmiş dönem üç aylık veya dört aylık sigorta primleri
bordrolarında yer alan sicilsiz tahakkukların, bu tahakkuklar üzerinde hak
iddia eden sigortalılara maledilmesine,
kanunların mülga hükümlerine göre karar vermek üzere
ünitelerde komisyonlar oluşturulabilir. Komisyonların çalışma usul ve esasları
Genel Müdürlükçe belirlenir.
(7) 506 sayılı Kanunun mülga ek 5 inci maddesinde
sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp Kanunun 40 ıncı maddesinde
sayılmayan işlerde, Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin
değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmaz. Bu itibari hizmet
süreleri aylığa hak kazanma koşullarında dikkate alınır.
(8) Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen
sigortalıların hak sahiplerine Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre
ölüm aylığı bağlanmasında aranan en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup toplam
900 gün prim ödeme gün sayısı şartlarının tespitinde, Kanunun yürürlük
tarihinden önce yapılan her türlü borçlanma süreleri de dikkate alınmaz.
1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 9/6/1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan kanun
hükümlerine göre takip edilerek sonuçlandırılır.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan köy muhtarlarının prime esas kazançlarının
belirlenmesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2008 tarihine kadar,
Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın 15 katı
dikkate alınır ve 30 katı geçmemek üzere her yıl bir puan artırılarak
uygulanır.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine tabi sigortalılardan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar hariç, kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılardan, Kanunun yürürlük tarihinden
önce sigortalı olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların, 1/10/2008 (dâhil)
ilâ 31/12/2008 (dâhil) dönemine ilişkin olmak üzere, Kanunun 80 inci maddesine
göre belirlenen prime esas kazançlarını beyan etmemeleri hâlinde, ödeyecekleri
aylık primler, beyanda bulununcaya kadar daha önce bulundukları en son gelir
basamaklarına karşılık gelen tutarlar üzerinden alınır. Bu süre içinde beyanda
bulunulması hâlinde, beyan ettiği prime esas kazanç üzerinden ilgili ayın prim
tahakkuku yapılır. Prim tahakkukuna esas bu tutarlar, Kanunun 82 nci maddesinde
belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre hesaplanan aylık prime esas
kazanç tutarından az olamaz ve Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b)
bendi hükmü saklıdır.
(4) 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri
yapıldığı hâlde, Kanunun geçici 17 nci maddesinin yürürlük tarihi itibarıyla
beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim
borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel
tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içinde ödememeleri
hâlinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam
olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, hiç prim ödemesi bulunmayan
sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim
borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez. Bu
sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmez ve Kurum alacakları arasında
yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaat etmeleri
hâlinde müracaat tarihindeki Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre
belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının
tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde,
bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalılıkları önceki
kanunlara göre durdurulanlar için de bu fıkra hükmü uygulanır.
(5) 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre
aylık almakta olanlarla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında çalışmaları nedeniyle geçici 2 nci maddeye göre aylık bağlanacaklara
aylık bağlamaya esas tüm hizmetleri dikkate alınmak kaydıyla on yıl süreyle
hastalık sigortası ve genel sağlık sigortası veya genel sağlık sigortası primi
ödememiş olanlardan, hastalık sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık
sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u
oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir.
10 yıldan az hastalık, sağlık ve genel sağlık sigortası primi ödenmiş birden
fazla dosyadan aylık alması halinde aylık miktarı yüksek olan dosyadan sağlık
kesintisi yapılır. Kendi sigortalılığı nedeniyle alınan gelir/aylık veya 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamı dışındaki statülerden bağlanan
gelir/aylık nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlardan ayrıca sağlık
primi kesintisi yapılmaz. Hem gelir hem aylık alanlardan aldığı gelir nedeniyle
genel sağlık sigortalısı sayılanlardan sağlık kesintisi yapılmaz. 25/2/2011
tarihinden önce yapılan kesintiler iade edilmez
(Ek:
RG-16/06/2011-27966).[36]
(6) 1479 sayılı Kanun kapsamına alınması gerektiği
hâlde, sigortalılığı başlamayan ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar T.C.
Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesinde belirtilen emekli sandıkları ile kanunla kurulu diğer emekli
sandıklarınca kendilerine yaşlılık, malûllük veya ölüm aylığı bağlananlar,
1/10/1972 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanun kapsamı dışında sayılırlar.
Ancak, 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlardan Kanunun yürürlük tarihinden
önceki hizmet süreleri, diğer kurum ve sandıklara bildirilmiş ise bu hizmetler
geçerli sayılır.
(7) Kanunun 19 uncu maddesi gereğince, Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara iş kazası
veya meslek hastalığı sonucu bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinde, son
takvim ayının Kanunun yürürlük tarihinden önceki bir tarih olması hâlinde,
basamakların karşılığı gelirler dikkate alınarak son takvim ayı itibarıyla
Kanun hükümlerine göre hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, Kanunun
yürürlük tarihine kadar mülga 1479 sayılı Kanuna göre aylıkların artırılmasında
uygulanan artış oranları, Kanunun yürürlük tarihinden gelir başlangıç tarihine
kadar ise 5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesi hükümlerine göre artırılır.
Kanunun yürürlük tarihinden önce meydana gelen iş kazaları ile Kanunun yürürlük
tarihinden önce anlaşılan meslek hastalıkları yönünden Kanun hükümleri
uygulanmaz.
(8) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalılara, Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendine göre bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarının
hesaplanmasında, 1/1/2000 tarihinden önce ve sonra sigortalılık süresinin
bulunması hâlinde, sadece 1/1/2000 tarihinden sonraki süreler dikkate alınır.
Bu sigortalılara bağlanacak malûllük ve ölüm aylıkları Kanunun geçici 2 nci
maddesi hükümleri dikkate alınarak Kanunun 27 ve 33 üncü maddeleri hükümlerine
göre hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan aylıklar, Kanunun yürürlük tarihine
kadar geçen sürelerin, toplam hizmet süresine oranlanması şeklinde
kısmileştirilir.
(9) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, malûllük
durumlarının tespiti için sevk talebinde bulunup Kanunun yürürlük tarihinden
sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında 1479 ve 2926 sayılı
Kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre
malûllük aylığı bağlanır.
(10) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, Kurumca
ticaret sicil müdürlüklerinden alınan kayıtlardan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendine göre resen
tescili yapılanların, esnaf ve sanatkârlar odaları birliklerinden alacakları ve
resen tescil tarihinden geriye doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere
(Ek-2/A) muafiyet belgesi ile belgelemeleri ve bu maddenin yürürlük tarihinden
itibaren bir ay içerisinde Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin başlangıç
tarihi itibariyle sigortalılıkları sona erdirilir.
2829 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7 – (1) 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi
Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 13 üncü maddesine
göre Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait müşterek
aylıklardaki sosyal güvenlik kurumlarına ait katılım payları, karşılıklı olarak
tasfiye edilir. Ancak, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi
sandıkların Kanunun geçici 20 nci maddesine göre Kurumca devralınacağı tarihe
kadar olan müşterek aylıklardaki katılım paylarının 2829 sayılı Kanuna göre
karşılıklı olarak tahsil ve tediyesine devam edilir.
(2) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı
veya iştirakçi olup bu tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı
sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmetleri bulunan ya da Kanunda belirtilen
sigortalılık hâllerinden birden fazlasına tabi olanların tahsis taleplerinde,
Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Kanuna tabi geçen
hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen
hizmetlerin birleştirilmesinde de mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
(3) 1479 ve 2926 sayılı kanunlara tabi geçen
hizmetlerin diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi geçen hizmetlerle
birleştirilmesi suretiyle aylık bağlanacağı durumlarda bu hizmetler, prim ve
prime ilişkin her türlü borçların ödendiği tarih itibarıyla geçerli sayılır ve
bu hizmetlere istinaden bağlanacak aylıklar, prim ve prime ilişkin her türlü
borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşında başlar.
2926 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa
tabi sigortalı olanların hak ve yükümlülükleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında devam eder.
(2) Tarımsal faaliyette bulunanlar ile ilgili bildirim
yükümlülüğü e-sigorta ile yerine getirilebileceği gibi kâğıt ortamında da
yapılabilir. Sonradan verilen sigortalı işe giriş bildirgelerinin, e-Sigorta
ile kabul edilmesi hususunda Kurum yetkilidir.
(3) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı sayılanların prime esas
kazançlarının belirlenmesinde; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, 31/12/2008
tarihine kadar Kanunun 80 inci maddesine göre belirlenen günlük kazancın 15
katı dikkate alınır, 30 katı geçmemek üzere her yıl 1 puan artırılarak
uygulanır.
(4) Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrası
gereğince beyanda bulunmayan bu sigortalıların, beyanda bulununcaya kadar prime
esas günlük kazançları, Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas
günlük kazancın alt sınırı olarak dikkate alınır.
(5) Bu Yönetmeliğin 108 nci maddesinin beşinci
fıkrasına göre, tarımsal ürün bedellerinden yapılacak tevkifata ilişkin
düzenleme yapılıncaya kadar, 26/3/1994 tarihli ve 21886 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 4 Seri Nolu Uygulama Tebliğinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan
hükümlerine göre işlem yapılır.
(6) 2926 sayılı Kanuna göre aylık almakta olanlarla
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt
bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle Kanunun geçici 2 nci maddesine göre
aylık bağlanacaklara ilgili dosyasından on yıl süreyle sağlık sigortası veya
genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, sağlık sigortası ve genel
sağlık sigortası primi kesilmiş olan süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının
%10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak süreyle genel sağlık sigortası primi
kesilir.
(7) Ziraat odaları, ziraat odalarının bulunmadığı
yerlerde tarım il/ilçe müdürlükleri Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
kayıtlarını bildirebilirler. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
kayıtların bildirilmemesi veya geç bildirilmesi halinde idari para cezası uygulanmaz.
(8) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008
tarihinden önce ziraat odası, ziraat odasının bulunmadığı yerlerde ise tarım
il/ilçe müdürlüklerine kayıtlı çiftçilerden, 1/10/2009 tarihinden sonra kuruma
bildirimleri yapılanların tescilleri, bildirimin kuruma yapıldığı tarihten
itibaren başlatılır.
(9) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce, Kurumca
ziraat odalarından veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde tarım il/ilçe
müdürlüklerinden alınan kayıtlardan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre resen tescili
yapılanların, ziraat odalarından veya ziraat odalarının bulunmadığı yerlerde
tarım il/ilçe müdürlüklerinden alacakları ve resen tescil tarihinden geriye
doğru en fazla 1 yıla ilişkin olmak üzere (Ek-2/A) muafiyet belgesi ile
belgelemeleri ve (Değişik ibare:RG-28/10/2010-27742) 31/3/2011
tarihine kadar içerisinde Kuruma ibraz etmeleri halinde muafiyetin
başlangıç tarihi itibariyle sigortalılıkları sona erdirilir.
(10) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce mülga, 2926 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen kurum ve kuruluş
kayıtları esas alınarak sigortalılıkları başlatılanlardan diğer sosyal güvenlik
kanunlarına tabi çalışmaları nedeniyle sigortalılıkları sona erdirilen ve bir
yıldan az süreli çalışması bulunanlar, Kanunun 10 uncu maddesinde belirtilen
Kurum ve Kuruluşlardan kayıtlarının devam ettiğine ilişkin belgelerle birlikte
yazılı talepte bulunmaları halinde, yeniden sigortalılıkları diğer kanunlara
tabi çalışmalarının sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren başlatılır.
5434 sayılı Kanuna göre bağlanmış aylıklar ile diğer
ödemeler
GEÇİCİ MADDE 9 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre aylık almakta olanlar hakkında Kanunla yürürlükten kaldırılan
hükümleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümleri esas alınır. Ayrıca 8/2/2006
tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre verilmekte olan ek ödemeye
devam edilir.
(2) Fiili hizmet süresi beş ila on yıl arasında
bulunmakta iken vefat eden iştirakçilerden dolayı aylık bağlanan dul ve
yetimlerinin aylıklarının ödenmesinde de, 5434 sayılı Kanun hükümleri esas
alınır. Bunların 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık alma hakkını
kaybetmeleri halinde aylığa hak kazanma ve evlenme ödeneği ödenmesi
işlemlerinde Kanunun 32, 34 ve 37 nci madde hükümleri uygulanır.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı
Kanuna tabi olanlarla ilgili işlemler
GEÇİCİ MADDE 10 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) 5434 sayılı Kanuna tabi iştirakçi iken Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra da aynı statüde çalışmaya devam edenler,
b) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde
hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan, ilgili kanunları gereği
5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler ile bunlardan ilgi devamı kurmuş
olanlar, aynı statüde çalışmaya devam ettikleri sürece,
c) 5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192
nci maddeleri uyarınca ilgi devamı sağlanmış olanlardan ilgileri devam
ettirilenler,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu Yönetmeliğin geçici 12 ve
13 üncü maddeleri hükümleri uygulanır.
(2) 5434 sayılı Kanunun 12, ek 71, ek 76 ve geçici 192
nci maddelerine göre ilgi devamı şartlarını taşıyanlardan Kanunun yürürlük
tarihinden sonra, ilgi devamı kurmak isteyenler hakkında da Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri dâhil 5434 ve mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre
işlem yapılır.
(3) 5434 sayılı Kanun kapsamında geçen fiilî hizmet
süreleri genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.
(4) Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 tarihli
ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli
ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı
kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiilî hizmet süresine
müstahak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler Kanunun 40
ıncı maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır.
(5) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı
olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerinin, Kanunun 41 ve
46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna
göre borçlandırılmaları hâlinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye
götürülmesini ve haklarında Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını
gerektirmez.
(6) Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı
Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstahak kadro veya
görevlerde bulunanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, 5434
sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
(7) Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa
iştirakçi sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl
kesenek ya da sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15
tam yıl kesenek ya da malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi
şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(8) 30/4/2008 tarihinden sonra 5434 sayılı Kanuna göre
ilk defa iştirakçi olanlar hakkında Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü
fıkrası hükümleri uygulanır.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta iken Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenekleri
GEÇİCİ MADDE 11 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesi
uyarınca, sigortalıların emekli keseneğine esas aylığının tespiti, emekli
kesenekleri, kurum karşılıkları, %100 artış farkları ve fiili hizmet süresi
zammı ile itibari hizmet süresi karşılıkların tahakkuku 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre yapılmaya devam edilecektir.
(2) Bu Yönetmeliğin geçici 11 inci maddesinin birinci
fıkrası kapsamındakiler, Kanunun 60 ıncı maddesinin ilgili fıkralarındaki
şartlar dikkate alınarak genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
(3) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi
olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlara ait prim belgelerinin
düzenlenmesi ve Kuruma gönderilmesi ile ödeme süreleri hakkında bu Yönetmeliğin
102 ve 108 inci maddelerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunanlar hakkında
uygulanacak işlemler
GEÇİCİ MADDE 12 – (1) Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde;
a) Bir süre iştirakçi olduktan sonra görevinden
ayrılanların,
b) İştirakçi iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına
alınanların,
c) 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış
olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak
yeniden çalışmaya başlayanların,
ç) Bu fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde
belirtilenlerin dul ve yetimlerinin,
aylık, tazminat, harp malûllüğü zammı, evlenme
ikramiyesi gibi diğer ödemeler ile ölüm, eğitim ve öğretim yardımları hakkında,
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 ve mülga 2829 sayılı
Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(2) Birinci fıkra kapsamına girenlerin aylıklarının
bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan
ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile
ölüm yardımı, evlenme ve emeklilik ikramiyeleri hakkında Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır
ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate
alınır.
Vazife malûllüğü kapsamı
GEÇİCİ MADDE 13 – (1) 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi
olarak çalışmaya başlayanlar ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlardan
vazife malûllüğü kapsamına girenler hakkında, Kanunun 47 nci maddesinin birinci
fıkrasına göre işlem yapılır. 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup Kanunun
yürürlük tarihinden önce iştirakçiliği sona ermiş olanlardan Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
tabi olarak çalışmaya başlamayanlar dahil Malûllüğün oluşumunda bu hallerin bulunup
bulunmadığı Kurumca oluşturulan Kurul tarafından tespit edilir.
5434 sayılı Kanuna tabi özürlülere ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 14 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun
hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce
ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az %40 oranında özürlü olduklarını
gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az %40 oranında doğuştan özürlü
olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun
vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması
kaydıyla, istekleri hâlinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı
bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma
gücündeki kayıp oranının;
a) Yüzde 50 ilâ %59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 5760,
b) Yüzde 40 ilâ %49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş
olması kaydıyla, haklarında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de
dâhil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
Bazı kamu personelinin borçlanma işlemleri
GEÇİCİ MADDE 15 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;
a) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken
Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerden bilahare
Emniyet Hizmetleri Sınıfında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında görev alanların,
b) Emniyet Hizmetleri Sınıfında Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların,
bahse konu okullarda geçen başarılı eğitim süreleri,
istekleri hâlinde; borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan
polis veya komiser yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu
sürelere ait sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı borçlandırılmak
suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ
edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından ödenir.
(2) Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin
çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına
öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda
geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri hâlinde; borçlanma talep tarihinde
en az aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar üzerinden,
birinci fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek suretiyle
hizmetten sayılır.
(3) Personel mevzuatına göre almış
oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri
arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun
uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan
kaldırılanların, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 30/6/2011 tarihine kadar
Kuruma müracaatları hâlinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve
başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri,
görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek ödenmemiş
veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir
kademe verilmek ve öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Devlet Memurları
Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere
tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas
aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte
olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o
tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle hizmetten
sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı 31/12/2014 tarihine kadar
kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten ödenir (Ek:
RG-16/06/2011-27966).[37]
(4) 5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta
iken 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin
görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk
Silâhlı Kuvvetlerinin yönetime elkoyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren
haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin,
herhangi bir nedenle hizmet sayılmayan gözaltında veya tutuklulukta geçen
süreleri, kendileri veya hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek 25/8/2011
tarihine kadar talepte bulunması kaydıyla, gözaltına alındığı veya tutuklandığı
tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve kademesinin talep
tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın hesabına ait diğer
unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak suretiyle hesaplanacak
borçlanma tutarının borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içerisinde
kendilerince veya hak sahiplerince ödenmesi hâlinde hizmet sürelerine eklenir.
Borçlanılan süreler 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun geçici 205 inci
maddesine göre yaş tespitinde dikkate alınmaz. 25/2/2011 tarihine kadar, kendi
sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanmış olanlar ile bu kapsamdaki sürelerin tamamı herhangi bir şekilde
sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar bu madde uyarınca
borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmayan
ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilenlerden
borçlanacakları bu süreler ile birlikte emekli veya yaşlılık aylığına veya
gelire hak kazanacak olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı ödenmez. Bu madde
kapsamında borçlandırılan süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaz (Ek:
RG-16/06/2011-27966).[38]
5434 sayılı Kanuna göre hizmet azlığı sebebiyle aylığa
hak kazanamayıp bu Kanuna göre aylığa hak kazananlar
GEÇİCİ MADDE 16 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamındaki sigortalılar ile kamu idarelerindeki görevlerinden ayrıldıkları
tarihte 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre malûllük veya emekli aylığı
bağlanabilmesi için yeterli hizmet süresi bulunmayan ve görevden ayrıldıktan
sonra herhangi bir sigortalılık hâline tabi olarak çalışmamış olanların,
borçlanacağı ya da ihya edeceği hizmetleri ile birlikte prim ödeme gün sayısı
bakımından Kanun hükümlerine göre malûllük veya yaşlılık aylığına hak kazanmaları
hâlinde, müracaatları üzerine borçlanma ya da ihya işlemleri 5434 sayılı Kanuna
göre hesap edilerek, kendilerine ödemenin yapıldığı tarihi takip eden ay
başından itibaren 5434 sayılı Kanun hükümleri uyarınca aylık bağlanır.
Emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler bu kez ikramiye ödemesinde dikkate
alınmaz.
(2) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce;
a) Ölen, ancak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre,
yeterli hizmet süresi bulunmadığı için dul ve yetimlerine aylık bağlanamamış
olanların, prim ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre ölüm
aylığına hak kazanan hak sahiplerine, müracaat tarihini takip eden aybaşından
itibaren,
b) Ölen adına borçlanacakları ya da ihya edecekleri
hizmetleri ile birlikte prim ödeme gün sayısı bakımından Kanun hükümlerine göre
aylığa hak kazanmaları ve müracaatları hâlinde, 5434 sayılı Kanuna göre hesap
edilecek borçlanma ya da ihya tutarlarını ödedikleri tarihi takip eden ay
başından itibaren,
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dâhil 5434
sayılı Kanuna göre aylıkları bağlanır. Emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler bu
kez ikramiye ödemesinde dikkate alınmaz. Bunlardan fiilî hizmet süresi beş ilâ
on yıl arasında olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı bağlanacak
olanların aylığa hak kazanma, evlenme ve cenaze ödenekleri ile ödemeye devam
şartları Kanunun 32, 34 ve 37 nci maddelerine göre işlem yapılır.
(3) Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış
olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri
başkaca bir işleme gerek kalmaksızın birleştirilecek hizmet olarak kabul
edilir.
Kanunun yürürlük tarihinden sonra tazminat ödenecek
belediye başkanları
GEÇİCİ MADDE 17 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olanlardan, Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434
sayılı Kanunun ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak
temsil veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, söz konusu belediye
başkanlığı görevini kendilerine sosyal güvenlik kanunlarına göre
emekli/yaşlılık veya malûllük aylığı bağlandıktan sonra yerine getirmeleri
nedeniyle 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68 inci maddesindeki esaslar dahilinde,
makam ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatlarından
yararlandırılmayanlar da bu tazminatlardan Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren yararlandırılırlar.
(2) Ancak, bunlardan sosyal güvenlik kanunlarına göre
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanların makam, temsil veya görev
tazminatından yararlandırılabilmeleri için 5434 sayılı Kanunun mülga 39 uncu
maddesi esas alınarak kadın ise 58, erkek ise 60 ve 25 fiili hizmet yılını veya
kadın ve erkek için 61 yaş ve 15 hizmet yılını tamamlamış olmaları şartı
aranır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sigortalı olup, Kanunun yürürlük tarihinden
sonra yaşlılık aylığı bağlananlardan; bu şartlara haiz olanlar ile bu şartları
sonradan yerine getirenler de söz konusu tazminatlardan yararlanır.
(3) Kanunun yürürlük tarihinde malûllük aylığı almakta
olanlar ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûllük aylığına hak kazananlara
ise ikinci fıkrada belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate
alınmaksızın, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ile
temsil veya görev tazminatları, almakta oldukları aylıklarına ilave edilmek
suretiyle ödenir.
(4) Bunlardan ölenlerin hak sahipleri, Kanunun 32 nci
maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları hâlinde, Kanunla yürürlükten
kaldırılan 5434 sayılı Kanunun mülga ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar
da dikkate alınarak, Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2 nci ve geçici 4
üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlardan, Kanunun yürürlük
tarihinden önce ölenler için Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, Kanunun
yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm
aylıklarına eklenmek suretiyle yararlandırılırlar.
Sosyal güvenlik destek primine tabi çalışma
GEÇİCİ MADDE 18 – (1) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı
olanlar ile vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı
bağlananlar ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi
ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi
olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin
uygulanmasına devam edilir. Şu kadar ki, sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerde çalışmaları halinde haklarında kısa vadeli sigorta ile
genel sağlık sigorta kolları uygulanır.
(2) Ancak;
a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi oranı Kanunun 80
inci maddesine göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden Kanunun 81
inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına %30
oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. %30 oranının dörtte biri
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal
güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların
işverenleridir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının
iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması hâlinde bu sigorta
kollarından gerekli yardımlar yapılır.
b) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından
alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin
süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi
oranı olarak Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde
belirtilen hükümler uygulanır. Söz konusu maddede belirtilen oran, Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten 31/12/2008 tarihine kadar %12 olarak, takip eden her
yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır. Ancak bu oran %15’i geçemez.
Kesilecek olan bu tutar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık
aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. 506
sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, serbest avukat veya noter
olarak çalışmalarını sürdürenler hakkında da bu bent hükümleri uygulanır.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı
Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve
Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş
ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı
almakta iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam
edenler ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik
destek primi uygulanmaksızın Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri
uygulanır.
ç) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı
almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya devam
edenler hakkında, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yazılı
talepleri doğrultusunda Kanunun iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine
ait hükümleri uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin
belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları hâlinde ayrıca iş kazası
meslek hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi kesilmez.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malûllüğü
aylığı bağlananlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda
işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası
primi alınmaz.
(3) Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya
bildirilmiş süreler Kanuna göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
ödeme gün sayısına ilave edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre
toptan ödeme yapılmaz.
(4) Sosyal güvenlik destek primi, süresi içinde ve tam
olarak ödenmezse, Kanunun 89 uncu maddesi hükmü uyarınca işlem yapılır.
(5) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında çalışmaya başlamalarına rağmen süresinde bildirim yapılmaması
nedeniyle ödenmekte olan aylıklarından süresinde kesilemeyen sosyal güvenlik
destek primi için de bu maddenin dördüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Geçici iş göremezlik ödenekleri
Geçici Madde 19 –
(1)
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
sigortalıların Kanunun yürürlük tarihinden önce başlayıp, yürürlük tarihinden
sonra devam eden istirahatlarında, geriye doğru bir yıllık süre içinde 120
günleri olmadığından geçici iş göremezlik ödeneği alamayan sigortalıların,
Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonraki bir tarihte bu tarihlerden geriye
doğru bir yıl içinde en az 90 günlük sigorta primi varsa Kanunun yürürlük
tarihinden itibaren istirahatından kalan süre için geçici iş göremezlik ödeneği
ödenir.
(2) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen sigortalıların analığı hâlinde geçici iş göremezlik
ödeneğinin ödenebilmesi için gerekli 90 günlük prim gün sayısının hesabında,
Kanunun yürürlük tarihinden önce 506 sayılı Kanuna tabi analık sigortası için
bildirilmiş prim ödeme gün sayıları ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra
ödenen kısa vadeli sigorta kolları prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerin borçlanılması
GEÇİCİ MADDE 20 – (1) Kanunun yürürlük tarihinden önceki sürelerin borçlanılması hâlinde
aylıkların hesabında 41 inci maddeye göre yapılan borçlanmaların bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar
için bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde hükümleri
uygulanır.
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki
sandıklarca kuruma yapılacak bildirimler
GEÇİCİ MADDE 21 – (1) 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar
Kuruma devir tarihine kadar, 1/8/2009 tarihinden sonra işe başlayan ve işten
ayrılan iştirakçilerinin, sandıkla ilgilerinin başlamasına ilişkin
bildirimlerini Ek-4, sandıkla ilgilerinin sona ermesine ilişkin bildirimlerini
ise Ek-5 ile, işe başlama ve işten ayrılma tarihinden itibaren en geç on gün
içinde Kuruma yaparlar.
(2) Sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgesinin
elektronik ortamda verilme usulü hakkında bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi
gereğince işlem yapılır.
Kurumca istenilen bazı belgelerin kâğıt ortamında
alınmasına devam edilmesi
GEÇİCİ MADDE 22 – (1) Ölüm gelir/aylığı ve ölüm toptan ödemesi için, 18 yaşını
doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi hâlinde 20 yaşını, yüksek öğrenim
görmesi hâlinde 25 yaşını doldurmayan hak sahibi erkek çocukların ilgili
öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi Kurumca ilgili Kurumlardan
elektronik ortamda alınıncaya kadar talep dilekçesine eklenir.
Hakedilen ücretler ile prim, ikramiye ve bu
nitelikteki ödemelerin ayrı ayrı gösterilmesi
GEÇİCİ MADDE 23 – (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanların sigorta primine esas kazanç bildirimleri yönünden, bu
Yönetmeliğin 102 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca yapılması gereken
‘hakedilen ücret’ ve ‘prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemelerin’ ayrı ayrı
gösterilmesi uygulaması, bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren verilme
süresi dolacak üç aya ait aylık prim ve hizmet belgeleri için uygulanmaz. Çakışan
sigortalılık statülerinin değerlendirilmesi (Ek: RG-16/06/2011-27966). GEÇİCİ
MADDE 24 − (1) Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki sigortalılık
hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olunması halinde 1/3/2011 tarihine
kadar önce başlayan sigortalılık statüsü dikkate alınır, 1/3/2011 tarihinden
itibaren ise bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin dokuzuncu, onuncu, onbirinci ve
onikinci fıkralarında yer alan hükümler uygulanır.
Vergiden
muaf kadın isteğe bağlı sigortalılar
(Ek:
RG-16/06/2011-27966)[39] GEÇİCİ
MADDE 25 − (1)
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle
herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte
yaptıklarını vergi dairelerinden alacakları yazılar ile belgeleyen ya da
denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından yapılan denetim sonucu bu
kapsamda oldukları tespit edilen kadınlardan isteğe bağlı sigortaya müracaat
edenler ile isteğe bağlı sigortalılıkları devam edenlerden bu madde uyarınca
talepte bulunanlar; 2008 yılı için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her
yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler.
Tarımsal
faaliyette bulunanların yaş haddi (Ek:
RG-16/06/2011-27966) GEÇİCİ
MADDE 26 − (1) 5510
sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı
alt bendi kapsamında sigortalı olanlardan 1/10/2008 tarihi ile 24/2/2011 tarihi
arasında 65 yaşını dolduranların 25/2/2011 tarihinden itibaren bir yıl
içerisinde müracaat etmeleri halinde sigortalılıkları, 1/10/2008 tarihi ile
24/2/2011 tarihi arasında kalmak kaydıyla sigortalılığının sonlandırılmasına
ilişkin dilekçelerinde belirttikleri tarih itibariyle sona erer.
Uzman
ve usta öğretici borçlanma süreleri
(Ek:
RG-16/06/2011-27966)[40] GEÇİCİ
MADDE 27 − (1) Milli
Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında
ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici
olarak çalıştırılanlar, bu durumlarını milli eğitim il veya ilçe
müdürlüklerinden alınacak belgelerle bu çalışmalarını belgelemeleri kaydıyla,
25/2/2011 tarihinden önceki bu kapsamdaki çalışmalarından dolayı ay içerisinde
otuz günden eksik kalan sürelerini 41 inci madde esaslarına göre kendileri veya
hak sahipleri tarafından borçlanabilirler. Borçlanılan bu süreler 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi sayılır.
1402
sayılı Sıkıyönetim Kanununa göre tutukluluk ve gözaltında geçen sürelerin
borçlandırılması (Ek:
RG-16/06/2011-27966) GEÇİCİ
MADDE 28 − (1) 13/5/1971
tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin
görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk
Silâhlı Kuvvetlerinin yönetime elkoyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren
haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin,
gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri için kendilerinin ya da hak
sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek 25/8/2011 tarihine kadar talepte
bulunması kaydıyla, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, talep
tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
% 32’si üzerinden hesaplanacak primlerinin; bu durumlarından dolayı dava açıp
tazminat alanların borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içerisinde
kendilerince veya hak sahiplerince, tazminat almamış olanların ise Hazinece
ödenmesi suretiyle borçlandırılır. Bu şekilde borçlanılan süreler Kanunun
dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında prim ödeme gün
sayısı olarak değerlendirilir. Ancak, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki
borçlanılan süreler sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmez.
(2) Birinci fıkraya göre borçlanma
yapacaklardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi
hizmeti bulunmayanların tescil işlemleri Kurumca re’sen yapılır.
(3) 25/2/2011 tarihine kadar, kendi
sigortalıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanmış olanlar ile bu kapsamdaki sürelerin tamamı herhangi bir şekilde
sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar bu madde uyarınca
borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık bağlanmayan
ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilenlerden
borçlanacakları bu süreler ile birlikte emekli veya yaşlılık aylığına veya
gelire hak kazanacak olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı ödenmez. Bu madde
kapsamında borçlandırılan süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate
alınmaz.
1/5/2008
ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar
(Ek: RG-16/06/2011-27966)[41] GEÇİCİ
MADDE 29 − (1) 1/5/2008
ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar
hakkında, 1/3/2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi
hükümleri uygulanır.
Yürürlük
MADDE 126 –
(1) Bu Yönetmelik hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 127 – (1)
Bu Yönetmelik hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.
(i)
Bu değişiklik 1/10/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
(ii)
Bu değişiklik 12/5/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
yürürlüğe girer.
(iii)
Bu değişiklik 1/7/2010 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
(iv)
Bu değişiklik 1/3/2011 tarihinden
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
[1] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [2] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [3] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [4] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [5] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
[6] Bu ibare, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer. [7] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [8] Bu ibare, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [9] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [10] Bu bent, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [11] Bu bent, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [12] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [13] Bu bent, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [14] Bu ibare, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [15] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [16] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [17] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [18] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [19] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [20] Bu bent, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [21] Bu bent, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [22] Bu bent, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [23] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [24] Bu ibare, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [25] Bu ibare, 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [26] Bu fıkra, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [27] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [28] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [29] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [30] Bu fıkra 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [31] Bu fıkra, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [32] Bu fıkra, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
[33] Bu fıkra, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer. [34] Bu madde, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [35] Bu madde, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [36] Bu bent, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [37] Bu fıkra, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [38] Bu fıkra, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [39] Bu madde, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer. [40] Bu madde, 25/02/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
[41] Bu madde, 01/03/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
|